SARAYIN OYUNLARI

Okyanus Mavisi

Anachke mor mendili kapmış ama halvet gecesini beklememiştir. Gece kızlar eğlenceden dönerken Anachke has odada hünkarla kalmıştır. Haremde dedikodu havası gezmektedir. Nihal Kalfa ve Maria da Anachke için mutludurlar.

N: Kız Maria! ANachke daha gelmedi mi? / M: Yoo, hala has odada. / N: Ne Anachke imiş.. Hünkarı takıp koluna gezecek neredeyse.. (Gülerler.) Kafasına koydu aldı mendili. / M:  Öyle.. Kafasına koyuyo yapıyo.. Şehzade de ddoğurur oy yakin zaman. / N: Aman sen ulu orta konuşma da.. (Nurhan Ağa koşarak Nihal'in yanına gelir) / NA: Kız Nihal beni ararmışsın! / N: Hee arıyordum.. Hem sen nerdesin? Hünkarın kahvaltısını iki kişilik hazırlat.. Anachke daha orda! / NA: Demee! Validemiz ne derler!? / N: Allah Allah! Ne derlerse derler, sanane? Hayde koş git! / NA: Ehh,giderim giderim de sen de sallanma böyle! Akel Sultan kulaklarından duman çıka çıka seni arardı. Kellen gitmeden bul Sultanı! (Nurhan kahvaltıyı söylemeye gider.) / N: Eyvah gördün mü Maria? Anachke sefasını sürüyor biz cefasını! (tam gidecekken Maria bağırır) / M: Nihal.. Anachkeye zarar verirler mi? (Nihal Kalfa bi şey diyemez boynunu eğer ve gider.) 

O sırada has odada Anachke ve Hünkarın keyfi yeterince yerindedir. 

H: Söyle bakalım Anachke en sevdiğin renk nedir? / A: Ben bütün renkleri seviyorum.. Ama en çok maviyi.. Böyle koyu. / H: Mavi demek? / A: Evet, mavi. Okyanus kadar koyu olanı. Gece gökyüzü gibi.. Özgürlük demek o hünkarim.. Senin yürek de mavi.. Okyanus gibi. Benim okyanusum, çok derin. (Hünkar afallar, şaşkın şaşkın bakar. Hayran kalmıştır bu sözlere. İlk defa bi cariye ona bu kadar samimi ve yakındır.) / H: Gel bakalım sen buraya! (Kahkaha patlatırlar. Tam osırada Nurhan Ağa kapıyı çalıp içeri girer.) / NA: Sultanımm. (eğilir) kahvaltınızı getirdim. / H: Buyur koy Nurhan. İnşallah iki kişiliktir.. Anachke de benimle yiyecek. ( birbirlerine bakıp gülerler) / NA: Merak etmeyin hünnkarım öyle hazırlattım. / H: Güzel.. Nurhan Ağa! Bugün çarşamba, yarın perşembe gecesii.. (Anachkeye döner) Perşembe gecesi halvet gecesidir. (Tekrar Nurhana döner ve devam eder.) Halvetde Anachke'yi görmek isterim. Ne gerekiyorsa yapılsın, hazırlanmasına yardım edin. Kaftan takı ne istiyorsa hallet. / NA: MErak etmeyin hünkarım.. Başka bir emriniz yoksa.. / H: ÇEkilebilirsin.. (Tekrar Anachke'ye döner, gülüşerek kahvaltı tepsisinin dibine çökerler.) /  A: Hünkarım yarın gece de gelcek ben size? / H: Evet.. Yoksa istemiyor musun? / A: Hayir.. Çok istiyorum. Ben her gece sizi mesut etmek istiyorum. Ama siz ne gecesi dediniz perşembe? / H: Perşembe halvet gecesi.. O gece seçilmiş hatunlar ve hasekiler gelir ancak has odaya.. / A: Ben perşembe günü gelcek sana, haseki mi olcak? / H: Hasekilik öyle hemen olunmaz. Bir şehzade vermen gerek. / A: Valide sultan da mı hasekiydi? / H: O da bir zamanlar hasekiydi elbet. / A: Çok güzel kadın Valide. Çok güçlü. / H: Öyledir benim validem. (Güler) / A: Benim anne de yanımda olsaydı keşke. Ama aldilar onu benden (gözleri dolar) küçücüktüm baskın yaptılar, anne baba kardeş.. Öldürdüler hep! Keşke ben de ölsem dedim. Ben çok gördüm eziyet köle oldum, satıldım, itildim.. Ama dayandım güzel bir şey olur belki diye. Sonra sana geldim. Kader beni sana getirdi.. / H: (güler ve Anachke'nin yaşlarını siler) Artık yuvan burası.. Sen ne istiyorsan söyleyeceksin tamam mı? / A: Benim anne de baba da eş de sensin Mustafa..Ben burda çok güzel bi şey buldum. / H: Ney? / A: Aşk.. ( Hünkar Anachkenin dudaklarına yaklaşır ve kahvaltı tepsisinin arkasında minderlere gömülürler.)

 --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

KISA OLDUYSA ÜZGÜNÜM, ELEŞTİRİLERİNİZİ BEKLİYORUM YBLER HAZIR AMA YAZMAYA VAKTİM YOK. LÜTFEN KÜTÜPHANENİZE EKLEYİN

VE ŞUNU DA ÖNERİRİM >>>>>>>>>>>> ÜNVANSIZ AŞK