but

561 106 83
                                    

Okuldan çıkarken hızlı adım sesleriyle duraksadı. Kendisine yetişmeye çalışan ve bu yüzden nefes nefese kalmış Wendy ile gözleri buluştuğunda dudakları yukarı kıvrıldı.

"Biraz da sen bana doğru gelsen, gerçekten çok yoruldum." Wendy bağırmış ve olduğu yere oturmuştu. Wendy'nin neredeyse tüm halleri Irene'e çok masum geliyordu, tıpkı küçük Yeri'de olduğu gibi. Wendy de onun minik kardeşiydi.

Wendy'nin yanına gittiğine bir eliyle saçlarını dağıttı, diğer eliyle de Wendy'den destek alarak yanına oturdu. ''Saçlarımı bozduğun için teşekkürler. Şimdi onları tekrar yapmam gerekecek. Hey, geliyorsun değil mi?'' Wendy Irene'e döndüğünde arkadan gelen Yeri'nin sesi onların ayağa kalkmalarına sebep olmuştu.

 ''Bizi o antikacı için ekersen seni öldürürüz. Ve bugün beni eve sen bırakacaksın,'' Yeri işaret parmağını Irene'e doğrulttu. '', yoksa anneme senin çok kötü bir bakıcı abla olduğunu söylerim. Benzin paranı da başka yollarla sağlaman gerekecek.''

Irene oflayarak ayağa kalktı. ''Sakin olun. Zaten bugün oraya gitmek gibi bir planım yoktu. Bugün tüm günümü size ayırdım. Heykellere değil. Ayrıca benzinimi de.'' Yeri'ye döndüğünde yüzündeki gülümsemeyi görmüş ve bunun keyfiyle bir kolunu onun omzuna atmıştı.

-

''Vaov, Irene hanım. Evimizi şereflendirdiniz. Lütfen önden buyrun.'' Joy kapıyı açtıktan sonra geri çekilip bir eliyle içeri girmesini işaret etmişti. ''Yaşlıları salonda ağırlıyoruz. Ayrıca salonda tablolarımız da var.''

''Ha ha ha. Birileri bugün modunda galiba.'' Irene salonu es geçerek direkt mutfağa ilerledi. ''Umarım yiyecek bir şeyler vardır. Cipsle boş mideme acı çektirmek istemiyorum."

"İstersen kendine yemek pişirebilirsin, ahjumma. Mutfak senin. Biz yukardayız. İşin bitince yanımıza gelirsin."

Dediklerini dudak bükerek dinlemiş ve en sonunda mutfağa girip kendine hazır çorbalardan birini hazırlamıştı. Kızların üst kattan gelen bağırış sesleri Irene'i mutlu etmek yerine iyice dışlandığını hissettiriyordu. O olmadan fazla mutlulardı. Dışlanma sebebi de kendisi ve o dükkandı değil mi?

Mutfaktaki işi bittiğinde yukarı çıktı. Sesler kesilmişti. Durumu garipsemişti ama kapı kapalıydı ve neler olduğunu bilmiyordu, belki de film izliyorlardı. Kapıyı hafifçe araladı ve karanlık odada bir ışık bulabilmek adına gözleriyle odayı taradı. (Burada aklıma gelen hiç ışık yok şarkısına ne demeli)

Kapıyı tamamen açtığında kızları kapalı ekrana bakarken buldu. Hepsinin arkası dönüktü.

"Kızlar?"

Tepki alamayınca eliyle duvarı yoklayıp lambayı açtı. Yine tepki gelmemişti.

"Ben geldim diye mi susuyorsunuz? Hiç komik değil. Yeri! Bana cevap ver yoksa annene senin bu gece bende kalmadığını söylerim. Hey! Beni duymuyor musunuz?"

Ortamın sessizliği Irene'i iyice sinirlendirmişti.

"Yeri," Yerde bağdaş kurmuş Yeri'nin önüne geçtiğinde çenesini tutup başını kaldırdı. ", neden ba- YERİ!"

Elleri tıpkı heykelde olduğu gibi yukarı doğru kaydı ve bu sefer, heykelin aksine, elleri ağzına bağlanmış bezi çıkarmak için haraketlendi. Bezi çıkarır çıkarmaz derin bir nefes alan Yeri'ye baktığında gözlerinin bantla açıldığını gördü. Hızlı bir biçimde bantları çıkarıp attığında Wendy'ye de aynı şeyin yapıldığını fark etti.

"Kim yaptı bunu size!" Wendy'nin bantlarını çıkarırken bağırdı, Yeri'nin ağlama sesini bastıramamıştı kendi sesi. Wendy'yi hallettiğinde tekrar Yeri'nin yanına döndü. Kafasını omzuna gömdüğünde hemen arkasında oturmuş, sessizliğini koruyan Joy'u gördü. Birden ayağa kalktı. "Sen!"

dumb | seulreneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin