Elvin yerden doğrulup portmantoya doğru ilerlerken bende peşinden yürümeye başladım. Montlarımızı giyip, kolilerin olduğu odaya ilerledik konuşa konuşa.
-Kanka bizde de iyi şans var ama hee." Elimi Elvin'in ağzına götürüp
"Sus sus , nazar deyecek şimdi. "O da elimi sertçe ağzından çekerek " Tamam be tamam, bişey demedik , Ya bak ne deyecem sen git kolileri taşımaya başla , bende burada ki kolilere sahip çıkayım. Ne olur ne olmaz çünkü açık kalıyor kapı biri falan girer mazallah." Gözlerimi devirip , kollarımı iki yana bağladım ve boş boş Elvin'e bakmaya başladım. O da ne kadar saçma konuştuğunu anlayıp en sonunda mantıklı konuşmaya karar verdi.
- Tamam ya , şaka yaptım. Hem ben hiç dostuma bu eziyeti çektirirmiyim tek başına. Hem anca beraber kanca beraber dimi."
- Doksan derece dönme ya." İkimizde sırıtmaya başlayınca anladım ki biz taşınamıyoruz. Yok yani konuşmadan bir iş yapamıyoruz. Elvin'in kafasına vurup " Çalışsın biraz şurası . Gelecekler yine hadi başlayalım. "
-Ya kanka benim..." sözünü kesip " Sakına uykum var deme , bir kolinin içine de seni tıkarım he demedi deme." Omuzlarını düşürerek ufağından bir koliyi dizinden yardım alarak kucağına sıkıştırdı ve arabaya doğru gitmeye başladı. Bende arkasından alay geçerek
"Düşme yine" Arkasına bile bakmadan görüş alanımdan çıktı. Ama ayakkabılarının çıkardığı sesle merdivenlerden indiğini anladım. Ona yetişmek için bende görünüşüne hiç bakmadan rastgele bir koliyi aldım ve hızlı adımlarla evden çıkıp merdivenlere yöneldim. Birinci katı bitirdiğimde ayak seslerinin kesilmesi , Elvin'in arabaya vardığının belirtisiydi. Burnumdan derin bir nefes alıp, ağzımdan vererek ikinci katın medivenlerini inmeye başladım. Bir dakika geçmeden kendimi arabanın yanında buluverdim.- Nilay huu, versene koliyi koyayım. " sersemleyip Elvin'i görünce "Hee all dalmışımda ." Saçlarını geriye atıp sırıtarak , konuşacağını belli eden gözlerle bana bakınca pek de hoşuma gitmeyen bişey söyleyeceğini anlamışım. Koliyi ona verip , eve geri döneceğim zaman bana seslenince dinlemek zorunda kaldım.
-Ne Elvin ne ömrümü yedin ya ,ne saçmalayacan yine."
Koliyi arabaya bırakıp "bekle" dedikten sonra bir off çektiğim de nihayet arabaya yaslanıp konuşmaya başladı. Tabi saçmalama da olabilir.-Nilaycım acaba sen niye bu aralar dalmaya başladın?" Sorduğu soru karşısında hayran hayran bakarken diğer yandan kendimi sorguluyordum içimden.
- Ne ima etmeye çalışıyorsun Elvin CİM "
"Cim" ekini vurgulayarak söylediğimden bozulduğunu belli eden bir surat ifadesi takındı yüzüne. Yeniden ağzını iki metre açarak gülmeye başladı. Bu Elvin olmasaydı çoktan dalmış olurdum. Bu kesindi.-Nilay sende niye salağa yatıyorsun ki anladın işte basbaya." Bir an sessizlik oldu ve Elvin 'e diktim gözlerimi. O da bana . Kaçıncı sabır dileyişim olacaktı acaba bu. Gözlerimi yumarak "Allahım sen bana sabır ver." Dedim yüksek sesle . Elvin'de sonunda ne ima ettiğini çözemediğimi anladı.
-Hee sen gerçekten anlamadın mı? Kankacım ben senin bu kadar salak olduğunu bilmiyordum. İnsan niye dalar sence uzaklara çoook uzaklara"
Ben cevap vermeyince konuşmasına devam etti.-Aşk diyorum , aşk."
- Ne diyon be aşk ne birkere ben kim aşk kim. Aklımdan bile geçmedi uykucu arkadaşım. "
Zaman kaybettiğimizi anlayınca zaman kaybını ben önlemek zorunda kaldım.
-Hadi Elvin hadi , devam edelim" Arkamı dönüp ilerlemeye başladım. O da peşinden tabi. Yukarı çıkıp kolileri taşımaya devam ettik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN ÜŞENGEÇLİĞİ
Teen FictionAşkı Ege'yle tatan Nilay sevdiği erkek için arkadaşlarından , sevdiklerinden, en önemlisi ailesinden vazgeçer ama sonradan gerçekleşen olay Nilay 'ın Ege 'den nefret etmesini sağlar çünkü onca çabaları sonucunda terk edildiğini anlayınca normal karş...