İyi okumalar canlar.!❤
--------------------------------------------------
Sabah kalktığımda üstümde bir yorgunluk vardı ama anlatamam o nasıl bir yorgunluktur yarabbi biri üstüme kamyonla 1 ton çimento atmış gibi hissettim.
Yataktan ölü cesedimi kaldırıp yalpalaya yalpalaya banyoya gittim. Günlük rutin işlerimi hallettikten sonra v yaka bordo bir tişört ve mevlana kesim bilekte biten bir etek giydikten sonra saçlarımıda düzleştirici ile dalgalandırıp nude tonlarda makyaj yaptım. Mutfağa doğru gittiğimde aklıma yere künefeli bıçak düşürdüğü geldi ve istemsizce yüzümde bir gülümseme peydah oldu. Sonrası zaten hüsran biliyorsunuz. Neyse güzelce kendime yetecek kadar kahvaltılık çıkartıp patates kızartması yaptım bir iştahla yedim anlatamam. Sanki kırk yıldır açım. Kahvaltımı edip bulaşıkları da hallettikten sonra siyah spor ayakkabılarımı da ayağıma geçirip çantamı alıp çıktım. Otobüs durağına geldiğimde otobüsün geldiğini görünce bir koşmaya başladım yeminle spor ayakkabılarım popişime değiyordu. Otobüse binip otobüs kartımıda okuttuktan sonra boş bir yere oturup alaya gelmesini bekledim. Tam 1 saatlik yolculuk olacağını bildiğimden telefonumu çıkartıp instagram'a girdim. Elim nedense ayazın profili olup olmadığını incelemek istiyordu ama ben değil elim yani. Ayazın ismini ve soyismini yazıp arttığında birde ne göreyim yarabbi allah için bu adamın bir açığı varmı ya hangi boş zamanında bununla uğraştın da böyle oldu bu tövbe tövbe ne diyom ben. Neyse teker teker fotolarını inceledim geneli üniformalı fotoğraflar olduğunu farkettim. Bir adama bir üniforma bu kadar mı yakışır yarabbi. Neyse bir fotosunun altında bir yorum dikkatimi çekti basıp tekrar okudum.
'Bir insana ela rengi bu kadar mı yakışır? Değerini bilemediklerimizin değeri sonradan anlaşılıyor değil mi aşkım?'
'Aşkım?' Sonra dan anladım bu ayazın sevgilisi tabi banane canım beni ne ilgilendirir sonuçta bir arkadaş değil mi? Allah mutlu etsin. Tabi benim içim içimi yerken alayın bulunduğu otobüs durağına gelmiştim. Alaya doğru yürümeye başladığımda yanıma alayın yemekhane bölümünde çalışan fatmagül abla geldi. Biz ona kısaca Fatoşgül diyoruz. Selam verdip ve selam aldıktan sonra fatma ablaya içimi yiyen o soruyu sordum.
'Fatma abla ayazın bir sevgilisi falan varmı? Ama bu soru lütfen aramızda kalsın olur mu?'
'Tabi yavrum ne istersen sor bana ben bu alayda 14 senedir yemekhane bölümünde çalışıyorum ama bu zamana kadar ben ayazın herhangi bir kızla konuştuğunu görüştüğünü bilmem biz ayazla komşu olduğumuz için genelde o beni arabasıyla bırakır ama bu zamana kadar evine ne bir kız getirdiğini nede bir kız için çıktığını gördüm yavrum zaten alaydan pek ayrılmaz hep operasyonları yada görevleri çıkıyor onunla canı pahasına mücadele ediyor. Ama nazlı benim bu hafta dikkatimi çeken bir konu oldu yavrum ayazın sana bakışları bir değişik kiminle konuşursa arasına mesafe koyar mesela o alaya ilk geldiğinde kimseyle konuşmazdı. Ama şimdi çok değişti yüzü gülüyor her gün bu kapıdan girerken bir sırıtış oluyor melek yüzünde o benim olmayan oğlum oldu kızım. Ne zaman bana onun hakkında bir şey sormak istersen gel her zaman sana kapım açıktır yavrum.''Teşekkür ederim fatma abla sende artık benim annem sayılırsın ben seni çok seviyorum biliyorsun.'
'Bilmemmi yavrum sende benim evladımsın burdaki her er evladımdır.'Fatma ablayı yemekhaneye bıraktıktan sonra bana verilen masaya oturup günlük işlerimi not ettikten sonra bir hafta sonra alaya giriş yapacak yeni erlerin listesini hazırlayıp ajandama yerleştirdim. O an kapı çaldı.
'GEL' komutunu verdikten sonra elinde bir tane çay bir tane meyve suyuyla içeriye ayaz girdi. O an içimde bir kıpırtı hareketlenirken masamın önündeki sandalyeye oturup bana meyve suyunu uzattı.'Meyve suyu sevdiğimi nerden biliyorsun?'
'Hastanede meyve suyu diye sayıklıyordun ordan.'
'Hmm orda bile beni dikkate aldığını bilmiyordum.'
'Ne demeye çalışıyorsun nazlı açık konuş.'Ne diyon adam sen ne dicem allah için kıskandım biraz evet kıskandım ne olcak varmı allah allah.
'Bir şey demeye çalışmıyorum neredeyse bir aydır buradayım saçın uzamış keseyim diyorum.' Gözlerinde oluşan o sinir kıvılcımına gözlerim şahit olurken gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Ayaz birden dişlerinin arasından tısladı.
'Nerden çıktı şimdi bu benim saçımın boyu gayet iyi ayrıca ne bu kıyafetin senin?'
'Ne diyorsun ayaz sen ne var kıyafetimde.'
'Burasının bir askeriye olduğunu unutma nazlı sen küçük bir kız değilsin bu kadar dekolte giymemelisin.' WTF? Yaptığı iğrenç imanı anlamam zamanımı almadıki bende dişlerimin arasından tısladım.
'Çık odamdan defol! Ve ayrıca bir daha ne giydiğime karışma çünkü senin buna hakkın yok ve bir daha sakın bana bu iğrenç itamlarda bulunma şimdi al şu getirdiğin bardağı... istediğin birine ver veya at.' Gözlerinin içinde oluşan o pişmanlık kırıntısından bir zerre kadar görmek isterdim. Ama o bardağı alıp çıkmayı tercih etti aman git lanet seni.🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻
Saat 17.00 gösterirken gözlerimden akan yorgunluk kırıntısı beni alıp başka diyarlara götürmeyi başardı sonunda. Masadan kalkıp üstünü biraz toparladıktan sonra çantamı alıp yemekhaneye gittim. Fatma ablayı etrafta göremeyince yanında çalışan gülsüm ablaya sordum.
'Gülsüm abla Fatoşgül nerde göremedim.'
'He fatma ablamı o ayazla dışarı çıktı çarşıya gidip yüzük alacaklarmış. Ayaz cekistirerek götürdü fatma ablada hayır diyemedi.' Hıh şimdi tam oldu neden bana böyle davrandığı belli oldu hayatında başka biri varmış.
Gülsüm ablaya teşekkür ettikten sonra alayın kapısından çıkarken ayaz ve Fatoşgül le karşılaştım fatma ablaya selam verip ayazın yüzüne bile bakmadan alayın kapısından çıkarken otobüs durağına yürümeye başladım. O ara arkadan bir kol beni durdu. Kim olduğunu anlamaya çalışırken öyle bir koku burnumun ucuna geldiki ayaklarım beni sanki taşıyamayacak gibi oldu ve yalpalandim. Arkamı dönüp kim olduğuna baktığımda ayazın olduğunu farkettim. Ne yapmaya çalışıyor bu embesil gene ya.'Ne oldu ayaz neden geldin izin verirsen evime gidicem.'
'Bana kızgınmısın?.' Ne diyor la bu.
'Ne kızgınlığı allasen neyden bahsediyorsun. Ne oldu şimdide taktığım küpeyi yaptığım makyaja mi karışacaksın istersen kamufulaj giyeyim paşam ne istersiniz ayaklarımda da postal oh mis. Bırakın kolumu ayaz BEY.' Bey kelimesinin üstüne baskı yaptığım için o kaşları birden çatılmaya başladı.
'Tamam şimdi sana bu zamana kadar kimseye söylemediğim sözcüğü soylicem.' Aha başlıyoruz gene nazlı açık giyinme burası askeriye başla anam seni bekliyorum.
'Ö.özur dilerim.' Ne yani bir özür bu kadar zormu. Te allahım yarebbim ya. Ya vallaha benim konusmam iyice sarpa sardı he neyse.
'Ne için bu özür?'
'Sana bu sabah dediklerim için pişmanım aslında ben yaptıklarımdan asla pişman olmam yani dediklerimden ama ben uzun bir göreve gidiyorum ve bu görev çok tehlikeli bu yüzden belki geri dönemeyebilirim o yüzden kimseyi kırmak gibi biriyle küsmek gibi bir niyetim yok olurda şehit olursam sadece arkamdan dua etsinler istiyorum. Şehit olursam da vatan saolsun. Ama dediğim gibi üzgünüm özür dilerim.'
Ne görev mi? Hemde uzun bir görev mi? O dediklerinden sonra gözlerimden sicimle yaşlar akmaya başladı. Ve ben kendimi hıçkırarak ağlarken buldum.
-------------------------------------------------------------
Selam canlar yeni bölümü nasıl buldunuz. Bu bölümü biraz daha uzun tutmaya çalıştım elimden geldiğince yazmaya çalışıyorum. Kendinize iyi bakın bu arada üniversite sonuçları açıklandı. Siz nereleri tutturdunuz yorum olarak yazabilirsiniz. Allah yolunuzu ve bahtınızı açık etsin. İyi günler canlar!❤🌹

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gönlümdeki Ela Gözlü
RomantikBir kahraman düşünün vatan aşkıyla kavrulan onun uğruna canını feda eden bir kahraman. Bir kız düşünün vatan aşkından ailesinden yuvasından kopup uzaklara gelmiş. İşte size Ayaz ve Nazlı aşkı❤🌹 Nazlı ÖZKAYNAK: Güzellik ve saç tasarım mezunudur. Ay...