-16-

8.7K 1K 565
                                    

İyi Okumalar...


🍁

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🍁

Üstümdeki koyu kırmızı elbiseye bakarken derin bir iç çektim.  Bu elbiseler artık canımı sıksa da Jungkook bana özel bir şeyler hazırlayacağını söylemişti.

Bunun için ben de özel ve güzel giyinmem gerektiğini düşünmüş ve dolabımdaki en güzel elbiselerden birini giymeye çalışmıştım.

Yani en azından bana göre bu elbisenin rengi de modeli de güzeldi.

Makyaj masasının önüne oturup masanın üzerindeki makyaj malzemelerine kısa bir bakış atıp aynaya baktım.

Makyaj yapmak istemiyordum. Cildim zaten güzel ve pürüzsüz iken neden makyaj yapmak için nedenim olsundu ki?

Sadece nemledirici,beyaz rengindeki dudak koruyucusunu alıp biraz sürdüm. Uzun sarı saçlarımdaki tokayı çıkartarak saçlarımı dağıttım ve güzel bir görüntü oluşmasını sağladım.

Kraliçe tacımı başıma takarken aynaya karşı gülümsedim.

Güzel görünüyordum ama hiçbir zaman yakışıklı görünemeyecektim.

Bu benim suratımın düşmesine neden olurken derin bir nefes aldım sıkkınlıkla.

Kendime gelmeye çalışarak yüzüme yalancı bir gülümseme yerleştirdim.

Jungkook'un yanında mutlu görünmeliydim ve onu bu hareketlerimle üzmemeliydim.

Oturduğum sandalyeden kalkarak saçlarımı düzelttim ve odamdan yavaş adımlarla çıktım.

Topuklu ayakkabılarım tahta zeminde tok sesler çıkartırken koridordan geçen bütün hizmetliler ve benden alt kademede olanlar bana eğilerek selam veriyor ben ise sadece onları küçük bir baş selamı ile geçiştiriyordum.

Sonunda saraydan dışarı çıktığımda hedefim sarayın arka bahçesinde arkası dönük bir şekilde oturan bedenin yanına ulaşmak ve ona sarılmaktı.

Yavaş olan adımlarım onu gördüğü anda hızlanırken kalbimde eş zamanlı bir şekilde hızlanmaya başladı adımlarımla birlikte.

Gülümsedim. Yalancı gülümsemelerim onun yanında gerçeğe dönüşüyor ona yalan söylememe izin vermiyordu.

Tam yanında durduğum iri beden beni fark ettiğinde oturduğu sandalyeden aceleci bir şekilde kalkarak uzun boyunu gösterdi.

Elleri belime giderken benimde ellerim onun omzundaki yerlerini almıştı bile çoktan.

Zaman sanki durmuştu. Ne birbirimize yaklaşıyor ne de birbirimizden uzaklaşıyorduk.

Birkaç dakikanın sonunda mor leylak bahçesinde bulunan bedenlerimiz Jungkook'un benden ayrılmasıyla son buldu.

Prince Or Princess? • KookMin [✓]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin