"Merhaba, Jimin."
Jimin derin bir nefes alarak nefesini tuttu. Serçe parmağı ile masasındaki tozları silerken, kısıkça "Efendim?" diyebildi.
Kız elindeki günlüğü karnına bastırırken koltukta olabildiğince küçülmüştü. "Buluşabilir miyiz? Gitmeden önce seni görmek ve seninle konuşmak istiyorum."
Jimin'in eli yumruk hâline gelmişti. Nefesini kısık kısık verdiğinde o görmese de kafasını salladı.
"Ah, elbette buluşabiliriz..."
Kız, rahatlamayla gülümsedi. Kabul etmeyeceğini zannederek korkmuştu.
"O zaman, merkezde olan kafede buluşabiliriz." Dedi kız. Jimin yine onayladı. Bir şey söyleyemiyordu, söylemek istemiyordu.
Anlaşarak telefonu kapattı ikisi. Jimin kendini hemen yanındaki yatağa attığında gözlerini tavana odakladı.
"Neden benimle buluşmak istesin ki?"
Korkarak kendine sordu. Korkuyordu çünkü, düzene girmeye başlayacak hayatının en başından bitmesini istemiyordu.
Onun o güzel yüzünü görmek istemiyordu. Tekrar üzülmek istemiyordu. Onun gülüşüne ektiği güllerin, yeniden canlanmasını istemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Once Upon a Time 'Jimin
RomanceKeyfi yazılan bir kitaptır. Tanıtım Bir "Kapının önüne her gün gül bıraktım Sevgilim. Her gün güller aldım sana, sabahın köründe, hava aydınlanmadan en iyi, en güzellerinden alıp kapının önüne koydum. Ama sen O'nun aldığını zannettin. Ne zaman O'n...