1.bölüm

362 62 163
                                    


"O günden sonra anladım asla eskisi gibi bir çocuk olamayacağımı..."

diye içinden geçirdi küçük kız avcunda sıktığı tebeşirine bakarak.

Ardından kafasını kaldırıp masumca denize bakmaya başladı bir sağa bir sola sallanan kayıkta.

Abisinin gözyaşlarının saçlarına düştüğünü hissedebiliyordu.

Hava çok soğuktu, küçük kızın üstünde ise ince örgü bir kazak vardı kırmızımsı bir renge dönmüştü aslında annesi kazağını bembeyaz bir yün kumaştan örmüştü, ancak şu anda kıpkırmızı bir renk almıştı.

Üstelik rahatsız edici ve daha önce hiç hissetmediği bir koku ile kaplanmıştı.

Bu koku sallan kayıktan daha çok midesini bulandırıyordu.

Sonra aklına abisinin tabiri ile kötü ancak gerçek olmayan rüyaları geldi ve aklına gelen o korkunç şeyler nedeniyle abisine daha da yakınlaştı.

Korktu.

O güne şahit olduğu için.

O anı yaşadığı için,

Gözlerinin önünde duvarın arkasından annesine seslenip,

Annesinin kucağına düştüğü an aklına geldiği için,

Öyle korktu ki bunların rüya olup olmadığına karar vermekte zorluk çekiyordu bilirdi ki abisi ona hiç yalan söylemezdi ancak bunlar neden aklından hiç gitmiyordu !?

Gözleri bir noktaya dalmıştı.

Ardından ise abisinin yüzüne baktı, o güzel çilleri yüzündeki yaralardan dolayı artık belli olmuyordu.

Abisi ağlıyordu.

Sanki göz yaşları dökülmeye neden arıyormuşcasına hemde...

Küçük kızın yanağına düşen bir damla yaş...

Ve şu an üstünde bulundukları uçsuz bucaksız karanlık deniz...

Kayık sallanıyordu ve küçük kızın midesini gittikçe daha da çok bulanıyordu ancak midesinde dışarı çıkarabileceği bir şey bulunmuyordu.

Bu durum da küçük kıza karnında durmak bilmeyen bir acı yaşatıyordu.

Zaten kaç gündür aç olduklarını kendileri dahi hatırlamaz olmuşlardı.

Abisi öyle sıkıca tutuyordu ki küçük kızı; soğuk sulara düşmesin, onu ondan kimse almasın diye.

Sonra kayıktaki kadına baktı elinde bebeğinin çorabı olmalıydı ki avuçlarında sıkıştırmış ve kokluyordu.

Onun rengi de kırmızıya yakındı.

Dikkatlice kadını süzen küçük kız, kadın ile göz göze gelince içinde binbir duygu barındıran o gözlerden korkup başını diğer tarafa çevirdi.

Bu seferde küreği çeken adamı izlemeye başladı havaya bakıyor ve var gücü ile kürek çekiyordu sinirli ve her an bağıracakmış gibi duruyordu.

Hemen yanı başında ise "Amia" duruyordu güzel sarı saçları dağılmış ve toz içinde kalmıştı kolundaki yarayı bir çember ile sarmıştı, elinde ise annesinin yapraklı kolyesini tutuyordu.

Bir an yeşilimsi gözleriyle küçük kıza baktı, burkuk bir tebessüm etti ve başını öne eğdi derin düşüncelere dalmış olmalıydı.

Küçük kız ise ona hafifçe gülümsedi ve gözlerini kapatıp hayaller kurmaya başladı.

TEBEŞİRİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin