#2

53 2 0
                                    

Sabah uyandığımda kimse yoktu. Dün olanlar aklıma gelince birkaç gözyaşı döktüm. Üstüme baktığımda kendi kıyafetlerim yoktu. Etrafı incelerken kapı açıldı ve dün g-dragon denen herif elinde tepsiyle girdi.

GD= kahvaltı getirdim sana güzelim
CL= yemek istemiyorum aç değilim
GD= Kahvaltını yap dedim sana.
Tepsiyi önüme koydu. Çok lezzetli duruyordu.

CL= Sen mi hazırladın kahvaltıyı?
GD= Beğendin mi güzelim?
CL= Beğenmedim. Zehirlenirim falan. Bu arada bana güzelim demeyi kes.
GD= Önünde duran bir dilim peynir bile ne kadar senin haberin var mı?
Ama senin için değer.
CL=Aishh ne saçmalıyorsun. Bu kıyafetler kimin ayrıca?
GD=Benim. Dün sen üşüme diye giydirdim. Sonuçta çıplak uyuyan herkes üşür.
CL=sen benden ne istiyorsun lütfen bırak gideyim anlamıyor musun? Senin derdin babamla değil mi hem?
Böyle  bir hayatı yaşamak istemiyorum. Benim yanımda sadece dara olsun istiyorum. Seni istemiyorum ben.
GD= Dara?? Hani şu okulunda popüler olan kız. Hatta Taeyang'ı peşinde sürükleyen. Ahh aptal çocuk ona kaçır demiştim ama hep gerçek olanı yaptı. Şimdi benim gibi olabilirdi. Aşık olduğu kişiyi kaçıran aslında ben kaçırmadım ama birnevi öyle oldu.
CL=Eğer Dara'ya birşey yaparsanız gerçekten yaşatmam sizi.
GD=benim elimdeyken ne yapabilirsin ki. *gülümsedi* hatta taeyang'a demeliyim bunu.

Ayağa kalktım ve Jiyong'a tokat attım.
"Daraya birşey yapamazsın anladın mı beni!"
Kolumdan tuttuğu gibi yatağa fırlatıp elimi bağladı. Üstümdeki gömleği çıkarıp kemer aldı ve sırtıma vurmaya başladı. "Sen kim oluyorsun da bana tokat atıyorsun ha?" Daha sert vurmaya başladı. Çığlıklarımla gözyaşım aynı anda çıkıyordu. Bir an acıdan dayanamadım ve sonrası karanlık...

                                  ●

Uyandığımda ellerim hâlâ bağlıydı. yatağa birisi oturdu. Jiyong'tu. Başka kim olabilirdi ki? Elinde krem vardı ve kapağını açıp sırtıma hafifçe sürmeye başladı. Sırtım çok acıyordu ama ses çıkartmıyordum.
GD= çok acıyor mu?

Yanıt vermedim. Sürmeye devam ediyordu. Yumuşak bir ses tonuyla ;

GD= Ben çok özür dilerim. kendimi tutamadım. Yapmak istemedim.

Sürme işlemi bittikten sonra kalktı. İç çekip odadan çıkıyordu.

CL=çözsen diyorum beni. Böyle kalamam sonuçta.
GD= Aishh! *yanıma geldi ve ellerimi çözdü* azıcık bekle. Vücudun kremi emsin duş alırsın.

Neden bekleyecektim ki? Aptal mıydım? Odadan çıktığı anda etrafa bakınmaya başladım. Açık olan pencereden dışarı baktığımda çok yüksek olmadığını fark ettim. Sırtımın acısı ile kaçamazdım. Onun suyuna gitmeliydim. Çoktan bakireliğimi almıştı, ondan nefret ediyordum. Yataktaki çarşafı alarak kollarımın altına sıkıştırdım. Yavaş adımlarla yatak odasından çıktım. Ev fazlasıyla büyük ve ihtişamlıydı. Koridorda süs olarak koyulmuş bibloyu eğilerek inceledim. Fazlasıyla pahalı duruyordu. Onu bu kadar zengin eden şey kumar mıydı? Aslında kumardan kazanmıyordu. Zeki ve çevikliğinden dolayı kazanıyordu. Bıkkınlıkla nefesimi verip çıplak ayaklarımla ses çıkarmadan yürümeye devam ettim. Onu sonunda bir odada bulduğumda çalışıyor gibiydi. Muhtemelen çalışma odasıydı. Evin her tarafı siyah ile dekore edilmişti. Sesli bir şekilde yutkunarak masumca ona baktım

CL:Şey... Eğer istersen gerçekten sana teslim olabilirim fakat ben daha on altı yaşındayım. Anne ve bir eş olmak için küçüğüm daha. Hem hayatın tadını çıkarabiliriz. Bir bebek olmadan da yaşayabiliriz... Ben seni kabul ederim fakat bebeği kabul edemem. Daha gitmem gereken lise ve üniversite hayatım var. Lütfen.. bana engel olma bu konuda...

Zoraki Evlilik [skydragon]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin