"Heykellere bakmayı ne zaman bırakacaksın Irene? Beni ürkütüyorlar." Kendinden yaşça küçük olan Yeri bakışlarını heykelden kaçırarak Irene'i çekiştirdi. "Dün zaten buradaydık, bugün başka bir yere gitsek olmaz mı?"
Irene bir eliyle heykelin çenesini kavradı. Heykel sadece baş kısmından oluşuyordu. Bu Irene'nin daha çok hoşuna gitmişti. Elleri hafifçe gözlerine doğru kayarken Yeri'nin çocukmuş gibi çıkan sesi Irene'i rahatsız etmişti.
"Sen gidebilirsin Yeri. Annene seni eve benim bıraktığımı söylerim. Dikkatli olacağına söz ver."
Yeri cevap vermese de Irene onun kafasını salladığını düşündü.
Dükkanın kapısı kapanırken çıkan zil sesi Irene'e bu zillerden kurtulması gerektiğini hatırlattı. Dün de bu sesten rahatsız olmuştu. Böyle bir yerde ses olmamalıydı.
Minik adımlarla heykelin yanından ayrılırken dükkandaki diğer şeylere göz gezdirmeyi unutmadı. Dükkanın sahibi büyük ihtimalle üst kattaydı. Merdivenler çıkarken duvarları kaplayan tablolar hoşuna gitmişti.
Üst kata ilk kez çıkıyordu. Burada heykellerden çok tablolar vardı. Irene burayı çok sevmişti.
Adım sesleri duyunca irkildi, arkasını döndüğünde kendisine bakan bir çift gözle karşılaştı.
"Hoş geldiniz. Nasıl yardımcı olabilirim?"
"Oh, hoş buldum. Şey diyecektim, kapıdaki zilleri çıkarabilir misiniz acaba? Sesi rahatsız edici."
"Elbette. Düşüncenizi paylaştığınız ve gelişmemize yardımcı olduğunuz için teşekkür ederiz."
Cümlesi bittiği gibi merdivenlerden inen genç kızı şaşkın bakışlarıyla uğurladı Irene.
"Ne tuhaf bir kız."
Merhabalaaar~ Bu sefer daha değişik bir kurgu (diğer kitaplarımın aksine) yazmaya çalışıyorum ve becerebilir miyim emin değilim.. mini fic olacak -10 bölüm bile sürmez
Umarım beğenirsiniz, sizi seviyorum♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dumb | seulrene
Mystery / Thriller''Heykellere bakmayı ne zaman bırakacaksın Irene? Beni ürkütüyorlar.'' Seulrene ship olarak değil ana karakterler olarak kullanılmıştır. Tamamlandı - 22.09.2018