Berrak şaşkın ve sinirli bir ifadesiyle bana baktı. Bende hiç birşey olmamışcasına masum bir şekilde ona bakıp kahvemi yudumladım. Berrak bana acıyormuşcasına baktı.
"Vurdu değil mi yine sana?"
Bir süre sustum. Berrak çenemden tutup kaldırdı.
"Sana diyorum Nefes."
Uzun süre susmam Berrağın aklında dönüp dolaşan soru işaretleri bırakmıştı. Tişörtümü çıkardım. Altımda askılı siyah atletim vardı. Sırtımı Berrağa döndüm. Berrak dudaklarını büzüp bana doğru baktı.
"Ya kuzum benim, kıyamam ben sana. Bekle krem getireyim."
"Gerek yok." desemde Berrak kabul etmiyordu. Çoktan gitmişti bile. Hiçbir zaman bana kıyamazdı. Babam olacak ite çok kızsa da hiç birşey elinden gelmiyordu. Babam kendi babasını yani dedemi bile dinlemezdi çünkü.
Berrak elinde bir krem ve sargı bezi ile gelmişti. Kremi narin elleriyle sırtıma sürmüştü ve sargı beziyle göğüslerimin altından geçirip bağlamıştı. Onu hep kardeşim olarak görürdüm, çok iyi bakardı bana.
Tişörtümü tekrar üstüme geçirdim. Berrak sorularını üzerime salmıştı.
"Aç mısın?"
"Ee ne yapacaksın şimdi?"
"Evden nasıl kaçabildin?"
"Nerede kalacaksın? Tabiki burada. Benimki de soru mu ya?"
Berrağın soruları konuşmama fırsat vermemişti. Ancak "yeter." diyebildim.
Berrak gülmeye başladı. Bende onun sorularına gülüyordum. Kendisi fazla meraklıydı.
"Berrak çok kalmayacağım burada, hatta yarın hemen gidiyorum."
Berrak oturduğu yerden sıçradı.
"Ya Nefes saçmalama, nereye gideceksin? Kalacak bir yerin var mı ki ?"
Kafamla "hayır." işareti yaptım. Gerçekten ne kalacak bir yerim ne de gidebileceğime dair hiç birşey bilmiyordum.
"Saçmalamıyorum Berrak. Eninde sonunda babamlar beni bulacak ve beni burada yaşatmazlar."
"Haklısın. Ama nereye gideceksin?"
Bilmiyorum. Senden bir isteğim var. Bana bir miktar para verebilir misin? Sana en kısa zamanda geri göndereceğim."
Berrak kaşlarını çatıp;
"Saçmalama bee. Ne geri ödemesi ? Al kredi kartımın biri senin olsun. Bu yeter mi sana?"
"Ya ne gerek vardı karta falan?"
Berrak işaret parmağını burnuna çarptırarak "sus." işareti yaptı. Bende artık kabul etmek zorunda kaldım.
Ve o gece Berrağın evindeki misafir yatak odasında kaldım. Gerçekten burada kalan çok şanslıydı, yani bende. Otel odası gibiydi. Yastığın altında pijamalar, dolapta nevresimler, çekmecelerde çeşitli taraklar ve makyaj malzemeleri vardı. Beyaz siyah minik pandalı pijamayı giydim ve yatağa uzandım. İlk defa huzurlu bir şekilde uyuyabiliyordum. Böyle uyumak gerçekten bana huzur veriyordu. İlk defa kırbaç yemeden uyuyabilmiştim.
Sabah camdan giren güneş ışığının yüzüme vurmasıyla uyanmıştım. Yarım yamalak açılan gözlerimle etrafı süzmeye başladım. Berrağı uyandırmaya giderken kapının önünde duran iki bavula takıldı gözlerim. Pembe olan benimdi. Ama diğerinin kimin olduğunu bilmiyordum. Büyük ihtimalle Berrağındı. Neler döndüğünü anlayamamıştım. Ben kafamdaki soruları cevaplamaya çalışırken Berrağın sesiyle kendime geldim.
"Evet canım evet. Tahmin ettiğin gibi, Trabzon'a gidiyoruz."
Evet, Trabzon'a gitmek benim en büyük hayalimdi. Ama şuanki durumumda hayal ve tatil düşünecek durumda değildim.
"Berrak sen nereye? Hem trabzon nerden çıktı?"
"Aa ne var canım? Bende sana eşlik ederim işte. Hem sen küçüklüğünden beri Karadeniz'i görmek istemiyor muydun?"
"Evet de.."
"Gidiyoruz, bitmiştir. 1 saat sonrasına da uçağımız var, haberin olsun."
"Ne?!"
Aynen böyle kalmıştım. Sanırım yaklaşık 10 dakikadır Berrağa şaşkın bir şekilde bakıyordum. O ise kapının önünde sırtında bir ufak çanta ve elinde bavuluyla bana sesleniyordu. Dalmıştım sanırım. Ufak çaplı şokumu atlatıp montumu almıştım. Ve bavulu da zar zor götürüyordum. Bu kadar çok eşya getirmemiştim. Bu ağırlığı da anlayamadım doğrusu. Berrak uzun bir süre gelmeyeceği için evinin kapısını defalarca kitlemişti..
Ve sonunda hava alanına gitmek üzere taksiye binmiştik. Benim kafamda hala deli sorular bulunmaktaydı. Berrak dizime elini koyup;
"Aklından geçenleri tahmin edebiliyorum. Korkma, çok güzel bir hayatımız olacak. Eski hayatına birdaha dönmeyeceksin."
Onun bu cümleleri az da olsa içimi rahatlatmıştı. Artık özgürlüğe kavuşacağımı bilmek beni mutlu ediyordu. Kafamı cama yaslayıp geleceğimi düşünmeye başladım.