١٩

5.9K 721 36
                                    

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

"Beş taş, saklambaç, ebelemece, kör ebe oynuyoruz ve hepsinde sen kazanıp duruyorsun. Ben seni hiç yenemiyorum ki.."

"Tamam o zaman, bu sefer sen seç hadi."

"Buldum! Göz kırpmama!"

"Olmaz, oyun bile değil ki o."

"Mızıkçılık yapmasana Talha!"

"Tamam tamam, başlayalım."

İkisi de gözlerini kırpmadan birbirlerinin gözlerine bakarken, küçük çocuğun anında gözleri yaşarmış dayanamayıp kırpmıştı. Küçük kız sonunda bir oyunu kazanmasının sevinciyle zıplayıp neşeyle bağırıken, küçük çocuk da gülmüştü.

Ödevlerini yapıp, yine biraz oyun oynadıktan sonra bulutları izlemek için yan yana çimenlere uzanmışlardı. Bir süre çılgınca benzetmeler yapıp, o benzetmelerle garip hikayeler oluşturduktan sonra, eve dönmek için kalkmışlardı.

"Biliyor musun, gözlerin çok güzel."

Küçük kız duyduğu iltifatla şaşırıp yanakları pembeleşirken, "senin gözlerin de çok güzel" diyerek karşılık verdi utangaç bir şekilde.

Küçük çocuk seslice gülüp söylendi. "Benimkilerin nesi güzel, basit kahverengi işte. Senin gözlerin ise masmavi, tıpkı tüm gün seyrettiğimiz gökyüzü gibi. Hatta bulutlar bembeyaz olmasalardı, gözlerine bulut derdim."

Küçük kız bu sefer kaşlarını hafifçe çatarak azarladı onu. "Kahverengi basit bir renk değil ki. Hem ben de yağmur yağdıktan sonra gelen toprak kokusunu seviyorum, toprağın rengini de seviyorum, toprakta yetişen bitkileri de seviyorum ve hatta.."

"Nefes al nefes," diyerek kahkaha patlatıp devam etti küçük çocuk. "Hem gözlerimde bitki yeşertme planların mı var senin?"

"Yaa, Talha!"

Şen gülüşmeler, acı tebessümlere gebe kaldı. Ama onlar bilemediler, henüz çok küçüktüler.

***

Bilinmeyen:
"Bana borçlu olduğunu unutmadın değil mi, sarıklı?"

Sarıklı:
"Unutmadım, sözümde duran biriyim."

Bilinmeyen:
"Sözler.. Sözler.."

"Emin misin sarıklı? İçimden bir ses, senin çok büyük bir söze ihanet ettiğini fısıldıyor bana? Gerçekten sözünde duran biri olduğuna, emin misin?"

Sarıklı:
"Ne demek istiyorsun?"

Bilinmeyen:
"Neyse, boş ver. Biz borç meselesini konuşalım."

"İstediğim şey, sorduğum soruya cevap vermen, sarıklı."

Sarıklı:
"Bekliyorum, sor."

Bilinmeyen:
"Daha önce"

"Birine âşık oldun mu?"

"Onu gerçekten, sevdin mi?"

(görüldü)

Sarıklı (tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin