Hayley'nin ağzından:
Küçük kızım artık 6 aylık olmuştu ve göbeğim gitgide daha çok büyüyordu, ben de gün geçtikçe hareket etmekten o kadar çok yoruluyordum. Odam üst katta olduğu için kahvaltıdan sonra o merdivenleri çıkmak cidden yorucu oluyordu. Merdivenin başında durmuş tüm basamakları geçebilmek için derin bir nefes alıyordum ki birden ayaklarım yerden kesildi, kendimi Klaus'un kucağında buldum "Ne yapıyorsun?" diye sordum. "Hamile bir kadına yardım ediyorum, yine çok centilmenim. Ben gelmesem daha 20 dakika o basamaklarla bakışırdın." dedi gülerek, ben de göz devirdim. Basamakları çıktık, merdivenin sonuna geldik tam inmeye çalışıyordum ki "Çok ağırsın ama odana kadar götürebilirim küçük kurt." dedi. Odama girince gördüğümüz manzara hiç hoş değildi. Yatağımda Kol ve yanında tanımadığım bir kız vardı ve resmen sevişiyorlardı. Ben "Cidden mi?" derken Klaus beni yere bıraktı, "Kol kendi odana kız atamaz mısın?" dedim bağırarak. Kol bizi görünce hemen kalktı "Pardon ama sen yerleştiğin için artık bir odam yok. Kızı salona mı atmalıydım? " dedi kızarak. "Umrumda değil, çarşafımı değiştireceksin ve şu anda o çakma sarışının vücudunu örtmek için kullandığı yorganımı da hatta bana yeni bir yatak alsan daha iyi olur." dedim. Kol ve o kız odadan çıktı. "Sizde aptal sarışınlara olan ilgi genetik sanırım." dedim, Klaus da sırıttı. "Bu kadar centilmenlik yeterli, odamdan çıkabilirsin" dedim. O da "Çarşaflarını değiştirmesi için bir hizmetli getireceğim. Sana iyi dinlenmeler" dedi ve odadan çıktı. Bu kadar ilgili davranması garipti ama hoşuma da gidiyordu :)
Kol'un ağzından:
Hâlâ rahat yaşıyordum ama o cadı kızın bana sadece 2 gün verdiğini de biliyordum ve bu son günümdü. Freya'yı izlemiştim daha kazığı yok etmemişti ve kazık hâlâ onun odasındaydı. Odasına gizlice girip kazığı almak zorundaydım ve şimdi tam zamanıydı. Freya Rebekah'la dışarıdaydı, Klaus da evde değildi. Evde sadece Elijah ve Hayley vardı. Hayley zaten uyuyordu, tek sorun Elijah'tı. Odasında kitap okuyordu ama beni yakalama ihtimali de vardı. Yine de denemek zorundaydım. Freya'nın odasının önüne geldim ve etrafta kimse var mı diye kontrol ederek yavaşça içeri girdim, kazığı aramaya başladım. Freya'nın çekmecesindeydi, bulunca hemen ceketimin içcebine koydum. Çekmeceyi kapattım ve etrafta iz bırakmadığımdan emin olduktan sonra odadan yavaşca çıktım. Çıktığımda karşımda Hayley dikiliyordu "Bir kadının odasına izinsiz girmek... çok kaba bir davranış. Oysaki senin çapkınlık hikayelerini biliyorum ve kadın ruhundan anlamanı beklerdim. Neyse lafı uzatmayalım odada ne yapıyordun?" dedi. "Hiç-hiçbir şey sadece ablamın odasını incelemek istedim." dedim. "Bu aralar herkesin odasını incelemek istiyorsun nedense hem de şüphe uyandıracak kadar çok." dedi. "Burası benim evim, ve bu odalar da kardeşlerimin odaları, girerken senden izin almak zorunda değilim, değil mi?" dedim. "Nerende saklıyorsun?" diye sordu. Şaşkınca gülerek "Neyi?" dedim. "Ah Kol, yapma. 2 gündür o akmeşe kazığını almaya çalıştığını ikimiz de gayet iyi biliyoruz. Ne yapacaksın onunla? Ailenin üstünde mi kullanacaksın, yoksa kendini güvene mi alacaksın?" dedi. "Hamilelik senin kafana vurmuş kurt kız, saçmalıyorsun. Çekil önümden, daha yapacak işlerim var" dedim. "Onu bebeğimin üstünde kullanmayı düşünmüyorsun değil mi? Klaus anlatmıştı zamanında çok kötü kavgalar ettiğinizi, intikam almak için onu benim küçük kızımın üstünde kullanmayı düşünmüyorsun değil mi? Eğer öyle bir planın varsa, yemin ediyorum ki seni kendi ellerimle öldürürüm Kol Mikaelson!" diye bağırdı. "Sen evde durmaktan cidden kafayı yemişsin. Akmeşe kazığı yok, {ellerimle tırnak işareti yaparak} küçük kızınızın üstünde kullanmak yok, intikam da yok. Git bir hava al sen, cidden delirmişsin iyice." dedim. "Şimdi çekiliyorum ama Freya o akmeşe kazığını bulamayınca senin adını vereceğim. Bence kaçabileceğin kadar uzağa kaç. Neden aldığını bilmiyorum ama onu almandan hiç hoşlanmayacaklarını çok iyi biliyorum. İyi şanslar Kol Mikaelson." dedi ve odasına gitti. Sanırım tehdit ettiği şeyde ciddiydi ve bu hiç hoşuma gitmedi. Ben o deli cadıya vereyim de kazığı sonra her şeyi çözerim diye düşündüm ve evden çıktım. Yaklaşık 1 saat sonra ormana vardım, kulübeyi bulmam biraz uzun sürdü ama sonunda vardım. Kapıyı çaldım, Davina açtı ve "Sonunda kızlarla yiyişmekten vakit bulabildin demek." dedi. "Her anımı izliyor muydun gerçekten? Banyoya ve tuvalete girdiğim zamanları da mı?" dedim. "Oh, hayır ben senin gibi dikizci değilim. Zaten her anını falan izleyemedim kızlarla olmadığın zaman uyuyordun, uyumadığın zaman kızlarla oluyordun. Seni izlemek çok sıkıcıydı." dedi. "Neyse, kazığı göreyim." diye sürdürdü. Çantadan çıkardım tam elimden alacaktı ki "Üstümde kullanmayacağından nasıl emin olacağım?" diye sordum. "Olamayacaksın" dedi ve elimden aldı. "Olağanüstü güçlere sahipsiniz, 'Ölümsüz' olarak tanımlanıyorsunuz, herkesi ezebilirsiniz ama size zarar verebilen tek şey: bir odun parçası. Cidden değişiksiniz." dedi. "Ben anlaşmaya uydum kazığı sana verdim. Artık ailemi tehdit edemezsin ya da beni izlemeye devam edemezsin. Hayatımı bir cadının gözetimi altında sürdürmek istemiyorum. Sen de anlaşmaya uy ve peşimi bırak." dedim. "Anlaşmaya uyuyorum zaten, seni izlediğim küreyi kırdım ve ailendeki her birey için hazırladığım büyü karışımlarını çöpe attım ama Elijah hariç, o anlaşmaya dahil değil. Onu öldüreceğim zaten sen de kazığı bunu bilerek bana verdin sana 'Ya tüm ailen ya da sadece abin?' dedim, sen de mantıklı olanı seçtin. Onunla vedalaş hatta istersen ona anlat ama şunu bilsin ki onu öldüreceğim." dedi. Kafamı eğdim ve "Anlaştık cadı kız." dedim. "Anlaştık sıkıcı çocuk" dedi ve ben de oradan çıkıp eve dönmek için arabaya bindim.
***************************
Eve geldiğimde herkes bana bakıyordu. Klaus hiddetle üstüme yürüyerek "O kazıkla ne yaptın?" diye bağırdı. "Küçük s*rtük hemen anlattı demek" dedim. Klaus "Onun hakkında düzgün konuş aşağılık herif!" diye bağırdı tekrardan. "Yoksa ne yaparsın abicim? Beni hançerler misin? Ah kaderin cilvesine bak elimizde olan sonuncusunu da Elijah'ı öldürmesi için bir cadıya verdim" diye bağırdım ve arkamda şaşkınlıkla açılan kocaman gözleri bırakıp yukarı kata çıktım.
Yeni bölüm geldii! Bence çok aksiyon dolu oldu. Medyada Kol ve Hayley'nin tartıştığı an var. Umarım beğenmişsinizdir. Vote vermeyi ve fikirlerinizi belirtmek için yorum yapmayı unutmayın. Bir sonraki bölümde görüşürüz ❤❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Klaus & Hayley ( The Originals )
FanfictionKurta dönüşmenin onun üstünde bıraktığı yorgunlukla gözlerini açtı küçük kurt. Her yeri ağrıyordu, halsizdi ve çıplaktı. Kıyafetleri yanı başında paramparça bir şekilde duruyordu. Kafasını otlardan kaldırdı ve gözlerini kamaştıran güneşe baktı. Arka...