여덟 (Yo-Dolp)

223 29 71
                                    

8. Bölüm

Jimin ve Soo Min uzun bir süre hiç dinlenmeden ormanın derinliklerine doğru ilerlemişti. İkisi de artık dinlenmeleri gerektiğini bilseler de Soo Min durmamakta kararlıydı. Jimin bu durumun farkında olduğundan Soo Min'in kolundan tutup onu durdurmuştu.

''Biraz dinlenmeliyiz Soo Min. İkimizde henüz tam olarak iyileşmedik.''

''Haklısın. Ama duramıyorum işte Jimin. Bir an önce ailemi görmek istiyorum.''

Jimin, ruh eşinin kolundaki elini eline indirmiş ve en yakındaki ağacın altına oturmasını sağlamıştı. Kendisi de oturduktan sonra gözlerini ellerine çevirmişti. Daha sonra düşüncelerini ruh eşiyle paylaştı.

''Acele etmemelisin Soo Min. Orman melez vampirler için çok tehlikeli bir bölge. Ve sen henüz kendin nasıl besleneceksin onu bile bilmiyorsun. Özel güçlerini uzun süre kullandın, kendini geliştirdin ve özünü tanıdın. Ama artık bambaşka bir hayata sahipsin. Henüz kendini tanımıyorsun. Lütfen dikkatli ol. Sana bir kez daha bir şey olsun istemiyorum.''

Jimin son cümlelerini ruh eşinin gözlerine bakarak söylemişti. Soo Min de ruh eşine sımsıkı sarılmış ve onun duyması gerektiği cümleleri sıralamıştı.

''Tamam Jimin. Bundan sonra daha dikkatli olacağım ve en kısa sürede yeni beni tanıyacağım. Yeni beni tanıyıncaya ve kontrol edebilinceye kadar bana yardım edersin değil mi?''

''Her zaman yanında olacağım ve sana yardım edeceğim sevgilim.''

Ruh eşinden ''sevgilim'' kelimesini duymak Soo Min'i heyecanlandırmıştı. Kısa süre içinde kulağını dolduran kıkırdamalara ise bir anlam verememişti.

''Neden gülüyorsun?''

Soo Min'in merak dolu sorusu Jimin'i daha fazla güldürmüştü. Soo Min ise hızlı atan kalbini ruh eşinin kıkırdamasından ne kadar zor olsa da sakinleştirmeye çalışıyordu. Ne de olsa Jimin'in gülüşü Soo Min'i her zaman etkilemişti.

''Yeni sen de, benden fazlasıyla etkileniyor sevgilim.''

Jimin'in sözleri Soo Min'e bazı unuttuğu şeyleri hatırlatmıştı. Jimin vampirdi ve Soo Min'in hızlı atan kalbini rahatlıkla duyabilirdi. Soo Min utançtan kızarmaya başladığında yüzünü her zamanki gibi ellerine çevirmişti. Jimin ise sevdiğinin bu haline biraz daha kıkırdamış ve daha sonra duygularından bahsetmişti.

''Ve yeni sen, aynı eski sen gibi utanıyor. Bu hallerini görmeyi ne kadar da çok özlemişim.''

Jimin kollarını sevdiğinin bedenine dolamış ve saçlarının arasına bir öpücük bıraktıktan sonra kokusun içine çekmişti. Soo Min'de ruh eşine sarılmış ve bir süre bu durumun yarattığı huzuru yaşamıştı. Bir süre bu şekilde kaldıktan sonra yola devam etmişlerdi.

Bir saatlik yürüyüşün ardından Soo Min'in vampir duyguları ortaya çıkmış ve etrafındaki hayvanların kan kokusunu almaya başlamıştı. Beslenmesi gerektiğini anlamıştı. Nasıl yapması gerektiğini ise Jimin'e sordu.

''Jimin? Şimdi nasıl besleneceğimi öğretir misin?''

''İlk önce avına odaklanmalısın. Bir süre hiç kıpırdamadan, gözlerinle avını takip et. Daha sonra avının boş bir anını yakala ve vampir hızını kullan.''

''Daha sonra?''

''O an vampir duyguların harekete geçecek ve sen yapman gerekeni o duygularla yapacaksın.''

''Peki. Şimdi sessiz ol ve dikkatimi dağıtacak şeyler yapma.''

''Emriniz olur, küçük hanım.''

Return To LifeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin