Beşinci Bölüm : Edgar Allan Poe

627 39 32
                                    

Gençler multi deki şarkıyı dinleyin ayrıca büyücü rock grubu olan Diagon Alley i dinelemenizi öneririm ❤️😚

Dumbledo  re ' un ofisindeki tanışma olayının üzerinden yaklaşık 2 hafta geçmişti . Çapulcular ile çok eğleniyorduk . Gerçekten çok iyi arkadaşlardı . Derslere gelince , elbette ki muggle okullarından çok daha güzeldi . Ama profesörler gerçekten çok ödev veriyordu . Bizde vaktimizin çoğunu kütüphanede geçiriyorduk . Remus , Lily , Marlene , Tantuni , Badem ve ben kütüphanede çalışırken , James , Sirius , Ayıcık ve Peter ortak salonda takılıyordu . Arada yanlarına gidiyorduk . Onlar gelemiyordu çünkü kütüphane görevlisi tarafından gelmeleri yasaklanmıştı . Ayıcık onlarla çok çabuk arkadaş olmuştu . Çok iyi anlaşmışlardı . Rezil Fare biz 3 manyağı görünce köşe bucak kaçmaktaydı . Bir çocuk bana çıkma teklifi etmeye kalkmıştı , en son kendini 1 hafta hastane kanadında buldu . Bayağı ceza almıştım bu arada . İlk iki haftadan yaramazlar listesine adım girmişti . Slytherin'liler henüz bişey yapmamıştı . Ama ben her an tetikte geziyordum . Herşey yolunda gibiydi . SBD ler yaklaşmıştı . O nedenle harita işini şimdilik ertelemiştik . En sevdiğim aktivitelerden biri Sirius'un Patiayak haliyle oynamaktı . Çok eğlenceliydi .
James ' in Çatalan halini de seviyordum ama Pati favorimdi .
Sabah yataktan kalktım . Saat erkendi . Aklıma gelen şeyi düşününce neden olmasın dedim . Üzerime spor kıyafetlerimi giydim . Spor ayakkabılarım , taytım , kalın üst sweetshirt'im ve kalın çoraplar . Eh , artık üşümezdim sanırım . Bizimkilere baktım . Hepsi uyuyordu . Sessizce dışarı süzüldüm . Ortak salona indiğimde koltukta uyuyan biri vardı .
Koltuğa yaklaştığımda tanımadığım birini gördüm . Kumral saçları vardı . Çikolata gözlüydü . Kemik çerçeveli gözlükleri vardı . Yanında bir kitap duruyordu . Tam eğilip bakacakken erkekler yatakhanesinin merdiveninden gelen ses ile irkildim . Arkamı döndüğümde Sirius Black bana bakıyordu . Çok tatlıydı . Elinde kahve kupası , vücudunu asil bir şekilde saran pijamaları , dağılmış saçları , uyku mahmuru gözleri ile tam bir yavru köpeğe benziyordu . Gülümsemesi çok güzeldi . Bende gülümsedim .
S : Günaydın Bell.
- Bell ?
S : Bella ' nın kısaltması . Kimsenin kullanmadığı bişey . Farklı olsun dedim .
- İlginç . Sana da günaydın Siri .
Güldük .
S : Napıyorsun orada ?
- Dışarı çıkacaktım . Birisi burada uyuya kalmış .
S : Ah , o Edgar Allan Poe . ( Yalnız gençlik bu isim bir anda aklıma esti , eğer bir kişi yada karakterse yorumlara yazın , hatırlayamıyorum ama böyle biri vardı sanki ya ) Yaşıtımız . Uyuya kalmış olmalı .
- Sanırım . Neyse ben kaçtım . Saat daha erken , sen uyu istersen .
S : Normalde çok uykucu bir insanım ama bir kere uyandım . Tekrar uyuyamam . Sen niye çıkacaktın ?
- Muggle usulü spor yapacaktım . Bahçede koşacaktım yani .
S : Wow ! Süper duruyor ! Bende gelebilir miyiiiiim , lüüüüütfennnn ?
Alt dudağını aşağı sarkıtmıştı . Çok şirin bakıyordu . Kafasını yana eğmişti . Kıyamazdım ki ben ona .
Gülümseyerek başımı salladım . Ellerini çırptı ve beş dakika diye bağırarak yatakhaneye girdi . Sesine Edgar denen çocuk da uyanmıştı . Hoş çocuktu . Esnedi . Beni görünce gülümsedi ve kalktı .
E : Günaydın ! Sen İsabella Sue Jones olmalısın . Çıkma teklifi etti diye Ravenclawlı çocuğu lanetleyen ?
Güldüm .
- Evet . Sende Edgar Allan Poe . Çok çapkın çocuk olduğunu duydum .
Bu defa o güldü .
E : Ne o , hoşlandın mı benden ? Kıskandın mı yoksa ? Ah , istersen sana da bir gece ayırırım güzelim .
Sinirlenmiştim . Ona s*ktirip  gitmesini söyledim . Bu arada Sirius geldi .
S : Hey . Sakin . Neler oluyor İsa ?
- Bu p*ç bana onu kıskanmışım falan , hoşlanmışım da , bana gece ayırıyormuş da , saçmalıyor . Sabah sabah canı lanet çekti sanırım .
E : Gerçekler acıtır güzelim .
Sirius sinirlenmişti . Poe'ye doğru geldi ve yakasından tuttu .
S : Bana bak gerizekalı , ailemden uzak dur . Eğer seni bir daha bizimkilerin arasında , onları rahatsız ederken görürsem , fena olur .
Şoktan çabuk çıktım ve ,
- Sirius değmez . Gel hadi gidelim .
Çocuğu bıraktı ve kolunu omzuma attı . Ses çıkarmadım . Sonuçta dosttuk biz .
Dostlar bunu birbirine yapardı . Midemde hipogrifler uçmuyordu zaten . Yok ya . Biz sadece arkadaşız canım . Ne alaka . Sirius'un sesiyle kendime geldim .
S : Hey , Bell , o Poe denen şerefsizden uzak dur . Aileme zarar vermesine izin veremem .
- Bir , bana Bell deme , zil değilim ben . İki , evet zaten uzak duracağım , ama birdahaki sefere beni koruma , ben kendimi korurum . Ve üç , bize ailem demenden ne kadar mutlu oldum bilemezsin .
- Tamam , Bell .
İç çektim . O ise gülüyordu . Bahçeye yaklaşmıştık. Çıkar çıkmaz ona döndüm .
- Bak Pati , ben dur diyene kadar durmak yok , koşuyoruz . Etrafa takılmak da yok . Mola istemekte yook . Ve uzaklaşmak yok . Konuşmak da yok .
S : Kendimi esir gibi hissettim .
Güldüm .
Koşmaya başladım . Bahçede yaklaşık 3 tam tur koşunca durup nefeslendim .
- Dur . Yeter bugünlük . Hadi dönelim.
O ise sızlanıyordu .
S : Ah zavallı ayaklarım . Bu ne kızım ya . Canım çıktı . -
- Sızlanma Sirius . Sen gelmek istedin .
S : Maalesef .
Ortak salona döndüğümüzde James , Lily , Remus , Marls , Badem , Tantuni ve ayıcık bizi bekliyordu . Gülümseyerek yanlarına gittik .
J : Napıyordunuz siz ? Haritadan baktık , bahçede koşuyordunuz ?
- Atletizim adı verilen muggle sporu ile ilgileniyorum . Koşuyorsunuz . Sabah sporu yapmak için çıkıyordum . Sirius da geldi .
L : Öyle mi ? Harika ! Bir dahakine beraber çıkalım !
- Olurrrr .
M : Bende bende bende .
- İsteyen herkes gelebilir .
B : Sonra konuşuruz . Hadi derse gidelim .
S : Siz gidin . Biz berbat haldeyiz . Duş alıp geliriz . İlk ders ne ?
R : Sihir Tarihi . Çok gecikmeyin .
T : Aynen . SBD için çalıştıklarımız boşa gitmesin bari .
- Tamamdır . Görüşürüzzzz !
Bizimkiler gülümseyerek derse gitti . Sirius erkekler yatakhanesine gitti . Bende kızlar yatakhanesine girdim . Kendimi sıcak suyun altına bıraktım . Güzelce saçlarımı ve vücudumu şampuanlayıp çıktım . Saçlarımı asla kurutmazdım . Köpeklik vardı bende . Sağa sola salladım . Formalarımı giyip çıktım . İki dakika sonra Sirius da geldi . Onun da saçları ıslaktı . Birbirimize bakınca kahkaha attık . Ben yolda istemsizce saçlarımı sağa sola savurdum . Aynı hareketi Sirius da yapmıştı . Ve yine kahkaha sesleri . Gülerken sınıfa ulaşmıştık . Tam sınıfa girecek iken ders bitti ve herkes çıktı. Lily ve Remus sınıftan çıkarken bizi ilk farkedenler oldu . Yanımıza geldiler .
L : Nerdesiniz siz ya ! Ders bitti ! Daha yeni mi gelinir !
R : Sonra SBD'lerden kaldım diye ağlayacaksınız !
- Lils ve rem rem , sizi ponçik , minnoş , şeker , iyi kalpli , yardımsever-
S : cesur , Zeki , Harika , müthiş , mükemmel-
- olağanüstü , Çalışkan ,-
L&R : Ne istiyorsunuz ?
S&B : Bize ders notlarınızı verir misiniz canımız arkadaşlarımız ?
L&R : Bu son .
Sirius ile beşlik çaktım . Diğerleri de gelmişti . Onlara da durumu açıkladıktan sonra Bitkibilim için seraya doğru yürümeye başladık . Tabii olağanüstü sakar ben birine çarpmadan önce .
Yere düştüm . Kitaplarım dağıldı . Kafamı kaldırıp bana uzanan eli gördüm .
Regulus Black .
Evet kibirli bir Slytherin di .
Evet pis bir Black idi .
Ama Black ' lerin çok asil olduğunu kabul etmem lazımdı .
Gözleri bundan iğrendiğini belli ediyordu . Ama asaletinden taviz vermemişti . Diğer tarafa dönünce Sirius'un bana elini uzattığını fark ettim . Regulus bunu görünce salisesinde elini çekti . Bende Sirius'a tutunup ayağa kalktım . Popom acımıştı . Bunu ilk Tantuni fark etti . Kahkaha atmaya başladı . Birkaç saniye sonra Badem de ona katıldı . Marlene ve Lily de halimden anlamış olsalar gerek , güldüler . Bende onlara sonra görüşeceğiz bakışı atıp seraya girdim .

************
Gün sonunda çok yorulmuştum . Dersler , ödevler , SBD hazırlıkları , aklıma giren milyarlarca düşünce ........ Pestilim çıkmıştı . Ayıcığım durumu çabuk kavramıştı . Ortak salonda şöminenin yanındaki koltukta ona sarılmıştım . Ateş'in cızırtısı ve kahkahalar ninni gibi gelmişti . Üstelik henüz saat daha 19.00 iken . Bir şekilde beni yatağıma taşımışlardı . Nedendir , nasıldır bilemem . Yatağımda gördüğüm kabus sonucu uyandım . Saate baktığımda 22.45 olduğunu gördüm . Pijamalarımı giydirmişlerdi . Üzerime kalın , bol bir beyaz kazak geçirdim . Altıma da kot pantolon Ve Converse . Ortak salona inmeye karar verdim . Aşağıya indiğimde canım tatlı çekti . Mutfağa gitmekten zarar gelmezdi herhalde . James ' lerin yatakhanesine çıktım . Ayıcığım , jamie , fare ve Sirius uyuyordu . Duş sesi duydum . Remus duş alıyordu . O an kendimden iğrendim . Çağırma büyüsü yaparak haritayı aldım Ve Gryffindor kulesinden çıktım . Haritayı elime alarak etrafı taradım . Kimse yok gibiydi . Tablonun sesini duyunca kafamı kaldırıp ona baktım . O arada Nerdeyse Kafasız Nick i gördüm . Beş dakika kadar sohbet ettik . Nick gider gitmez iki tane kaslı kol tarafından duvara yapıştırıldım . Gördüğüm sapıkça sırıtan yüz ile donup kaldım .

Hahaha . Yine en heyecanlı yerde bölüm bitti . Bence kesin anlamışsınızdır kim olduğunu ama olsunnn . Haritayı ileri aldım çünkü psikopatça fikirlerim var .
Hahaha .
* Dumanların arasında psikopatça sırıtarak kaybolur *

Bölüm 1211 kelime .

İnfinite Brotherhood - Çapulcular { DÜZENLENİYOR } Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin