president.ko: Dün gece araştırmanı istediğim numaradan bir şeyler çıktı mı?
hwanthemental: Hattın sahibi hakkında herhangi bir bilgi alamadığım için operatörün başkan yardımcısının ofisiyle iletişime geçtim.
Bir bilgiye ulaştıklarında haberdar edeceklerini söylediler.
Ben yine de hattın sahte bir isim üzerine satın alındığından şüpheleniyorum.
president.ko: İnsanın elinin kolunun uzun olması ne rahatlatıcı.
Kuklalarıyla oynayan tanrı gibiyim.
hwanthemental: Efendim, Bay Jung sizinle yakın bir zamanda bir çay içmek istediğini de söyledi.
Programa ekleyeyim mi?
president.ko: Alt tarafı gereksiz biri hakkında manasız bir bilgi verecek diye kendini benimle samimi mi sanmış?
hwanthemental: Önerdiğimiz sözleşmeyi kabul ettiğini söylemek için çağırdığını düşünüyorum.
president.ko: Teklifi götürdüğümüzde iş anlaşması değil de kölelik sözleşmesine benzediğini söylememiş miydi?
hwanthemental: Sizin gibi bir iş adamının, almak isteyip alamadığı bir imza olamaz başkanım.
president.ko: Ah, bunu inkar edemeyeceğim.
AHAHAHHAHAHAHAHA.
hwanthemental: Gerçekten 'ahahaha' yazdığınızda otel odanızda hayalimdeki ses tonuyla gülmüyorsunuz değil mi?
president.ko: Ne münasebet.
hwanthemental: Efendim, merak ettiğim birkaç şey var.
Umarım sormamda bir sakınca yoktur.
president.ko: Şu gereksiz çocuk hakkında soru soracağını tahmin ediyorum.
hwanthemental: Evet, aklıma takılan birkaç husus var.
Sizi tanıdığım 6 yıl içerisinde tanımadığınız birinden gelen mesaja ilk kez yanıt verdiğinize şahit oluyorum.
Özel bir sebebi var mı?
president.ko: Kullanıcı adı çok eskiden tanıdığım birini hatırlattı.
hwanthemental: Peki neden o hatırladığınız kişi olup olmadığını sormadınız?
president.ko: Kendisi en son gördüğümde bir tabutun içindeydi.
Bu durumda o olma ihtimali olmadığından, sormakla vakit kaybetmedim.
hwanthemental: Boş bir muhabbete girerek vakit kaybetmeyi umursamıyorsunuz ama?
Her neyse, başınız sağolsun.
president.ko: Birinin bana onun için taziye vereceğini hiç düşünmemiştim.
Çok uzun zaman geçti üzerinden, şimdi yüzünü bile hatırlamıyorum.
hwanthemental: Tek seferde soracağım tüm soruların cevabını verdiniz, mükemmelsiniz.
president.ko: Göz kamaştırıcı değil mi?
hwanthemental: Güneşten mi bahsediyorsunuz?
president.ko: Güneş mi?
Benim güzel parmaklarım tarafından yazılan mesajları okuma şerefine nail oldun.
Ondan bahsediyorum.
hwanthemental: Evet başkanım, göz kamaştırıcı.
Japonya'nın yerel saatine göre bu akşam 19.00'a uçak biletinizi aldım.
Keşke beni de yanınıza alsaydınız, tek başınıza halledebildiniz mi?
president.ko: Ben yokken şirketi ayakta tutacak birine ihtiyacım vardı.
Senden başka güvenebileceğim biri yok.
hwanthemental: Sizin tarafınızdan övülmek bir onurdur efendim.
Beni eğitip bu günlere getiren sizsiniz.
Eski zamanlardaki toyluğum aklıma geldikçe gülüyorum.
president.ko: Sabah sabah sağlam nostalji yaptık.
Hissedarlar toplantısını 3 gün sonraya ertelediğinden emin ol.
Japonlarla yapacağımız anlaşmanın sonuçlanması uzun zaman alacak gibi gözüküyor.
Ayrıca şu çocuk hakkında olabildiğince çabuk bilgi vermeleri için şirketi sıkıştır.

YOU ARE READING
the legacy // junbob
Fanfictioncharismabin: Sana geleceğine göre davranıyorum. president.ko: Herkes bir gün öleceğine göre ben de geleceğine göre davranayım da üstüne toprak atayım. charismabin: Zaten atmadığını nereden çıkardın? 9sep18