charismabin: Ee, bulabildin mi bakalım kim olduğumu?
president.ko: Neden seni bulmaya çalışayım?
charismabin: Şuan beni kandırmaya mı çalışıyorsun yoksa çoktan kendini mi kandırdın?
president.ko: Bana olan şu sonsuz öfkenin nedeni ne acaba?
Yoksa işten kovduğum biri misin?
Yolsuzlukla falan mı suçlamayı düşünüyorsun?
charismabin: Bir bakıma işten kovduğun biriyim diyebiliriz.
president.ko: Öyleyse bir daha birilerini işe aldığımda psikiyatri raporu isteyeceğim.
Sağol, bak bir işe yaradın.
charismabin: Ne dersin?
Bunun şerefine beni tekrar işe alabilirsin?
president.ko: İletişim bilgilerini ve öz geçmişini mail olarak atarsan düşünürüm.
charismabin: Bu kadar kolay mıydı?
president.ko: O kadar konuşmuşluğumuz ve beni tehdit etmişliğin var.
Bir kıyak geçerim.
charismabin: Tek zeki sensin zaten, kim olduğumu öğrenmek için böyle dediğini anlamıyorum.
president.ko: Biraz salağa benziyorsun, yersin sandım.
charismabin: Ama endişelenmene gerek yok.
Ben her türlü hak ettiğimi alacağım.
Benden alınanı.
president.ko: Şuan kimle konuştuğunu unutuyorsun sanırım.
Benim istemediğim tek bir bakteri bile bu şirkette barınamaz.
charismabin: Ben geldiğimde sen hala koltuğunda oturabileceğini mi sanıyorsun?
president.ko: Ne yapacaksın, hademe olarak işe girip koca şirketin yöneticisini mi kovacaksın?
charismabin: O kadar kolay kurtulamayacaksın.
president.ko: Önce ambulansı mı arayayım, polisi mi?
Hangisi seni zapt edebilir?
charismabin: Sadece geleceğin hakkında bilgi veren bir falcı olarak gör beni.
president.ko: Ben sadece havlayan bir köpek görüyorum.
Ama belki bilmiyorsundur, havlayan köpek ısırmaz.
charismabin: Ofisine yeni bir sekreter alacakmışsın.
Biricik sekreterin bunu duyduğunda kırılmasın?
president.ko: Sekreterlerimle evcilik oynamıyorum ben, iş yapıyorum.
Hem bu onun fikriydi.
charismabin: Sen ne dersen de, seçeceğin kişi seninle evcilik oynayacak.
president.ko: Bu ne demek oluyor şimdi?
charismabin: Yakın zamanda öğrenirsin.
president.ko: Belirsiz şeylerden ve gelecek hakkında kurulan hayallerden nefret ederim.
charismabin: Profesyonel bir iş adamının olması gerektiği gibi.
president.ko: Birkaç tahtan eksik gibi duruyor ama ağzın iyi laf yapıyor.
Kovulmadan önce pazarlama bölümünde mi çalışıyordun?
charismabin: Ben hiç çalışmadan kovulan biriyim.
president.ko: Çalışmadan kovulan insanlar zincirin zayıf halkasıdır.
Kovulduklarını iddia etmeleri bile saçma, hiç sana ait olmamış bir şeyi savunamazsın.
Kendilerine başlama şansını bile yaratamayacak kadar zavallılar.
charismabin: Yanılıyorsun.
Senin gibiler tarafından o başlama şansı ellerinden alınır.
Ama ben diğerleri gibi susmayı düşünmüyorum.
president.ko: Hayat mücadelenin hiç umurumda olmadığını söylemiş miydim?
charismabin: Söylemesen de tahmin edebiliyorum.
president.ko: Öyleyse ne bu çırpınış?
Derdini bana anlatman bir işine mi yarayacak?
Benden sana hayır gelmeyeceğini zaten biliyorsundur.
charismabin: Kendine hayrı olmayan birinden yardım isteyecek kadar düşmedim.
Zaten senden hiçbir zaman yardım istemedim.
president.ko: Bazen konuştuğun kişinin, en büyük M Group hissedarı Ko Junhoe olduğunu unuttuğunu düşünüyorum.
charismabin: Sana geleceğine göre davranıyorum.
president.ko: Herkes bir gün öleceğine göre ben de geleceğine göre davranayım da üstüne toprak atayım.
charismabin: Zaten atmadığını nereden çıkardın?
president.ko: Ne?
charismabin: Seçmelerde görüşürüz, senin için orada olacağım.
YOU ARE READING
the legacy // junbob
Fanfictioncharismabin: Sana geleceğine göre davranıyorum. president.ko: Herkes bir gün öleceğine göre ben de geleceğine göre davranayım da üstüne toprak atayım. charismabin: Zaten atmadığını nereden çıkardın? 9sep18