٣٧

6.4K 692 109
                                    

☁️

Evlilik kısmını tam yansıtmadığım için doğal olarak tam anlamayanlar olmuş. Yüzük taktıklarını belirttiğim kısımdan önce evlenmiş olduklarını yazmıştım zaten, sadece süreci yansıtmadım. Buna çok takılmadan okumanızı öneririm.

☁️

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

Talha:
"Bu haftasonu için doktorundan izin aldım. İlaçlarını zamanında alman ve fazla yorulmaman şartıyla, sadece bu iki gün içi izin verdi."

Nehar:
"İstemiyorum, gerek yok."

Talha:
"Eskiden oturduğumuz mahallenin parkına gideceğiz. Zorbalık yapan ufaklıkları uyarıp, yere düşen küçükleri kaldıracağız. Haftasonu olan bir maç varmış, beraber gittiğimiz liseyi ziyaret edip o maçı izleyeceğiz. Adım adım bastığımız kaldırım taşlarını takip edeceğiz."

"Ve dahası, yeşillik tepeye gidip, yeni hikayeler düşleyeceğiz."

"Çocukluğumuzu ziyaret edeceğiz."

Nehar:
"Geçmişimize bir yolculuk gibi mi?"

Talha:
"Hayır, şimdilerimizi yaşamak gibi."

(görüldü)

***

Elindeki kısa siyah ipi dalgınla tutuyor, defalarca farklı noktalarına düğüm atıyordu. Sıkıca atılan düğümler açılmıyor, onun bakışlarını daha da dalgınlaştırıyordu. Oturduğu parkın bankında sırtını geriye yaslarken, ilerideki salıncakta çocukları sallayan Talha'ya çevirdi gözlerini. Onun da kendisine baktığını fark ettiğinde, hafifçe gülümsemek istedi. Ama yapamadı. Talha'nın ısrarlarıyla gezmeyi kabul etmiş olsa da, kendini iyi hissetmiyordu. Zihni öyle dalgındı ki, gözleri ara sıra odağını yitiriyordu.

Patlamanın olduğu o günden sonra ilk defa dışarı çıkıyor olması ve hiçbir sesi işitmiyor oluşu, beynindeki o sinir bozucu gürültülerin tekrar ortaya çıkmasına sebebiyet vermişti. Yine de Talha'ya bunu yansıtmamak için elinden geleni yapmaya çalışıyor, en azından acıyla yüzünü buruşturmamak için kendisini sıkıyordu.

Yaklaşık yarım saat kadar, küçüklüklerinin acı tatlı anılarını barındıran parkta, çocuklarla epey bir vakit geçirdikten sonra onlarla vedalaşıp ilerlemeye başladılar. Elinde tuttuğu, birkaç düğümle doldurduğu kısa siyah ipi, yüzük parmağındaki yüzüğün hemen yanına bağladı. İpin düşmesini ya da kaybolmasını istemiyordu.

O sırada, artık taş döşenmiş ama eskiden çamur olan yerden geçtiklerinde, ikisinin de yüzünü hafif bir tebessüm sardı ve o ânı hatırladılar. Eskiden çamurlu olan bu yoldaki, ilk tanıştıkları ânı.

Sarıklı (tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin