Tahirle göz göze geldik T-N:Neeeee!?? Yangazlar:uuuu bomba patladiii Çınar:abi saçma sapan konusmayin ben nefesi istemedigi biriyle evlendirmem Tahir sakin şahsına özel algılama kardeşim
Aslında tam istemediği demeyelim de şimdi istemediği desek daha olurdu sanki Tahir de şaşırtmıştı demek ki bu onun işi değildi Saniye: uy sanki biz çok severek evlendik ama bak şimdi aslan gibi 4 tane oğlum var çınar Ç:ev-len-dir-mem dedim bitti abi bidaha da böyle şeyler duymayacam anladın mı Biz hâlâ Tahirle birbirimize bakiyorduk Mustafa abi direk söze girdi M:onlar küçük biz asiyeylen evlenelim Herkes küçük çaplı bir şok daha geçirmişti barışmislar mıydı yani toprak abim sonunda suskunluğunu bozup konuştu To:sizin evlenmeyeceginizi kim söyledi konuşturtmazdiniz ki adamı güzelce söyleyemedi isteme nisan falan olmayacak iki gelinlik iki damatlık bir nikah memuru bitti gitti
Çınar abim çok gerilmisti damarlarından belli oluyordu ama ne Tahir ne ben ağzımızı açıp tek bir kelime etmiyorduk Ç:abi beni delirtme böyle bir evlilik olmayacak To:olacak Ç: babamın emanetine böyle mi sahip çıkıyorsun abi ben kardeşimi evlendirmiyorum bitti Mehmet: oğlum biz kötü insanlar miyiz ki emanetine böyle mi sahip çıkıyorsun diyorsun Ç:yanlış anlama mehmet amca seninle sizinle alakalı bir durum değil
Eğer bu evliliği kabul etmezsem Toprak abim ve çınar abimin arası oldukça bozulacaktı ve ben buna müsade edemezdim masada bir sessizlik oluştu
Mehmet: çocuklar siz söyleyin evlenmeyi kabuk ediyor musunuz T:Nefes isterse ben kabul ederim baba benlik bir sorun yok Tabi sorun yok aldat aldat sonra 'bin kibil idirim bibi'
Tüm gözler bana çevrildi konuşmaya başladım N:tamam kabul ediyorum Tahirin bir anda gözleri parladı çınar abim ise bana emin misin der gibi bakıyordu sonra tüm gözler Mustafa abiye ve Asiye ablaya çevrildi onlarda kabul ettiler sonra Tahir konuştu
T:ama bir yeri asla kabul etmiyorum ben iki şahit bir nikah memuruyla falan evlenmem anlı şanlı düğün olacak nefesi bu evden teliyle duvağıyla davulla zurnayla çıkarıcam
Aman beyefendiye de bak beni de düşünürmüş aldatmadan önce düşünseydin salak. Tahirle ikimizi konuşmamız için dışarı gönderdiler dışarı çıkar çıkmaz konuşmaya başladım
N: bidaha karşına cikmiycam demiştin şimdi içerde resmen evlenmeyi kabul ettin ya her günüm seninle gececek ölüm gibi T:nefes bir aralar her gün zaten benimleydin laflarina dikkat et
N:sonra noldu Tahir gittin beni aldattın ama bak şimdi yılışık nefesle evleniyorsun T:kaç kere özür diledim lan senden daha ne kadar başıma kalkacaksin N:madem evlenicez bundan sonra beraberiz ömrünün sonuna kadar basının etini yiycem görürsün diyip içeri doğru yürüdüm arkamdan bağırdı T: canıma minnet! Bunu demesiyle gülümsedim ve yürümeye devam ettim...
2 hafta sonra: Bugün düğün vardı kına nişan kız isteme her şey olmuştu simdi ise evde oturmuş beni almalarını bekliyordum önce biz evlenecektik düğünü aynı anda istemedik 2 hafta sonra ise Asiye ablalar evlenecekti Tahire 2 hafta boyunca her fırsatta laf soktum pişmanda değildim beni İstanbul'dan konvoyla alıp Trabzon'a götüreceklerdi ve Trabzonda yaşıyacaktik bizim arkadaş grubumuz desen onları hâlâ affetmemistim aynı Tahiri hâlâ affetmedigim gibi korna sesleri yaklaşınca ayağa kalktım ve kendime baktım çok güzel olmuştum isyemeyerek evlenmiyordum açıkçası Tahiri hâlâ affetmemistim ama evlendiğim için o kadarda mutsuz değildim. Biliyorum eninde sonunda Tahiri affedecektim ama çok kolay olmayacaktı Nefesin gelinliği
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Saçı
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Aynada kendimi incelemeye devam ederken içeri toprak abim girdi kırmızı kuşağı belime doladı duygusal bir konuşmanın ardından sarıldık sonra çınar abimle sarıldım içeri saniye hanım ve Tahir girdi. Tahir bana büyülenmiş gibi bakıyordu siyah smokin giymişti cok yakışıklı gorunuyordu yanıma yaklaştı anlımı öptü sonra Saniye hanım elindeki kırmızı sefaf pullu duvagi saçlarıma koydu Tahir düzeltip önüme attırdı sonra elimi tuttu kapıdan çocuklar geçirmedi Tahir hepsine 50 şer lira verip yürüdü ben etegimden inemedigim için etegimi tutup yürümeme yardım etti dışarı çıktığımız anda davullar zurnalar çalmaya başladı amcam Asiye ablanın babası Osman hoca dua etti ve yürüdük gelin arabasına beraber binmiştik ve Trabzon'a doğru hareket ettik
Düğün bitmişti Tahirle beraber odadaydık N:bana dokunmana asla izin vermem T:hadi ya sabah tüm köyün kadınlarıyla anam kapının önüne dayanıp çarşafı isteyince ne halt yemeyi düşünüyorsun...
Doğru ya saçma sapan adetler işte eğer yarın o çarşafı veremezsek köyde adımı kötüye çıkarırlardi ne yapacaktım şimdi Tahiri daha tam affedememisken olacak iş değildi bu of Allah'ım neden hep ben ya valla arada ufak tefek yalanlar haricinde bir şey de yapmıyorum napacaktim ben şimdi...
