Bir hafta geçmişti.
Tümü ağlayarak geçmiş 7 gün...
Pişmanlığın iliklerime işlediği 168 saat...
Kalbimin sıkıştığı 10.080 dakika...
Suskunluğumun kuzuları boğduğu 604.800 saniye..."Burnunu koparacaksın diye korkuyorum artık bebeğim!" Dedi Rebecca, göz ucuyla çöp kovamı ağzına dek dolduran pislenmiş mendillere bakarken. "Artık yalvarıyorum sana Mia, kendini daha fazla yıpratma!"
"Rezil oldum, Reby! Hayranı olduğum, aşık olduğum adama resmen rezil oldum!"
Üzgünce bana baktı, yaklaştı ve sımsıkı sarıldı.
"Hata yaptım!" Dedim ona sarılırken, "Lettie ile konuşmak, 'o'na o mesajları atmak hayatımın en büyük hatasıydı!"
"Lettie'yi gördüğüm ilk yerde boğabilirim!" Dedi, iç çekti ve çekinmeden sordu:
"Periyotta mıydın? Periyottaydın değil mi?"
Aptal bir sulu göz gibi başımı sallayarak onu onayladım.
"Fark ettim." Dedi, "Böyle bir salaklığın başka bir açıklaması yok çünkü!"
Dayanamayıp daha kötü ağlamaya başladığımda ayağa kalktı, dolabıma yürüdü.
"Ne yapıyorsun?" Diye sordum.
"Olmaz böyle Mia! Batman gibi ininde böyle sonsuza dek saklanamazsın! Böyle zamanlarda inadına daha da ortaya çıkıp kimliğini, kim olduğunu elaleme duyuracaksın: tıpkı aşkım Stark'ın yaptığı gibi!"
Hafifçe tebessüm ettim, "Iron Man benim."
"Evet bebeğim ya, Iron Man sensin tabii ki! Açacaksın avucunu, tüm kötü duygularını şöyle bir mahvedeceksin! Sonra Parker sana hayran kalacak!"
"Saçma sapan konuştuğunu biliyorsun, değil mi?"
Dolabımdan seçtiği siyah bir tişörtle pantolonu üzerime sertçe attı, kollarını bağlarken dolabıma yaslandı:
"Beni bu yüzden seviyorsun!"
Gülümseyerek ona baktıktan hemen sonra verdiği tişörte baktığımda daha da gülümsedim, üzerinde Iron Man baskısı olan favori tişörtümdü bu...
Ona döndüğümde sitem etti, "Ne?" Gülümsedi, "Ben de onun fanıyım , biliyorsun!"
***~***~***~***
Ne kadar geçmişti?
Yaklaşık üç saat mi? Galiba...Rebecca ile kol kola alışveriş yapmak, kafelerde oturmak benim için her zaman büyük bir keyifti zaten, kısa zamanda bir süre önce idolüme çektiğim saçma salak mesajları, utanç dakikalarını unutmuştum.
"Sonra bizim kaltak Victoria'ya döndü ve dedi ki: 'Sırrın ne Victoria?' Quantin'in o sorusuna o kadar sinir olmuştum ki dönüp ben dedim ki: 'Victoria's Secret! Ama kamyon şoförleri için tasarlanmış olanlarından'!"
O da ben de gülüştük. "Ya Victoria ne yaptı?"
"Utandı, onu bilirsin. Kendisini Alessandra Ambressio sanıyor ama kamyon şoförüne benzediğinin farkında değil!"
İç çekti, "Tabii o kaltak yüzünden Quantin ile kavga ettik!"
"Üzdün!"
"Ne üzülmesi bebeğim! O pisliğin burnu sürtülsün azıcık! Erkekler için rimelini değil saçlarını dağıtacaksın! Beni üzmüş mü? Özür dilememiş mi? Tez kellesi vurula! Bulunmaz Hint kumaşı olan o değil ki, benim, ben!"
Alkışladım, "Yemin ederim ki tam bir idolsün!" Milk Shake'ini yudumladı, "Biliyorum Mia'm, mükemmelim!"
Bu sırada hemen yan masadaki bir grup ergen kızın, bir 'fangirl' dergisine bakıp haykırmazları ile Rebecca da ben de irkilmiştik.
"Kızlar bakın şuna!" Dedi kızıl saçlı, çilli bir kız, "Tom - aşkımın son röportajında dediği şu şeye bir baksanıza!"
Sarışın bir kız hızla sayfaları çevirdi, bir sayfada durdu ve durmasıyla sayfaya bakıp gözlerini şişirdi:
" 'En büyük hayranımın mesajlarına cevap verdim, daha doğrusu ilk ve son kez birinin mesajlarını özelden cevapladım. Ancak sanırım onu istemeden incittim ki bana bir haftadır mesaj atmadı. Hayal kırıklığına uğrattıysam üzgünüm, ancak ben mükemmel değilim. Başta o olmak üzere tüm hayranlarımdan özür diliyorum. Açıkça söylemeliyim ki son bir haftam berbattı. Eğer o beni affeder ve beni desteklemeye devam ederse çok daha iyi olacağım.' Ne?"
Kalbim gümledi.
Tom benden bahsetmişti!
Röportajında!"Kimmiş bu 'hayranı'?" Dedi bir başlamak kız öfkeyle, "Ne salakmış, Tom'a küsmek de ne? Ergen!"
Evet, evet...
Salaktım!
Çok salaktım hem de!Ve bu akşam ona kesinlikle mesaj atacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
never say never :: tom holland |texting
Fanfiction@90sofmia:Beni görmeni beklemiyorum zaten. @90sofmia:Ben sadece aptal bir hayranınım. @tomholland2013:Seni görüyorum.