Bugün dördüncü hafta. Bir haftadır hobilerini, yapmayı sevdiği şeyleri anlatıyor bana. Arkadaşı yokmuş fakat ona sahip çıkan bir abisi varmış. Seokjin. Ailesini küçük yaşta kaybetmiş araba kazasında. Sormak istediğim bir soru vardı fakat cevabını duymak istediğimden emin değildim. Yine de sordum. Ona neden benim yanıma oturduğunu, neden elimi tuttuğunu, neden benimle konuştuğunu sordum. "Çok güzel göründün çünkü. Yanlış anlama, yüzünden vücudundan bahsetmiyorum sadece. Denizdeki dalgalar kayalıklara çarparken çıkan sese gülümsediğini gördüm, bacaklarının arasında dolanan kediyi sevişini gördüm, elindeki yemlerle kuşları beceriksizce besleyişini gördüm. Kalbini gördüm sanki. Çok güzel göründün. Yüzün de çok güzel göründü. Gülümseyince daha da şişen yanakların, minicik olan gözlerin, bembeyaz dişlerin çok güzel göründü. Çok güzelsin Jimin. Daha önce hiç görmediğim kadar." Konuşmasının başından sonuna kadar tuttuğum nefesimi vermeye çalıştım ama heyecandan veremedim. Kalbimin uzun zamandır ilk defa bu kadar hızlı attığını hissettim. Bu sensin, karşımdaki şey sensin Agapē. Yıllardır aradığım aşk sensin Kim Taehyung. Seni buldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mōmoku no ai | vmin
FanfictionBirini aramıyordu Park Jimin, aşkı arıyordu. Ve o aşkı Kim Taehyung'da buldu. 2018.08.28