|1.1| run

52 7 6
                                        

bobounce: Kendini şu duruma sokmayı nasıl becerdin çok merak ediyorum.

charismabin: Ölene kadar bu konunun bahsi açılmayacak.

Dalga geçersen veya gülersen ellerimde can verirsin.

bobounce: Git insan olmayan bir köşede beni bekle.

Halk henüz o manzarayı görmeyi hak edecek kadar günahkar değil.

charismabin: Herkes hayatında bir kez olsun köpekler tarafından kovalanabilir, bunun nesi garip?

bobounce: Peki o kovalananlardan kaçı pantolonunu çıkarıp köpeklere fırlatır.

charismabin: Ben canımın derdine düşmüşüm, pantolonun lafını mı ediyorsun?

bobounce: Bu saatte ben sana nasıl giyecek bir şey bulacağım?

charismabin: Jiwon, bana eve uğramadığını söylemeyeceksin değil mi?

Hm?

Lütfen?

bobounce: Çok rahatsız oluyorsan söylemem, sıkıntı değil.

charismabin: Açık bir yer bulursan yara bandı ve ayakkabı da alır mısın?

bobounce: Ayakkabını da mı..

charismabin: Pantolonumu çıkarabilmem için ayakkabı giymiyor olmam gerekmez mi?

bobounce: Sende mantık aramamaya alışmıştım.

charismabin: İstediğin kadar hakaret et, ben iltifat olarak alacağım.

Yeter ki beni şu durumdan bir an önce kurtar.

bobounce: Peki sen bu saatte neden şehrin diğer ucundaydın?

Bu beni daha çok meraklandırıyor.

charismabin: Birkaç işim vardı.

bobounce: Ne işi?

charismabin: Bi arkadaşı görmeye geldim.

bobounce: Benim tanımadığım bir arkadaşın mı var?

charismabin: Sandığından daha karmaşık biri olabilirim.

bobounce: Orası aşikar.

charismabin: Kurcalama işte, halletmem gereken bir şeyler vardı.

bobounce: Bela çeken koca bir mıknatıssın.

charismabin: Buradan kilo aldığımı mı anlamam gerek?

bobounce: Bana dalga geçecek malzeme yarattığın için müteşekkir olduğumu anlaman gerek.

charismabin: Biraz daha çene çalıp geç gelirsen zatürreye yakalanacağım.

bobounce: 8 durak kaldı, sabret.

charismabin: Nasıl yani?

Taksiyle gelmiyor musun?

Beni fazladan beklettiğin her saniye canım acıyor.

bobounce: Laflara bak, sanki aşk acısı çekiyor.

Taksiyle gelsem sana giyecek alacak param kalmıyor.

Dua et hızlı koşarım.

charismabin: O boyunla mı?

bobounce: Pardon ben kısaydım, aheste aheste gelirim o zaman.

charismabin: O boyunla mı derken yani şey ben hayatımda ilk defa senin kadar uzun bir varlıkla karşılaştığımdan heyecan yaptım yoksa yok öyle bir şey koşarak gel sen her açıdan uzun varlık.

bobounce: Tabii ısınmak için hareket etme ihtiyacını klavyede harcaman zekice.

charismabin: Şanslı günümdeyim galiba, sen bu saatte uyanık olmazdın.

bobounce: Şans akıyor her tarafından, umarım bana bulaşmaz.

charismabin: İki saniye ciddi kalamıyorsun.

bobounce: Seninki kadar olmasa da ben de garip bir gece geçirdim.

charismabin: Ne oldu ki?

bobounce: Meymenetsizin tekiyle karşılaştım.

charismabin: Ben seni görmedim ama?

bobounce: Kaç yaşına gelmiş adamsın, çocuk çocuk espiriler..

charismabin: Kimle karşılaştın?

bobounce: Yarın anlatırım.

Şimdilik tek amacım seni alıp, eve gidip uyumak.

charismabin: Çok az şarjım kaldı.

Eski kilisenin arkasındaki samanlıktayım.

bobounce: Daha garip bir yer seçemedin mi?

charismabin: Elimden bu kadarı geldi.

Sen bunları yaşarsan daha garip bir yer seçersin.

bobounce: Ben olsam gider bir binanın çatısına çıkardım.

charismabin: Ölümü hızlandırmak için mi?

bobounce: Yaşamı yavaşlatmak için.

the legacy // junbobWhere stories live. Discover now