|0.3| find me

91 15 13
                                    

charismabin: Ee, bulabildin mi bakalım kim olduğumu?

president.ko: Neden seni bulmaya çalışayım?

charismabin: Şuan beni kandırmaya mı çalışıyorsun yoksa çoktan kendini mi kandırdın?

president.ko: Bana olan şu sonsuz öfkenin nedeni ne acaba?

Yoksa işten kovduğum biri misin?

Yolsuzlukla falan mı suçlamayı düşünüyorsun?

charismabin: Bir bakıma işten kovduğun biriyim diyebiliriz.

president.ko: Öyleyse bir daha birilerini işe aldığımda psikiyatri raporu isteyeceğim.

Sağol, bak bir işe yaradın.

charismabin: Ne dersin?

Bunun şerefine beni tekrar işe alabilirsin?

president.ko: İletişim bilgilerini ve öz geçmişini mail olarak atarsan düşünürüm.

charismabin: Bu kadar kolay mıydı?

president.ko: O kadar konuşmuşluğumuz ve beni tehdit etmişliğin var.

Bir kıyak geçerim.

charismabin: Tek zeki sensin zaten, kim olduğumu öğrenmek için böyle dediğini anlamıyorum.

president.ko: Biraz salağa benziyorsun, yersin sandım.

charismabin: Ama endişelenmene gerek yok.

Ben her türlü hak ettiğimi alacağım.

Benden alınanı.

president.ko: Şuan kimle konuştuğunu unutuyorsun sanırım.

Benim istemediğim tek bir bakteri bile bu şirkette barınamaz.

charismabin: Ben geldiğimde sen hala koltuğunda oturabileceğini mi sanıyorsun?

president.ko: Ne yapacaksın, hademe olarak işe girip koca şirketin yöneticisini mi kovacaksın?

charismabin: O kadar kolay kurtulamayacaksın.

president.ko: Önce ambulansı mı arayayım, polisi mi?

Hangisi seni zapt edebilir?

charismabin: Sadece geleceğin hakkında bilgi veren bir falcı olarak gör beni.

president.ko: Ben sadece havlayan bir köpek görüyorum.

Ama belki bilmiyorsundur, havlayan köpek ısırmaz.

charismabin: Ofisine yeni bir sekreter alacakmışsın.

Biricik sekreterin bunu duyduğunda kırılmasın?

president.ko: Sekreterlerimle evcilik oynamıyorum ben, iş yapıyorum.

Hem bu onun fikriydi.

charismabin: Sen ne dersen de, seçeceğin kişi seninle evcilik oynayacak.

president.ko: Bu ne demek oluyor şimdi?

charismabin: Yakın zamanda öğrenirsin.

president.ko: Belirsiz şeylerden ve gelecek hakkında kurulan hayallerden nefret ederim.

charismabin: Profesyonel bir iş adamının olması gerektiği gibi.

president.ko: Birkaç tahtan eksik gibi duruyor ama ağzın iyi laf yapıyor.

Kovulmadan önce pazarlama bölümünde mi çalışıyordun?

charismabin: Ben hiç çalışmadan kovulan biriyim.

president.ko: Çalışmadan kovulan insanlar zincirin zayıf halkasıdır.

Kovulduklarını iddia etmeleri bile saçma, hiç sana ait olmamış bir şeyi savunamazsın.

Kendilerine başlama şansını bile yaratamayacak kadar zavallılar.

charismabin: Yanılıyorsun.

Senin gibiler tarafından o başlama şansı ellerinden alınır.

Ama ben diğerleri gibi susmayı düşünmüyorum.

president.ko: Hayat mücadelenin hiç umurumda olmadığını söylemiş miydim?

charismabin: Söylemesen de tahmin edebiliyorum.

president.ko: Öyleyse ne bu çırpınış?

Derdini bana anlatman bir işine mi yarayacak?

Benden sana hayır gelmeyeceğini zaten biliyorsundur.

charismabin: Kendine hayrı olmayan birinden yardım isteyecek kadar düşmedim.

Zaten senden hiçbir zaman yardım istemedim.

president.ko: Bazen konuştuğun kişinin, en büyük M Group hissedarı Ko Junhoe olduğunu unuttuğunu düşünüyorum.

charismabin: Sana geleceğine göre davranıyorum.

president.ko: Herkes bir gün öleceğine göre ben de geleceğine göre davranayım da üstüne toprak atayım.

charismabin: Zaten atmadığını nereden çıkardın?

president.ko: Ne?

charismabin: Seçmelerde görüşürüz, senin için orada olacağım.

the legacy // junbobWhere stories live. Discover now