♥Gray x Juvia♡

498 35 29
                                    

Fairy Tail

Gray

Juvia

Juvia saatine baktı. 11:59. Sadece bir dakika daha ve... O çok özel güne gireceklerdi. Elindeki hediyesi hazırdı. Tam bir aydır Gray-sama'ya kapalı mesajlar veriyordu. Sürekli doğum günlerinden, pastalardan, kutlamalardan ya da mum tarzı şeylerden bahsediyordu. Odun erkekler anlamasa bile, bugün Juvia'nın doğum günüydü.

Elindeki hediyeyi de Gray-sama'ya vermeyi planlıyordu. Kendi doğum günü olmasına rağmen, ona hediye seçmek her zaman hoşuna gitmişti. Ona ufak ama şirin bir kardan adam biblosu almıştı.

Saat 12:00 olmuştu. Telefonun başında Gray-sama'dan gelecek bir arama bekliyordu. Gerçi Gray-sama bu saatte hayatta kalkmazdı ama... Yine de şansını denemek istiyordu.

                                                                     ***********************

Sabah olmuştu ve ne bir telefon almıştı, ne de başka bir şey. Hayal kırıklığına uğramıştı. Gerçi saçmaladığını yeni yeni fark ediyordu, gecenin bir yarısı hiç kimse doğum günü kutlaması yapmazdı. Hem, Gray-sama hediyesini yüz yüze vermek istiyor olabilirdi. Hediyesini bile kendi seçmişti.

Onu zorla dışarı çıkartmış ve çok hoş, kalp şeklinde bir kolyeyi resmen gözüne sokmuştu. Doğum gününde birinden bunu almak isteyeceğini üstüne basa basa söylemişti.

Hızla odasından fırladı ve koşa koşa Fairy Tail'e gitti. O kadar hızlı koşmuştu ki, iki dakika içinde loncaya varmıştı. Direkt kapıyı açtı ve içeri daldı.

Henüz sadece kızlar vardı. Kenara oturmuş, en sevdikleri erkeği, kimden çıkma teklifi alırlarsa kabul edeceklerini falan konuşuyordu.

Juvia hemen aralarına oturdu. Onu gören kızlar hediyelerini uzattılar ve tek ağızdan "İyi ki Doğdun!" diye bağırdılar. Hepsi birbirlerinin doğum günlerini biliyorlardı. Juvia hepsine teşekkür etti fakat hediyelerle ilgilenmiyordu. Şu anda ilgisini çeken tek şey; büyük lonca kapısının açılması ve içeriye yarı çıplak Gray-sama'sının girmesiydi.

Çok geçmeden... O da oldu.

Gray Natsu ve Happy'le içeri girdi. Üstündeki gömlek yine havaya karışmıştı. Natsu'yla kavga ediyorlardı. 

"Lucy benim!" diye bağırdı Natsu. Tüm kızlar otomatik olarak oraya döndü. Natsu bunu loncanın ortasında söyleyebilecek biri değildi. Hele de kızarmadan. Neler oluyordu?

"Hayır!" diye bağırdı Gray. "Lucy benimle olacak!" kızlar panikle Juvia'ya baktılar.

"Lucy'i alacak biri varsa, o da benim!" Natsu kafasını Gray'in kafasına dayadı ve kulağının dibinde bağırdı. Korkunç görünüyordu.

"Kes sesini, Konoyaro! Lucy benimle geliyor!" Gray de aynı şekilde bağırdı. Kavgaları bu sefer ciddi gibiydi.

Lucy koşa koşa yanlarına gitti ama ne diyeceği Juvia'yı ilgilendirmiyordu. Saçlarının gölgesi yüzünü örterken, elindeki bibloyu Gray'in kafasına fırlattı. Gray bibloyu eliyle tuttu ve şaşkınca ona baktı. Juvia koşarak loncadan çıktı. Nereye gittiğini bilmiyordu, sadece gidiyordu.

Aniden durdu. Neden bu kadar acı çekiyordu? Bu olayı birçok kere yaşamıştı ama Gray-sama özeldi. Daima onun yanında olacağına söz vermişti.

Yine de... Çok şey mi istemişti? Sevdiği erkek için onca şey yaptıktan sonra, ufak bir hediye sadece. Gray'in ona aşık olması ya da olmaması önemli değildi, tek istediği, onunla kısa süre de olsa mutlu olmaktı. Gray'i mutlu etmek, yapmak istediği tek şeydi.

Onda bile başarısız olmuştu.

Elini sıktı ve koşmaya devam etti. Kuytu bir duvar kenarında durdu. Duvara yaslanarak kenara çöktü ve ağlamaya başladı. Kalbinde bir boşluk var gibiydi sanki. 

Az önce Gray-sama, gözünün önünde, Juvia ona duygularını pek çok kez açmasına rağmen, Lucy'i istediğini söylemişti. Tüm çabaları boşuna gitmişti. Aşk Rakibi kazanmıştı.

Gerçi, onun bir suçu yoktu. Lucy'nin Natsu'yla ilgilendiğini dünya biliyordu. Hepsi Gray-sama'nın Lucy'le ilgilenmesi yüzündendi. Güzel kızdı, bu bir gerçekti. Juvia gibi çirkin değildi. -(O kendine çirkin diyorsa, ben nerlere giddeeeğğğm?! Ölek biz :D Öhöm. Takmadan devam edin :D )-

Göz yaşlarını sildi ama durmuyorlardı. Şu anda hiçbir şey bu göz yaşlarını geçiremezdi. Gray-sama'nın Juvia'yı sevmediğini öğrenmişti. Boşu boşuna ona ayak bağı olamazdı ve Gray-sama'yı üzgün görmek istemediğinden, belki de Lucy'le aralarını bile yapabilirdi. Başka birine aşık olabilirdi, hatta mutlulukla yaşayabilirlerdi bile. Savaştan, zorluklardan uzakta...

Aniden bastıran umut, son hız geri döndü. Kafasını dizlerine gömdü. Yapamazdı. Az önce saydıklarının hiç birini yapması mümkün değildi. Sonsuza dek Gray-sama'ya aşık olacaktı, ne olursa olsun.

"Juvia... Umutsuz vaka..." diye mırıldandı acıyla gülerken. 

"Hayır! Değil!" bu ses...

"Gray-sama?" Juvia kafasını kaldırdı ve sesin geldiği yere baktı. Gray eliyle duvardan destek alarak derin derin nefes alıyordu. Koşmuştu galiba. "Gray-sama..." dedi Juvia tekrar.

"Umutsuz vaka değilsin!" Gray bastırdı. "Sen her zaman en iyisisin!" diye bağırdı. 

Juvia'nın gözleri mutlulukla parladı. Gray-sama az önce ne demişti? Ama hayır, o Juvia'ya aşık değildi. Onunla olmak kalbini kırardı. Kafasını başka tarafa çevirdi.

"Juvia bana bak." dedi Gray. Juvia bakmadı. "Juvia bir dinle!" diye kükredi Gray. Böyle söyleyince Juvia küçük kedi yavrusu gibi ona döndü.

"Bugün doğum günün, değil mi? Al şunu." eliyle ufak bir paketi ona uzattı. Demek doğum günü olduğunu biliyordu. Juvia uzanıp paketi aldı ve yavaşça açtı. İçinden beğendiği kalp şeklindeki kolye çıkmıştı. Ama farklıydı. Açılabiliyordu.

Juvia, kolyeyi yavaşça açtı. İçinde bir yazı vardı. Kıza ve özdü.

"SEVGİ"

Juvia şaşkınlıkla Gray'e baktı. "Bu--"

"O gün beğendiğin kolye. Fakat bitmişti, ben de özel sipariş vermek zorunda kaldım. Eklemek istediğim bir şey olup olmadığını sorduklarında, böyle bir özellik eklettim. Yazı ve fotoğraf koyma yeri. İstediğin bir şeyin fotoğrafını koyabilirsin işte."

"Juvia çok mutlu oldu ama sen Lucy'i sevmiyor muydun?"

Gray Juvia'ya şaşkınlıkla baktı. Sonra bir kahkaha patlattı. Juvia onu hiç böyle görmemişti, çok... Hoş bir manzaraydı bu...

"Şaka yaptığını söyle." dedi Gray gözündeki gülmekten olan damlaları silerken. "Natsu Lucy'le buluşacakmış bugün, ben de sana pasta seçmek istiyordum. Görevden yeni döndüğümüz vaktim olmadı o yüzden bugüne kalmıştı. Ben de Lucy'i bir süreliğine bana pasta seçmemde yardım etmesi için ödünç alacaktım. Erza'yı da alabilirdim ama 'Çilekli kek' deyip çıkardı eminim." Gray kendi kendine güldü.

Ne yani, Gray-sama Juvia'yı mı seviyordu? "Eee," dedi aniden Gray. "İçine ne fotoğrafı koyacaksın?"

Juvia haylazca sırıttı ve cebinden Gray'in yarı çıplak fotoğrafını çıkartıp kolyenin içine koydu. Gray'in gözleri dehşetle açılırken, Juvia kahkaha attı. Ayağa kalktı ve Gray'in kollarına atladı.

"Juvia da Gray-sama'yı seviyor!"

"Seni sevdiğimi kim söyledi?" dedi Gray yanaklarını şişirerek ama o da Juvia'ya sarılıyordu.

Birbirlerini tekrar bırakmayacaklardı.

Y/N: Multimedyadaki video süper :D Bu arada diğerlerine de resim ve video ekledim, isterseniz bakın :)

Shipler HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin