Oy , yorum ve okunma sayısının azlığına hatta hiç olmamasına rağmen yeni bölümü yayınlıyorum.
Umarım bu sayılar artar...
Sınır koymayacağım siz yeni bölüm gelsin dediğinizde gelir , size bağlı yani.
Şimdiden teşekkürler , iyi okumalar :)
İyi kötü yorumlarınızı bekliyorum.
Bulutların arasından Dünya'ya bakıyorum. Buradan nasıl da küçük gözüküyor tüm insanlar , arabalar , evler...
Uçakta oturduğum koltukta kendimi sakinleştirmeye çalışıyorum. İlk uçuşum mu ? Hayır , değil. Uçaklardan korkarım. Binlerce metre yukarıda , demirden bir kuşun içinde sonsuza gitmek , tehlikeli değil mi ? Kimisine göre en güvenli ulaşım aracı , deli saçması.
Kısa siyah saçlarımı elimle geriye itiyorum ve çantamdan kitabımı alıyorum. Kaldığım yeri bulup okumaya başlıyorum , okuyamıyorum. Kelimeler birbirlerinin içine giriyor.
Sol tarafımda oturanlara bakıyorum. Karı-koca. İkiside birbirlerine aşkla bakarak konuşuyor , benim için olması imkansız bir hayal. Hayatımda tek bir kişiyle flört dahi etmedim. Sebebi 12 yaşında evimizde çıkan yangında suratımın yarısınının feci bir şekilde deformasyona uğraması olsa gerek.
Sokakta yürürken bile insanların iğrenen bakışlarına göğüs germek... Bu yüzden kaç kere buna son vermeyi düşünmüştüm ama...olmamıştı. Hala buradaydım. Cesaret edememiştim.
Küçük çantamı alarak ayağa kalktım ve geçmek için çiftten izin aldım. Tuvaletleri ararken ailelerin küçük çocuklarının beni görmemesi için yüzlerini kapattıklarını izledim. Alışmıştım ama merak etmesinler. Bu yüzü görmeyecekler bir daha , sadece birkaç dakika sonra her şey bitecek. Hosteslerden bu zavallı adama yardım etmelerini istedim. Yirmili yaşlarında güzel bir kadın bana acıyarak yardım etti. Tuvalete girdiğimde kapıyı arkamdan kilitleyerek aynaya baktım.
Artık kendim bile bu yüzü görmek istemiyordum.
Çantamın içinden terapistimin bana verdiği sakinleştiricileri ve uyku haplarını çıkarttım. Hepsini avucuma döktüm. Sona yaklaşmıştım. Aynadaki suratım , gülüyordu. Sonunda dünyayı bu pisikten temizliyordum. Sadee birkaç dakika daha. Hapları geri koydum ve çantamda bir şey aramaya başladım , bir göz bandı. Ölürken bu iğrenç yüzü görmek istemiyordum.
Göz bandını çıkartıp hapların yanına koydum. Aylar önce yazdığım intihar mektubunu da çıkartarak aynanın önüne yerleştirdim.
Her şey hazırdı. Şimdi sadece yapmam gereken sonsuza ulaşmak.
Göz bandını takıp hapları içtim.
Son ana kadar gülüyordum. Mutluydum. Kurtulmuştum. İnsanların aşağlayan bakışlarıdan kurtulmıştum. Yirmi yıldır bunun hayalini kurmamış mıydım ? Artık gerçekleşti.
Hayata veda ediyor ve son sözleri ' Artık gözlerinizi kapatmanıza gerek yok' oluyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yorgunyazar'ın Kısa Hikayeleri
Short Story"Mutlu son diye bir şey yoktur , yalanlarla dolu hikayeler vardır. "