FİNAL: 39| Euphoria

26.8K 1.6K 2.5K
                                    

"Siktir, Taehyung"

Adımı seksi bir şekilde inleyerek son kez kasıklarını kalçamla buluşturup kendini bıraktığında içimde hissettiğim sıcaklıkla birlikte bedenimin titremesine engel olamamıştım. Her seferinde daha iyi hissettirmesine anlam veremesem de her sevişmemizde çıtayı yükseltiyormuşuz gibi hissetmek güzeldi. Çok güzeldi.

Bu sefer de çok hızlı olduğumuz için şu an nefes seslerimiz birbirine karışıyordu. Ben alnımı yatakla buluşturmuş soluklanıyordum. O ise kalçam ve belimdeki ellerini çekmemiş, muhtemelen başını arkaya atmış bir şekilde soluklanıyordu. Ah, evet hala içimdeydi.

"Yaklaşık bir, bir buçuk saat sonra yarışmaya gideceğiz ama benim nefes alacak halim bile kalmadı" demiştim dudaklarım benden bağımsız gerilirken. "Ben gelmesem mi ne?"

Onun da güldüğünü duymuştum. İçimden çıkıp kendini yanıma bıraktığında kalçamdaki sızıyı görmezden gelerek yavaş bir şekilde havadaki kalçamı indirip tam olarak yüz üstü yatmıştım. Jungkook her zaman olduğu gibi şimdi de üzerime ince bir örtü örtmüş ve elini sırtımda gezdirmeye başlamıştı. 

"Boşuna çabalama" demişti gülerek. "Oraya beraber gideceğiz"

"Tamam beraber gidelim ama ben atmayayım?"

"Taehyung" 

Kaşlarını üzgünce çatıp elini sırtımdan çektiğinde göğsüne diktiğim bakışlarımı gözlerine çıkarmıştım hemen. Tamam, sanırım bunu fazla abartmıştım. Sonuçta o bu sporu gerçekten seviyordu ve benim de başarılı olduğunu düşündüğü, sadece denemem için adımı yazdırmıştı. Fazla gitmiştim üzerine. Evet, her konuyu oraya çekiyor oluşum büyük ihtimalle sinir bozucuydu.

"Tamam, özür dilerim" demiştim elimi yanağına yerleştirirken. "Geleceğim ve deneyeceğim"

"Boşver" demişti zorla gülümseyerek. Ama üzgündü. Biraz da kırgın? "Seni zorlayamam. Ben hatalıyım. Üzgünüm, sana sormam gerekirdi"

"Hayır hayır, abartan benim. Alt tarafı denememi istedin. Suçumu üstlenme, ben suçluyum" diyerek yanağını okşamıştım usulca. Başını iki yana sallamıştı. 

"Sorun yok, hadi, duş alıp biraz dinlenelim" 

Söylediğim şeyi geçiştirerek ayağa kalktığında kendimi iyice kötü hissetmiş ve ben de kalkmıştım. Beni beklemeden duşa girdiğinde iç geçirerek ben de çarşafı toplamış ve kirli sepetine attıktan sonra küçük olsa da umursamadan kabine girmiştim. Bakışları beni bulduğunda gülümsemiş ve suyu ikimize gelecek şekilde ortamıza doğru yönlendirmişti. Ben de kirli veya ıslak olmayı umursamayıp kollarımı beline doladığımda gülmüştü. 

"Kendini kötü hissetme bebeğim" demişti ıslanan saçlarıma öpücükler bırakırken. "Sorun yok gerçekten. Seni zorlamamalıydım. İstemiyorsan elbette gelmemelisin"

"Hayır geleceğim" diyerek ona daha sıkı sarılmıştım. "Beni zorlamadın. Sadece ben abarttım farkındayım. Sadece sana takılıyordum ve bunu aşırıya kaçırdım özür dilerim. Üzülme tamam mı? Şimdi gözlerine bakacağım, kırgın gözlerini değil beni her gördüğünde parlayan gözlerini görmek istiyorum"

"Kırılmadım" demişti beni kendisinden ayrırırken. Gözlerine baktığımda korktuğum olmamıştı. Sıcacıktı bakışları. "Sadece seni ne kadar zorladığımı fark ettim o kadar"

"Jungkook, gerçekten zorlamadın" diyerek onu ikna etmeye çalışsam da kabul etmemişti tabi. 

"Boşverelim, tamam mı? Temizlenip çıkalım"

Uzatmak istemediği belliydi. Kendini kötü hissediyor muydu, kestiremiyordum. Bu yüzden sessiz kalarak sadece dudaklarına minik bir öpücük bırakmıştım. 

Archer: taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin