bobounce: Kendini şu duruma sokmayı nasıl becerdin çok merak ediyorum.
charismabin: Ölene kadar bu konunun bahsi açılmayacak.
Dalga geçersen veya gülersen ellerimde can verirsin.
bobounce: Git insan olmayan bir köşede beni bekle.
Halk henüz o manzarayı görmeyi hak edecek kadar günahkar değil.
charismabin: Herkes hayatında bir kez olsun köpekler tarafından kovalanabilir, bunun nesi garip?
bobounce: Peki o kovalananlardan kaçı pantolonunu çıkarıp köpeklere fırlatır.
charismabin: Ben canımın derdine düşmüşüm, pantolonun lafını mı ediyorsun?
bobounce: Bu saatte ben sana nasıl giyecek bir şey bulacağım?
charismabin: Jiwon, bana eve uğramadığını söylemeyeceksin değil mi?
Hm?
Lütfen?
bobounce: Çok rahatsız oluyorsan söylemem, sıkıntı değil.
charismabin: Açık bir yer bulursan yara bandı ve ayakkabı da alır mısın?
bobounce: Ayakkabını da mı..
charismabin: Pantolonumu çıkarabilmem için ayakkabı giymiyor olmam gerekmez mi?
bobounce: Sende mantık aramamaya alışmıştım.
charismabin: İstediğin kadar hakaret et, ben iltifat olarak alacağım.
Yeter ki beni şu durumdan bir an önce kurtar.
bobounce: Peki sen bu saatte neden şehrin diğer ucundaydın?
Bu beni daha çok meraklandırıyor.
charismabin: Birkaç işim vardı.
bobounce: Ne işi?
charismabin: Bi arkadaşı görmeye geldim.
bobounce: Benim tanımadığım bir arkadaşın mı var?
charismabin: Sandığından daha karmaşık biri olabilirim.
bobounce: Orası aşikar.
charismabin: Kurcalama işte, halletmem gereken bir şeyler vardı.
bobounce: Bela çeken koca bir mıknatıssın.
charismabin: Buradan kilo aldığımı mı anlamam gerek?
bobounce: Bana dalga geçecek malzeme yarattığın için müteşekkir olduğumu anlaman gerek.
charismabin: Biraz daha çene çalıp geç gelirsen zatürreye yakalanacağım.
bobounce: 8 durak kaldı, sabret.
charismabin: Nasıl yani?
Taksiyle gelmiyor musun?
Beni fazladan beklettiğin her saniye canım acıyor.
bobounce: Laflara bak, sanki aşk acısı çekiyor.
Taksiyle gelsem sana giyecek alacak param kalmıyor.
Dua et hızlı koşarım.
charismabin: O boyunla mı?
bobounce: Pardon ben kısaydım, aheste aheste gelirim o zaman.
charismabin: O boyunla mı derken yani şey ben hayatımda ilk defa senin kadar uzun bir varlıkla karşılaştığımdan heyecan yaptım yoksa yok öyle bir şey koşarak gel sen her açıdan uzun varlık.
bobounce: Tabii ısınmak için hareket etme ihtiyacını klavyede harcaman zekice.
charismabin: Şanslı günümdeyim galiba, sen bu saatte uyanık olmazdın.
bobounce: Şans akıyor her tarafından, umarım bana bulaşmaz.
charismabin: İki saniye ciddi kalamıyorsun.
bobounce: Seninki kadar olmasa da ben de garip bir gece geçirdim.
charismabin: Ne oldu ki?
bobounce: Meymenetsizin tekiyle karşılaştım.
charismabin: Ben seni görmedim ama?
bobounce: Kaç yaşına gelmiş adamsın, çocuk çocuk espiriler..
charismabin: Kimle karşılaştın?
bobounce: Yarın anlatırım.
Şimdilik tek amacım seni alıp, eve gidip uyumak.
charismabin: Çok az şarjım kaldı.
Eski kilisenin arkasındaki samanlıktayım.
bobounce: Daha garip bir yer seçemedin mi?
charismabin: Elimden bu kadarı geldi.
Sen bunları yaşarsan daha garip bir yer seçersin.
bobounce: Ben olsam gider bir binanın çatısına çıkardım.
charismabin: Ölümü hızlandırmak için mi?
bobounce: Yaşamı yavaşlatmak için.

YOU ARE READING
the legacy // junbob
Fanfictioncharismabin: Sana geleceğine göre davranıyorum. president.ko: Herkes bir gün öleceğine göre ben de geleceğine göre davranayım da üstüne toprak atayım. charismabin: Zaten atmadığını nereden çıkardın? 9sep18