umut

45 3 0
                                    

"Doktor bey oglumuzun durumu nasıl?"."Kesin birsey söyleyemeyiz ama hic ic acıcı durmuyor.Neden daha önce gelmediniz? Bu belindeki izler de ne böyle,bu daha bir cocuk sayılır".Naim ustanın sesini uzun zamandır duymuyor gibiydim.İcime bir ferahlık geldi sanki.Basımı kaldırmamla bütün gözler beni buldu."oh cok sükür,Selami oglum iyi hissediyormusun kendini?".Naim ustadan bu sözleri duyunca hastanede oldugumu anladım.Bayılmıstım.Doktor tekrar gelecegini söyleyerek hemsireyle birlikte odadan cıktı.Kapının kapanmasıyla toparlanmaya calısmam bir oldu.Ama basımın agrısını hala hissediyordum.Naim usta sorusunu tekrar ederek iyi olup olmadıgımı sordu.Soruyu hic duymamıs gibi konusmaya basladım."Usta burası özel bir hastaneye benziyor,hemen gidelim parasını nasıl ödeyecegiz.Yücel bey isten cıkarttı beni haberin varmı? Ustam ben ne yapacagım simdi ne olur akıl ver bana"."Oglum bir dur panik yapma hemen.Hastane masraflarını Yücel bey karsılayacak.Hem film cekmeleri gerekiyormus biraz daha burdayız.Annene de haber vermedim telasa kapılmasın simdi.Ama babanı aradık oglum geliyor".

Babam mı geliyor.Yüzüm asıldı birden.Babam geliyor.Kim bilir nasıl gelecek.Hangi kahveden,hangi icki kokusuyla..

Yanında hangi acıları getirecek.Neler biriktirdi,neler söyleyecek.Gözlerim duvarda asılı olan saate takılı kaldı.Gecmise daldım birden.Babamın beni sokak ortasında tekmeleyerek dövüsü geldi gözlerime.Acıyla doldu gözlerim.Vurdugu tekmelerin acısıyla.Kapının hızlıca acılmasıyla simdiki zamanıma döndüm."lan serefsiz ne diye isten kovuldun da hastanelere düstün,ne bok yedin lan".Cevap veremedim.Babam sasırtmamıstı beni.Üzerınde omzu hafif yırtık siyah,kırısmıs bir ceket,onun icinde griye dönük renkte olan gömlegi ve altında bol kahverengi kumas bir pantolonla bana dogru yaklasmaya basladı.Sakalları birbirine girmis,sacları epeyli uzun.O benim babam.Yaklastıkca icki kokusunu icime cekebiliyorum.Yabancı oldugum bir koku degil bu.Naim usta oturdugu sandalyeden ayagı kalkarak babama yer verdi.Babam yavasca sandalyeye oturdu ve ellerini saclarında gezdirerek odaya uzunca bir bakıs attı.Sonunda gözleri beni buldu.Ben hemen konusmaya basladım."Masrafları patronum ödeyecek,aksama dogru cıkarmısım zaten." "Onu bırak sen isten de kovuldun ne halt yicen onu düsün.Yarın sabah erkenden is aramaya basla.Senin karnını doyuramam ben".

Gözlerimi actıgımda saat sabahın sekiziydi.Yastıgımın küf kokusuyla basbasaydım yine.Bugün hastaneye gitmem gerekiyordu.Tahlil sonuclarını almalıydım.Ama ondan once is var.İs bulmalıydım.Annem icin.Bu düsüncelerden sıyrılarak salona ilerledim.Canan ve Ömer

gülerek fısıldasıyorlardı.Beni gördüklerinde hemen sustular.Canan ayagı kalkarak konusmaya basladı."Annem Leyla teyzelere gitti.Daha kahvaltı yapmadık.Babam da hala uyuyor".Basımı tamam anlamında öne dogru salladım ve kendimi dısarı attım.Yagmur ciseliyordu.Toprak kokusunu icime cekerek yürümeye basladım.Ne yapacagım simdi.Nerden is bulacagım.Ah benim ahmaklıgım.Ne diye düsüyorsunki.İs bulamazsam babam annemi döver mi acaba.Belki bu sefer cok vurmaz.Ne bileyim belki de benim isten kovuldugumu unutur.Düsüncelerim beynimi kemirdikce kemiriyor.Basım önde yürümek kücüklügümden gelen alıskanlık.Öyle bir dalmıs olmalıyım ki evden epeyce uzaklasmısım.Üstelik yagmur durmus ve burnum toprak kokusunu almıyor.

Basımı kaldırdıgımda kendimi calıstıgım santiyenin önünde buldum.Ne zaman geldim ben buraya? O kadar yürümüs olamam degil mi ?.kolumdaki altın tozu rengiyle kaplı saatime baktım.Evden cıkalı iki saat olmus.Nasıl dalgınlıktır bu böyle,

hic farkına varamamısım."Selami oglum ne diye duruyorsun orda gel hele gel sarılayım sana".Kosar adımlarla Naim ustaya dogru ilerledim.Ona sarılmak acıları unutmak gibiydi.Onunla konusmak kendimle konusmak,dertlesmek gibi.Yanındaki bos sandalyeye oturdum.Konusmaya niyetim yoktu.Söyleyecek bir seyimde yoktu zaten."Selami,bilirsin seni oglum gibi severim.Dün aksam hastaneden gelince Yücel beyle konustum.Paraya ihtiyacının oldugunu söyledim ama nafile.Adam bir yandan haklı be oglum.Genceciksin.En guzel yasların burda gecmesin".

Benim güzel yaslarım var mı sahiden? Hayatı omuzlarına almıs bir gencim ben.Kafamı dik tutacak kadar gücüm bile yok.Belki de bu yüzdendir basımı öne egmelerim.Ne zaman bitecek bu? Ne zaman bosalacak omuzlarım? Belki hic.Bir umut var icimde.Güzel günler gelecek.

"Usta hakkını helal et emegin cok var üzerimde"."O nasıl söz oglum,ben hep burdayım bilirsin".Gitmek icin ayaga kalktım.Adımımı öne dogru atıp ilerleyecegim sırada Yücel beyle karsılastım."Selami odama kadar gel seninle konusacaklarım var".

son trenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin