"Sixième épisode"

128 17 3
                                    

~iyi okumalar! Bolca yorum görmek istiyorum!~

Karşımdaki adamın demesiyle yüzümü buruşturmuştum.
"Pardon? Beyfendi ben sandığınız Gaylerden biri değilim."

Adamın ne diyip söyleyeceği şey umrumda değildi. İşime odaklanarak bardakları silmeye devam ettim. Aradan birkaç dakika sonra telefonumdan mesaj bildirimini duydum, arka cebinden Telefonu alarak ekranın yüzünü silmiştim. Ardından mesaja baktım. Kesin yeni o lanet olası herifti başka bir olacağını düşünmüyorum.

"Aa Taehyung? Ne kadar çok kabasın ama?"

Tahminim doğru  çıkmıştı.
İç sesimi mi okuyor bu sikik? Mesajına cevap vererek kaşlarımı çatıyordum.
"Ne demek istiyorsun? Açık konuş."

Dememle ensemden bir soğuk el hissederek arkama döndüm.
"Amanım! Delirdin mi çalışan? Yüreğim ağzıma iniyordu! Ne oldu?"  Derin bi nefes alarak gözü ile önümde ki kişiyi işaret etti. 'Yani' bakışı attım. Nolmuş yani amk?

"Salak mısın? Adam seni çağırıyor sen git ben hal ederim burayı." Tamam diyerek dışarı çıkmıştım.
"Evet efendim beni çağırmıştınız?"

Bu daha deminki adamdı. Aish erkekleri bile mi etkiliyorum amk? Ben çirkin bir canavarım?! Düşüncelerimi bir kenara bırakıp, kollarımı birleştirmiştim. Konuşmasına izin verip devam etti.
"Tek gece."  Ne! Ne tek gece! N'oluyo be? Ben fantezi oyuncağı mıyım?

"Pardon da ne demeye çalışıyorsunuz? Siz kimsiniz bana bunu diyorsunuz?"

Araya Hoseok Hyung girmişti. Tanrım, iyi oldu bu!
"Bir sorun mu var gençler? Aa bir dakika sen?!" Lafın arasında sıkışıp kalmıştım. Belli ki Hyung'un tandığı biriydi ve bana nasıl bunu derdi aklım almıyor?
"Oooo Hoseok? Nasılsın kardeşim!" Tek kaşımı kaldırarak ne olup biteni anlamaya çalışıyordum.

"Tae ciddi misin sen? Sen bunu tanımadın mı cidden?" Niye tanımam mı gerekiyor? Ünlü mü bu ki tanımalıyım, kim bu sikik?
Adamın bana doğru sırıtışını es geçip Hyung'u dinlemeye başladım

"Tae bu Jungkook, yani Kookie."
Ne? Ne ama..ama bu imkansız? Kookie öldü!
"Haberin yok herhalde senin kookie öldü?" Sinirden kahkaha atmaya başladım. Çünkü böyle bir şeyin olması imkansızın zirvesiydi. Tanrım çok komik bu.

"Hayır Tae, Kookie ölmedi. Sen iyi misin?" Adamın yanına giderek kolunu aç diye emir verdim. Sinirden gözlerim dolmuştu. Umarım Hoseok Hyung, yanlış kişiden bahsetmiştir.
Kollarını açarak dirseğine bakmıştım.
Dirseğinde küçükken gözümün önünde korkunç bir kaza olmuştu neyse ki atlatmıştı. Gördüğüm şey ile boğazıma yumru oturduğunu hissedebiliyorum.
"Tae? İyi misin?" Hoseok Hyung'un seslenmesi ile barın içerisine girerek, ceketimi alıp eve doğru koşmaya başlamıştım.

Yağmurun yağışı ile göz yaşlarım beraberine kavuşmuştu. Tanrım neden? Keşke burada olsaydın dememle cidden keşkeler gerçekleşti.
Sen artık eski Kookie'im değilsin. Bu fazlasıyla değişmiş. Eve giderek kapıyı açmıştım. Namjoon Hyung'un evine gitmemiştim. Korkularımla yüzleşmem gerek.

Üstümdeki ceketi bir hışım ile yere atarak lavaboda ki aynanın önüne geçmiştim.
"Ben bunlara hak edecek ne yaptım? Taehyung söyle bana ne yaptın sen!"
Aynada kendi kendime konuşarak gözümde sanki alev çıkıyor gibi hissediyordum.

*bildirim*
Tanrım bi sen eksiktin! Telefonumun ekranını açarak mesaja baktım.

"Kookie ölmemiş duyduğuma göre? Huh?"

Ah, sen ciddi misin? Sinir ile mesajı atan adamı aramıştım.
"Aç hadi pislik herif."
Çalıyor çalıyor cevap vermiyordu.

Ardından mesaj gelerek telefonum elimden düşmüştü.
"Ah cidden sen canavarsın! Babanın bu sözü ile açıkcası, haklı buluyorum. Sen adi şerefsiz birisin."
Mesajını okuyarak elime hızlıca yere  düşen telefonu alıp, aynanın yüzüne atmıştım. Her yer paramparça olmuştu.

Banyodan koşar adımlara çıkarak etrafı süzüyordum. Heryer kan revan içindeydi.
"Komik değil, değil mi?"
"Öleceksin Kim Taehyung!"
"Sen bir canavarsın."
"Korkak hahahahha."
Bunlar neydi lanet olsun sen kimsin sürtük! Elimi saçımı saldırarak, çekmeye başlamıştım. Aşağı kata inip, yazılar devam ediyordu gözüme çarpan şey ile duraksadım.

"Bu ev senin hapisin, oyun bitmedi demiştim sana değil mi?"

~Sevgili Kookie'in

liнe~lie+нe *✰* (тαεκøøκ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin