Klaus & Hayley ( The Originals )

BÖLÜM - 10

Birkaç gün ara verdim, oy sayısı artar veya yorum falan gelir diye. Ama yine her şeyi aynı buldum. Okuyunca lütfen oy verin, lütfen. Hikayeyi yazmaya daha yeni başladım, hemen fazla oy almasını beklemiyorum. Ama 66 okuyucudan sadece 1 vote gelmesini de beklemiyorum. Lütfen biraz destek olun.

Hayley'nin ağzından:

Sabah olmuştu, hatta öğlen. Gözlerimi yeni açmıştım. Odaya Freya girmiş olmasa daha da uyuyacaktım. "Günaydın." dedi gülümseyerek. Ben de "Günaydın." dedim. Yanıma geldi ve koltuğu yatağın yanına çekip, oturdu. Sonra da "Melez olduğun için yaraların kendi kendine iyileşiyor ama bebeğin nasıl olduğunu bilmiyoruz." dedi ve karnıma bir şeyler sürmeye başladı ve anlayamadığım sihirli sözcükler söyledi. "O iyi mi ?" diye sordum, "Merak etme, iyi. Ben sadece kontrol etmek için baktım zaten. Şu anda önemli olan senin ruhsal durumun." dedi ve karnımdaki şeyi sildi ve karnımı kapattı, sonra devam ettirdi "Onu seviyor musun ?" dedi. Bilmiyormuş gibi "Kimi ?" dedim, "Hayley ... biliyorsun. Klaus'tan bahsediyorum." dedi. "Aşk değil ... sadece ona biraz ilgi duyuyordum ama artık ... hiçbir şey hissetmiyorum." dedim. O da "Beni kandıramazsın ama kendini kandırmanı da istemem. Ben sadece sana onunla ilgili bazı şeyleri söyleyeceğim. Klaus ... o, herkesin dediği gibi canavar, kalpsiz, ruhsuz değildir. Sadece kendi duygularına pek önem vermez ve canavar gibi davranmayı tercih eder. Böyle yaptıkça insanların ondan korktuğunu görünce hep aynısını yapmaya devam etti. Daha önce aşık olmuştu, hem de deliler gibi. Aurora'ya. O çok zarif ve kusursuzdu. Herkesi büyülüyordu. Klaus'u bile. Klaus gün geçtikçe ona aşık oluyordu, Aurora da ona. Birbirlerine aşık olduklarını söylediler, sonra da sevgili oldular. Ordan ayrılma zamanımız geldi ve Klaus, Aurora'yı bırakmayacağını söyledi. Onun da bizimle gelmesini istedi ve öyle de oldu. Aurora'yı da alıp kaçtık ama birisi bizi takip etmişti. John. Sonra bize katılmak istediğini söyledi. Onlar Klaus'la arkadaştı ama Aurora'yla Klaus sevgili olunca Klaus'la konuşmadı. Onu yanımıza kabul ettik. Başka bir şehre taşındık. Bir gün evde sadece ben, Aurora ve John vardı. Aurora ve John benim de gittiğimi zannetmiş olmalıydı. Çünkü onlar öpüşüyorlardı, üstelik Aurora'nın da, John'un da kıyafetleri yoktu. Bunu gördüğümde şok oldum. Ben Aurora'yı kendi kardeşim gibi görmüştüm, onu sevmiştim. Ama o Klaus'a ihanet etmişti. Gördüklerimi unutmaya çalıştım ve sustum. Bir sabah Klaus'un bağırışlarıyla uyandım. "Bunu bana nasıl yaparsın ? Ben seni sevmiştim Aurora, her şeyden çok sevmiştim. Hayatım boyunca ilk kez birine bu kadar değer verdim, ona bağlandım ama o da bana ihanet etti. Ben seninle evlenmeyi düşünmüştüm ve senin için bir yüzük almıştım. Ama senin beni umursadığın yok. Beni kullandın, beni aldattın, benim duygularımı boşa çıkarttın. Bunu nasıl yapabildin ? Gözümün içine bakıp beni sevdiğini söylerken, nasıl yapabildin ? Sen bu kadar kalpsiz değilsin, en azından benim sevdiğim kadın bu kadar kalpsiz değil." oraya gittiğimde tahmin ettiğim şeyin olduğunu gördüm. Klaus, Aurora'yı, John'la basmıştı. Ve üstelik Klaus onun için yüzük bile almış ona evlenme teklifi edecekti. Kardeşimin tüm dünyasının başına yıkılmasını izlemek bana çok acı gelmişti ve ben de ilk olarak onu ordan uzaklaştırdım, sonra da pişman olduğunu söyleyerek ağlayan Aurora'nın yanına gittim ve ona "Bir anlaşma yapacağız. Ben Klaus'un aklından bunu sileceğim ve sen de John'u burdan göndereceksin. Onunla bir daha asla görüşmeyeceksin ve eğer kardeşimi bir kere daha üzersen seni kendi ellerimle öldürürüm." dedim ve o da kabul etti. Klaus'un zihninden gördüklerini sildim ve Aurora da John'u gönderdi. 1 yıl sonra Klaus ve Aurora evlendi. Evlendikten 4 ay sonra Aurora, Klaus'a darıldı ve gitti üstelik hiçbir zaman boşanmadılar. O günden beri Aurora'yı hiç görmedim ama geri dönmüş. Anlayacağın sanırım onlar... birbirlerini hala seviyorlar ve hala evliler." dedi. Ağzım açık kalmıştı. Onlar hala evlilerdi ve hala birbirlerine aittiler. Ben de aptal gibi onun beni sevdiğini düşündüm. Gerçekten salağım.

Klaus'un ağzından :

Öğlen olmuş ve tekrar uyanmıştım. Aurora yatakta oturmuş, giyiniyordu. Ona yaklaştım ve "Günaydın karıcım." dedim. Arkasını döndü ve dudağını ısırıp "Senin karın olmak çok müthiş bir şey." dedi. "O gün "evet" derken, gerçekten çok eşsiz hissetmiştim, ki öyleyim, eşsizim. Yüzyıllardır senin karınım ve bunu başka hiç kimsenin tatmasına izin vermeyeceğim." diye devam ettirdi.

YIL : 1140

Yazarın ağzından :

Güzel kadın aynanın karşısına geçti ve beyaz gelinliğinin içinde ne kadar zarif durduğuna baktı. Bir melek gibiydi ... kusursuzdu. Az sonra söyleyeceği "evet" kelimesiyle hayatı değişecekti. Bu kapıdan çıkacak ve aşkının yanına gidecekti. Bu onu hem heyecanlandırıyor hem de korkutuyordu. Birine bağlı olmak onun için pek normal değildi sonra alışabileciğini düşündü. Aynadan gördüğü, kapının eşiğinde damatlık giymiş ve oldukça şık duran müstakbel eşine doğru döndü Aurora. Klaus ona yaklaştı ellerini Aurora'nın incecik beline yerleştirdi. Aurora da ellerini onun boynuna doladı. İkisi de konuşmuyordu. Sadece birbirlerinin gözlerinin içine bakıyor ve aşklarını konuşturuyorlardı. Sonra Klaus sevdiği kadının dudaklarına minik bir öpücük bıraktı. Aurora da ona sımsıkı sarıldı. Sonra birlikte odadan çıktılar. Dışarıda Finn, Kol, Rebekah, Elijah ve Freya vardı. Yani Mikaelson'lardan başka hiç kimse yoktu. Kırmızı halıda yürüdüler ve onları bekleyen papazın yanına gittiler. Papaz klasik konuşmayı yaptıktan sonra gelin ve damada döndü ve onlara malum soruyu sordu. Aurora da, Klaus da "evet" dediler. Nikah memuru "Gelini öpebilirsiniz." dediğinde Klaus, Aurora'yı kucağına aldı ve onu doyasıya öptü.