Elindeki kahveyi yavaşça masaya koydu Yoongi, en sevdiği yerdeydi.
4 yıl önce, yani miniği ile ilk buluşmalarında Yoongi onu buraya getirmişti. Kıkırdadı Yoongi, ilk buluşmalarını düşünürken bile hala heyecanlanıyordu oysaki üstünden tam tamına 4 yıl geçmişti, 4 yıl önce de Min Yoongi miniğinin her zerresine hayrandı. Onu gördüğünden beri her şeyi şaşmıştı.
Manzaraya baktı Yoongi, özenle seçmişti burayı, miniği ilk buluşmada kendini rahat hissetsin diye iyice araştırıp getirmişti buraya.
Farklı olan çok şey yoktu, dekorasyonlar biraz değişmişti o kadar.
Yoongi'nin yanına saçları hafiften beyazlaşmış bi adam geldi. Yoongi onu hatırlıyordu, 4 yıl önce Jimin ile burada buluşmayı beklerken adamla konuşmuştu. Yaşlı adam ona pek çok tavsiye vermişti ve hepsi işe yaramıştı, ona teşekkür etmeliydim diye düşündü Yoongi.
"Hoşgeldin evladım, buraya hep erkek arkadaşınla gelirdin. Nerede o pek göremiyorum onu."
Yoongi yavaşça adama baktı, hep yaptığı gibi gülümsedi fakat bu adama bi teşekkür borcu olduğu için konuştu.
"Jimin'i kaybedeli 5 ay oluyor efendim, kanserden kaybettim onu, miniğim uçup gitti ellerimden." Dolu gözleri gülümseyerek bakıyordu adama.
Yaşlı adamın içi sızladı, iki genci de yıllardır tanıyordu, birlikte olmalarında az da olsa payı vardı. İkisi de bu kafeye hep gelirdi, birlikte oturur hep sohbet ederlerdi. Yaşlı adam gençlerin birbirlerine olan bakışlarını bile görmüştü. Yoongi daha korumacı bakıyordu, yanındaki aşık olduğu genci her an kaybedecekmiş gibi her zerresini incelerdi.
Jimin ise fazlasıyla aşkla bakardı Yoongisine,
Yaşlı adam iç çekti, üzülmüştü, fazlasıyla hemde. İki gencin hep oturduğu masada birsürü anıları vardı.
"Başın sağolsun oğlum." Diyebildi sadece.
Zaten Yoongi fazla bir şey beklemiyordu, insanlar ne diyebilirdi ki.
Jimin etrafına neşe saçan bi insan olmuştu hep, güldüğünde tüm sıkıntılarınızı unutup içinizi ısıtırdı. Yoongi bir çok kez onun gülüşünü saklamak istemişti. İnsanlar hayranlıkla izlerdi Yoongi'nin miniğini.
Gözlerinden yaşlar akmaya başladı. Yoongi sıkılmıştı. Hayatına renk katan miniği yoktu, hayatı yoktu.
Yalnızdı Yoongi, yapayalnızdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Most Beautiful Moment In Life | yoonmin
Fanfiction"Piyanonun tuşları üzerinde hafifçe parmaklarını gezdirdi Min Yoongi. Her dokunuşunda miniğini hatırlıyordu, onunla ilgili yaşadığı ve yaşamak istediği her şeyi. Tabii bu artık mümkün değildi, çünkü Park Jimin ölmüştü." Homofobikler okusun lütfen, b...