"Alo? Hoseok Hyung?" Doğru ya iş için ara demiştim. Umarım işe alınmış olurum. "Tae! İşe alındın müdürüm ile konuştum. Ama kötü yanı yüz için aldı seni." Yüz için mi? Bu çok saçma benim neyimi beğendi ki?
"Hyung daha yüzümü sen bile görememişken o nasıl işe aldı beni?" En yakın dostumla bile çok önceden ergen zamanlarımızda görüşmüştük. Alaycı bir gülümsemenin ardından dinlemeye başladım.
"Hadi ama bu kadar salak olma Tae. Seni stalkladım. Çok kolay oldu ama fotoğraflarını buldum." Bir dakika ne? Ben hayatımda hiç fotoğraflarımı sosyal medyaya atmadım. Nasıl olur bu.
"Hyung o fotoğrafları bana atar mısın? Şu ana hiç fotoğraf çekinmeyen ben, onları nereden...nasıl ya?!" Çocukluğumdan beri psikolojik olarak fotoğraf çekinmekten nefret ederdim. "Hm...tamam atıyorum." Şu an çıldırmak üzereydim nasıl olurdu bu? Telefonumun titremesiyle düşünceleri silip, ellerim titreyerek gelen mesaja basıyordum. Ve basmıştım. iki tane vardı. Resimler indirilirken Hoseok Hyung mesaj atmıştı, "Tae bunun gibi birkaç tane daha var ama aynı pozisyon gibi bir şey. Ve internette buldum." Gözlerimi korkarcasına inen fotoğraflara bakıyordum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
B-bir da-dakika ne? Bunlar bugünkü Soo Ah'la konuştuğum ve dünkü aradığım görüntülü sohbette giydiklerim şeylerdi. Ve en korkunç yanı "Bu kişi bendim." Koşarak bilgisayarıma yapışıp mesaj kısımlarına girdim. "Sen!" Yazarak mesajıma bakmasını bekledim. Bunu nasıl yapardı? Hacker falan mıydı? Nasıl sızdırdı resimlerimi?
Mesajıma hala cevap vermediğinde internette "Kim Taehyung" yazarak fotoğraflara bakıyordum. Bunlar nasıl olurdu milyonlarca fotoğraflarım sızdırılmıştı. Lanet olsun!
Bildirimi duyar duymaz internetten çıkıp konuşma yerine girdim. Bu çok kötü oldu SOO AH HANIM!
Kookielatss: "Efendim Tae?"
Utanmadan efendim diyor! Sanırım deli olacağım. Kthgucci: "Sen nasıl bir sür*tüksün? Ne hakla fotoğraflarını internette yayarsın? Üstüne nasıl eline geçti?" Karşıda ne tür bir insan olursa olsun sonu çok kötü bitecekti.
Kookielatss: "Ne demek istiyorsun? Bunların benim yaydığımı mı düşündün? Ve bana sürtük demeyi nereden akıl aldın?
Israrla ben yapmadım diyor! Tanrım ne tür bir şeylere bulaştım ben?! Kthgucci: "Soo Ah sen salaksın! Bu fotoğraflar benim seninle konuştuğum fotoğraflardı. Ve ayrıca beni kimse izlemiyor. Görüntülü de konuştuk seninle." Hadi şimdi kabul etme.
Kookielatss: Tamam ben attım. Oldu mu? Tae acıyorum sana bu kadar geri kafalı olduğuna acıyorum..."
Bir dakika ne demek istiyor bu? Sen ne hakla bana bunları derdin ki? Anlamıyorum bu kızı. Kthgucci: "Sen delirmişsin şimdi o fotoğrafları kaldır ne ben sana mesaj atayım ne de sen bana. SİL!" Umarım silersin.
Kookielatss: Hadi ama Taecik cik? Tamam kabul sileceğim ama bir şartım var."
Tanrım! Aish ne isteyecek fantezi yapmamı mı? Komiksin Soo Ah. Kthgucci: Tamam kabul ediyorum. Ama lütfen sil fotoğrafları.
Kookielatss: Tamam Tae dedim sileceğim diye istediğim tek şey oyun oynamak. Sadece bu. Başka niyetim yok ciddiyim."
Cidden oyun oynamak mı istiyorsun? Sanaldan oyun oynamak nasıl olacak? Tae oğlum, fesatlık yapma. Ciddi bir konu bu. Kthgucci: Tamam hadi oynayalım da bitsin artık!" Sinirden kafam dönüyordu.
Kookielatss: "Ooo Tae bey hızlısınız. Oyun aslında böyle bir şey. Hani yanmalı falan oyunlar varya oradan oraya atlıyorsun 3 candan 2 canın kalır sonra oyunu kaybedersin. Seviyeli, onun gibi bir şey düşün. Çok eğleneceğiz."
Benimle dalga geçiyordu sanırım. Kthgucci: Lanet olsun kabul. Hadi!"
Kookielatss: "1. Bölüm, eline kesici bir şey alarak bir yerini kes ama benimle görüntülü sohbetteyken."
Ne tür bi Psikopatsın sen? Fotoğraflarımı silmesi için bunu yapmam gerekti. Banyoya giderek oradan kullandığım tıraş bıçağını alıp bilgisayarın başına geçtim. Görüntülü sohbete basarak. Karşıda ki kişinin yüzünde maske vardı.
Kookielatss: "Elinde mi o? göster bana!"
Ürkütücü robot sesi ile kameraya doğru gösteriyordum. Birkaç dakikamı almıştı ama o kişi erkekti. Ve ben kandırılmıştım. Mükemmel!
Kookielatss: "Bileğine faça at! Kanını görmek istiyorum."
Bileğimi tabii ki de kesmeyecektim. Bilgisayarı bir hışım ile yere atıp kırarak, param parçaya ayrılmıştı. Lanet olası. Canın cehenneme Bacaklarım titreyerek aldığım yere geri koyuyordum. Banyoya gelerek aynadan kendime bakmıştım. Gözlerin kırmızıydı. Uykusuzluktan. Yüzümü yıkılarak, havluyla ıslaklığını almıştım. Aynadan tekrar kendime bakınca yazılar vardı. Bir dakika ne?
