-Belki de boşuna çabalıyorum Jimin. Bana sürekli hakaret edip duruyor.
+Nasıl unutabildi seni ya? Çıldıracağım resmen. Birde hakaret ediyor diyorsun.
-Jimin kalbim acıyor. Ne zaman geçecek ki bu acı?
+Ben senin kalbini severim miniğim.. O seni hatırlayınca çok mutlu olacaksınız.
-Umarım..
"STAJYER!!"
Sabır dilercesine yukarı bakmış ve gözlerimi devirmiştim.
-Jimin-ah kapatmam lazım. Seni seviyorum.
Jimin'in bir şey demesine izin vermeden telefonu kapatmış ve Jungkook'un odasına gitmiştim.
"Beni mi çağırdınız?"
Jungkook büyük bir sinirle koltuğundan kalkmış ve dibime girmişti.
"Sen işe yaramaz gerizekalının tekisin!"
Gözlerimi onun gözlerine diktiğimde görmüştüm öfkeyi.
Biz eskisi gibi olamazdık bir daha.
"Yine ne yaptım?"
Ukalaca gülümsemiş ve saçlarını yolmaya başlamıştı.
"Şirketimizdeki satışlar düşmeye başladı!"
İyi de bunun benimle ne alakası var?
"Ben ne yapabilirim şirketteki satışlar düştüyse?"
Bileğimi kavramış ve sıkmaya başlamıştı.
"Bir şey yapmıyorsun sorun bu zaten!"
Gözlerimden akan yaşları öbür elimle silmiş ve morardığına emin olduğum bileğimi ellerinin arasından çekmeye çalışmıştım.
"A-acıyor."
Ağzımdan bir hıçkırık kaçtığında bileğimi bırakmış ve dudaklarını ısırmıştı.
"Stajyer ben özür dilerim.. Fazla ileri gittim."
Bileğimi tutmuş ve yaşlarla dolu gözlerimi onun gözlerine dikmiştim.
"N-Neden bana bu kadar kötü davranıyorsunuz?"
İz bıraktığı bileğime bakmış ve derince iç çekmişti.
"Sadece seni birisine benzetiyorum ve bu benim sinirlerimi bozuyor."
Ağzımdan bir hıçkırık kaçmış ve ağlamam daha da şiddetlenmişti.
"Benzettiğim kişi çok özeldi. Birisinin ona benzeme ihtimali benim sinirlerimi bozdu. Bugün erken git eve, izinlisin."
Gözlerimi kırpıştırmış ve Jungkook'a bakmıştım.
O eskiden böyle değildi.
Flashback
"Öpsem geçer mi Taehyung-shii?"
Bisikletten düşmüştüm. Bacaklarımda yaralar vardı ve avucumun içi mosmordu.
"G-geçer *hıck* b-belki."
Ben canım acıdığı için ağlıyordum, o da benim canım acıdığı için ağlıyordu.
Yara olan her tarafıma küçük küçük öpücükler bırakmış ve minik elleriyle göz yaşlarını silmişti.
"Bak öptüm. Ağlama Taehyung-shii lütfen ağlama."
Başımı sallamış ve göz yaşlarımı silmiştim.
Ona sahip olduğum için çok şanslıydım.
Flashback End
Bir daha kızmasın diye ikiletmemiş ve odasından çıkmıştım. Masama ilerlemiş ve çantamı toplamıştım.
"Güzellik nereye? Ben bırakırı— Bileğine ne sikim oldu?"
Yoongi önce büyük bir neşeyle yanıma gelmişti. Sonra ise bileğimdeki morluğu görünce gülümsemesi an an silinmişti yüzünden.
"Masaya çok sert vurdum. Benim gitmem lazım sonra görüşürüz."
Yoongi'nin bir şey demesine fırsat vermeden dışarı çıkmış ve otobüs çevirip evimin yolunu tutmuştum.
—"O herifi dövmemem için tek bir neden söyle."
Jimin bileğimdeki morluğa krem sürmüş ve öfkeyle bağırıp çağırmıştı. Daha yeni sakinlemişti.
"Çünkü ona aşığım."
Sinirle gözlerini devirmiş ve titreyen ellerini durdurmaya çalışmıştı.
"Lan ben sana bakmaya bile kıyamıyorum o nasıl bunu yapıyor!?"
Jimin'i kollarım arasına almış ve sımsıkı sarılmıştım.
Ondan başka hiçbir şeye sahip değildim.
"T-tamam. Acımıyor bileğim."
Minik bedenini tamamen kollarıma bırakmış ve küçük tombul elleriyle sırtımı sarmıştı.
"Ben seni çok seviyorum Taehyung. Ama senin aşkın gözünü kör etmiş. Ona yaklaşma nolur."
Burnumu saçlarına sürtmüş ve küçük küçük öpücükler bırakmıştım.
"Onsuz yapamam ben Jimin.."
Jimin aniden geriye çekilmiş gözlerini kırpıştırmıştı.
"Sen yüzsüzsün o zaman. Yahu adam sana şiddet bile uygulamış, etmediği hakaret kalmamış! Sevme onu artık ya!"
Başımı öne eğmiş ve dediklerini kafamda tartmıştım.
Sanırım haklıydı.
"Haklısın Jimi—"
Kimden; +8210 ** ** ****
Stajyer, tam 20 dakika sonra şirkette ol. Çalışmamız gerekiyor.Kimden; Ultra düzeyde yakışıklı Min Yoongi
20 dakika sonra seni almaya geliyorum güzellik.Ne bu saçmalık şimdi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Little Love :: Taekook
FanfictionTaehyung, kendisini hatırlamayan küçüklük aşkı Jungkook'un stajyeri olur. - Seme Jungkook|| Uke Taehyung