X: "Ne tür tutkuların suçlususunuz?"
Brad: "Yeterince mesaj atmıyorum. Ben bu tip bir çocuğum. Mesaja bakıyorum, eğer komikse gülüyorum ve telefonumu yerine bırakıyorum. Şimdi telefonuma baksam sanırım cevap vermediğim 6 mesaj var."
James: "Ben çok yakından ilgilenen biriyim. Birine sık sık mesaj atarım. Biraz fazla ilgiliyim."
Tristan: "Aşırı duygusalım. Aşk mektupları ya da herhangi bir şey yazamam ama çok duygusalım."
Connor: "Ben de öyleyim. Biz bir avuç sulugözüz." Tristan: "Biz bu grupta büyük bir avuç hormonuz."
X: "Rihanna'yla mı Ariana'yla mı çıkmayı tercih ederdiniz?"
Tristan: "Rihanna! Sona ermeyecek bir ganimeti var."
Connor: "Ariana. Tatlı biri."
Brad: "Ikisi de beni cezbediyor. Eğer biraz eğlence isteseydim kötü bir kızla takılırdım ama sanırım onunla çıkmazdım. Bunun için çok tembelim. Ariana sevimli. Ben sevimli kızları severim."
James: "Evet, ben de iyi bir kızla çıkmayı tercih ederdim. Yani Ariana."
X: "Bir buluşmada yaptığınız en kötü şey ne?"
James: Bir kere *TGIF'e gittim ve öyle çok yedim ki hastalandım. Kızı çok iyi bilmiyordum yani korkunçtu çünkü tek düşünebildiğim ne kadar hasta hissettiğimdi."
Connor: "Sadece tek bir kız arkadaşım oldu. Buluşmalarda kötü bir şey yapmadım, umarım yani..."
Brad: "Bir kızı öperken yanlışlıkla kafamı onunkine çarptım. Onu tekrar öpmeye çalıştığımda kafasını tutmakla meşguldü."
X: "Hiç bir kızı ağlattınız mı?"
Connor: "Aslında, ben de bir kıza öpüşürken kafamı çarptım! Bu göz yaşlarına sebep oldu."
Tristan: "Benim 9 yaşında bir kız kardeşim var. Muhtemelen onu birkaç kez ağlatmışımdır. Daha çok baba figürü olmayı seviyorum. Mesela "Hayır, Saw izleyemezsin!" gibi. Sonra ağlar."
James: "Kasten değil. Ilişkilerim oldu ve ayrıldık, o zaman ağladılar. Ben de ağladım yani sorun değil."
X: "En kötü moda suçunuz?"
Tristan: "Şu korkunç mavi hırkamı ve parlak mavi pantolonlarımı giydiğm zaman ve sarı bir t-shirt."
James: "Çeneme kadar uzanan bir perçemim vardı. Oldukça emo'ydu."
X: "Siz de Biebs ve Harry Styles gibi dövmelerle kaplanarak mı sonlanacaksınız?"
James: "Kaplanarak değil. Ama grupla yapacağımız bir şey olsun istiyorum. Tabi, "The Vamps'ı seviyorum." gibi ezik bir şey değil."
Brad: "Muhtemelen yüzüme yüzümün dövmesini yaptıracağım. Bu farklı olurdu değil mi?"
X: Gruptaki en büyük Kötü Çocuk kim?
Brad: "Umarım hiç birimiz raydan çıkmayız ama eğer böyle bir şey olsaydı, muhtemelen Tris olurdu."
Tristan: "Ha-ha. Evet, muhtemelen ben olurdum."
Connor: "O olurdu!"
Tristan: "Tam olarak kötü bir çocuk değilim! Aslında hiçbirimiz değiliz. Biz birbirimizin ayaklarının yerde kalmasını sağlıyoruz ve eğer yaramaz olursak bunu yapmamamızı söylüyoruz. James en mantıklı olan. O Anne Goose."
X: "Kim kime en son şakayı yaptı?"
Tristan: "Bu sabah Brad geç kalarak yaptı. Geçen gece bir otelde kaldık ve hepimiz Brad'e tıklıyorduk. Jetlag olmalı."
Connor: "Kalkmadı. Iğrenç bir şakaydı."
Brad: "Ha-ha. Biz tam olarak şakacı bir grup değiliz. Ben etrafta menejerimizle takılmayı seviyorum. Şu uğraşmak isteyeceğiniz yüz tipine sahip biri. Onu konserin dışına kovacak bir güvenlik tutmayı istiyoruz. Ama henüz bulamadık."
X: "Ailenizle yaşadığınız en büyük sorun neydi?"
James: "Hepimiz ailemizle tartışırız. Benimkilerle sorunum neydi bilmiyorum."
Brad: "Bunu çok iyi hatırlıyorum. Annemle tartışmıştım ve ona bir kalem fırlattım. Neden bilmiyorum -sadece 15 yaşındaydım- ama tam gözünün kenarına vurdu. Sadece birkaç santim uzağına ve ben büyük bir belaya bulaşmış olabilirdim! Çok kızmıştı."
Tristan: "Ailemle çeşitli sebeplerden kavgaya girerdim. Mesela ilkokuldan kovulmam gibi!"
X: "Kovulmak? Ne için?"
Tristan: "Bir sürü yaramaz şey için. O kadar da büyük bir şey değil. Öyle mi? Sadece ilkokuldu."
Connor: "Ben de ailemle bir sürü tartışmaya girdim çünkü Call Of Duty oyununu çok oynar ve onlarla konuşmazdım. Bu biraz yaramazcaydı."
Tristan: "Bir keresinde Aslan Kral DVD'me el koyduklarında sinir krizi geçirmiştim. Bunun hakkında çok sinirlenirdim. Tüm evin çevresinde hırlardım. 'Raaaah' "
X: "Eğer gelecek yarım saat içinde ortak bir suç işleseydiniz bune olurdu?"
Tristan: "En yakın süpermarkete gider ve bütün şekerlemeleri alırdım."
Brad: "Çalmayı sevmem ama saydığım bir köpeği kaçırabilirdim... Bir Golden Retriever olabilirdi. Evde zaten bir tane var ve bir tane daha olurdu."
James: "Ben bir kedi kaçırırdım! Çok fazla hayvanım olurdu."
Connor: "En yakın Evcil Hayvan Dükkanı'na gider ve bir zürafa sürerdim."
X: "Bir zürafa sürmek? Evcil Hayvan Dükkanı'nda?"
Connor: "Evet, orada bir sürü var. Sadece yukarı bakmanız lazım."
Tristan: "Genellikle bodrumda tutulurlar."
-----------------
Söz verdiğim gibi bölümü bekletmedim. . Bir dahaki bölümde Brad ve Tristan'ın ayrı ayrı röportajlarını yayınlayacağım. Röportaj konusu kızlar, bir buluşmada nasıl davranacakları falan. Neyse iyi günler. <3