İyi okumalar :)
Uzun süre gözlerimin içine baktıktan sonra arkasına yaslandı ve gözlerini kapattı. Ona bakmaya devam ediyordum. Sanki mükemmel bir manzara izliyormuşum gibi yüzünün her bir detayına bakmaya özen gösterdim. Üzgündü. Usulca elimi yanağına götürdüm. Gözlerini açıp bana soru sorar gibi bakmaya başladı. "Surat asınca çok çirkin oluyorsun." dediğim zaman bana buruk bir gülümseme sundu.
Kafamı sağa sola salladım ve iki elimi yanaklarına yerleştirip, dudaklarını iki yana hafifçe çekiştirdim. "Böyle daha iyi." dedikten sonra gülümsedim. Yerinden doğruldu. "Sahilde biraz yürüyelim mi Soo Min... Yani işin yoksa tabii." o şuan kötü bir durumdaydı ve benim ona moral vermem gerekiyordu.
Bunun için ayağa kalkıp sağ elimi ona doğru uzattım. Bu sırada kulaklığımda kulağından düşmüştü. "Hadi ne duruyorsun?" dediğimde içten bir gülümseme ile elimi tutup ayağa kalktı. Kulaklığımı telefonumdan ayırıp cebime koydum.
***
Konuşmayıp sahilin kenarından yürümeye başladık. Sanki bir şeyler anlatmak istiyormuş ama eğer anlatırsa daha fazla üzülecek gibiydi. Sessizlik normalde en sevdiğim şey olabilirdi ama bu sefer durum farklıydı. O üzülmüştü, onu biri üzmüştü...
Daha fazla sessiz kalmak istemediğim için kendimi sağa savurarak omuzum ile onu hafifçe ittirdim. Bakışları beni bulduğu zaman ona içten bir gülümseme sundum. "Yarış yapalım mı Kim Taehyung?" bana anlamamış gibi bakıyordu. Cidden bu çocuk neden öküzün trene baktığı gibi bakıyordu? Alt tarafı "Yarış yapalım mı?" diye sormuştum.
Sessiz kaldığında gözlerimi devirip onu arkamda bırakarak kafamı eğip yürümeye başladım. Biraz ilerledikten sonra kafama vurmasıyla ona sinirle baktım. Bu sefer gülüyordu. Çok güzeldi. Ona gülmek fazlasıyla yakışıyordu.
"Hadi ne duruyorsun?" dediği zaman ona anlamazca baktım.
"Neden öküzün trene baktığı gibi bakıyorsun Soo Min?" dediği zaman sinirlenmiştim. Bana öküz demişti.
"Sen bana öküz mü dedin? Bu ne cürret Kim Taehyung." sesimi yükselterek konuşmuştum. Geriye yavaşça adımlarken onun üstüne doğru yürüyordum. "Sen şimdi görürsün." ona doğru yaklaştığımda arkasını dönüp koşmaya başlamıştı.
Olduğum yerde durup gülmeye başladım. Bunu farkedince, adımlarını yavaşlatıp bana doğru gelmeye başladı.
"Oyun mu oynadın bana?" sitem ederek konuşmuştu. Hala gülmeye devam ediyordum.
"Öyle olsun Soo Min. O zaman dondurmalarımızı sen ısmarlıyorsun." dediği zaman şaşkınlıkla ona baktım. Bana arkasını dönüp adımlamaya devam etti. "Acele et Soo Min." onu takip etmeye başlamıştım. Kendisi tam bir fırsatçıydı.
***
"Dondurmanı neyli istiyorsun?" kenarda duran Taehyung'a duyması için sesimi yükselterek sormuştum.
"Imm... Çilekli istiyorum." kafamla onaylayıp kendisine çilekli, kendime ise çikolatalı dondurmalarımızı almıştım.
"Al bakalım. " elimdeki dondurmayı uzattığımda bir çocuk gibi gülümsemiş ardından dondurmasını yemeye başlamıştı. "Teşekkür ederim Soo Min." dediği zaman sadece gülümsemiştim.
***
"Soo Min baksana kediye, çok tatlı değil mi~?" cümlesini uzatarak konuşmuştu. Küçük bir çocuk gibi heyecanlıydı. Kediyi kucağına alıp sevmeye başlamıştı. Arada sırada bana uzatarak beni korkutuyordu.
"Yapma Taehyung!" beni dinlemiyordu. "Sana yapma dedim." bu sefer sesim daha da yüksek çıkmıştı.
"İyi tamam." diyip suratını astı ve kediyle oynamaya devam etti.
"Bana surat asma." dediğim zaman tekrar duymamış gibi yapıyordu. Koluna hafifçe vurdum ve ona bakmaya çalıştım. "Neden bana surat asıyorsun, çocuk musun sen?"
"Çok sıkıcısın Soo Min." kediyi bıraktığı zaman söylenmeye başladı.
"Ben sıkıcı değilim Kim Taehyung, sen fazla eğlenceli birisin." kahkaha atmaya başlamıştı. "Gülme!" dediğimde daha da fazla gülüyordu. Bu çocuk laftan anlamıyordu. Ne söylersem tersini yapıyordu. Grup üyeleri nasıl dayanabiliyordu merak ediyordum...
***
Birkaç saat sonra çekim yapacağımız için otele gelmiştik. Taehyung beni odamın kapısına kadar getirdi, ardından hazırlanmak için odasına gitti. Odaya girdiğimde içeride Jisoo unni yoktu. Oyalanmadan dolabımdan kıyafetlerimi çıkardım. Ardından sırt çantama gerekli eşyalarımı koyduktan sonra aşağıya indim. Tüm üyeler buradaydı. Öndeki araca Bts binerken, arka araca biz binmiştik.
"Bugün neredeydin Soo Min?" gözlerimi yoldan ayırıp Lisa'ya odaklanmıştım.
"Biraz hava almak istedim Lisa, sahile indim." tatmin olmamış gibi bakmaya başlamıştı. "Beni neden çağırmadın?" sessizce sormuştu.
"Biraz yanlız kalmak istemiştim, yarın seninle birlikte gideriz sahile olur mu?" modu anında değişmişti. Gülümseyip kafasıyla onayladı.
"Kızlar biliyorsunuz sasaeng fanlar etrafımızda dolaşıyorlar. Bu yüzden Bts grubunun üyeleri ile fazla yakın olmamaya dikkat etmeliyiz. Ellerine koz vermek istemeyiz öyle değil mi?" Jennie unni konuştuğu zaman hepimiz kafamız ile onaylamıştık.
***
Çekim yapılacağı yere varmıştık. Sırayla içeri girdik ve bizim için hazırlanan kıyafetleri giymek için giyinme odasına geçtik. Bu bir telefon reklamıydı. Bizlere verilen kıyafetleri giyip dış çekim için olan yere indik.
Yönetmen bize neler yapacağımızı anlattıktan sonra çekimlere başladık. Toplu çekimler bittikten sonra ikili çekimlere geçtik. Namjoon ile Jennie, Jisoo unni ile Jin hyung, Lisa ile Jungkook, Rosé ile Jimin, Hoseok ile Yoongi hyung, ben ile de Taehyung ürünü tanıtacaktık. Herkes sırasıyla çekimleri gerçekleştirdikten sonra sıra ben ve Taehyung'a gelmişti. Kameraların karşısına geçip çekime başladık.
Taehyung her cümlesinde güldüğü için çekimi yeniden başlatmak zorunda kalıyorduk. Diğer üyeler yaklaşık 10 dakikada çekimleri bitirmişlerdi ama biz 25 dakikada bitirebilmiştik. Akşam geç saatlerde çekimler bitmişti. Yönetmen birkaç gün daha çekimlere gelmemizi, ancak o zaman biteceğini söyledi. Yang Başkan bize çekimlerin iki hafta süreceğini söylemişti.
Grupça arablara bindik ve menajerimizi beklemeye başladık. Menajer geldiği zaman ona seslendim.
"Menajerim bakar mısınız?"
"Evet Soo Min."
"Yang Başkan bize çekimlerin yaklaşık iki hafta süreceğini söylemişti fakat yönetmen birkaç güne biteceğini söyledi. Ne zaman geri döneceğiz?"
"Evet iki hafta diye söylendi. Bir hafta çekimler olacak bir hafta da sizin tatiliniz olacak."
Kafamla onaylayıp, önüme döndüm ve yolu izlemeye başladım. Ben iki hafta daha bu çocuğa dayanabilir miydim bilemiyorum. Umarım buradan deli olarak geri dönmem...
Hepinize merhaba :) Uzun bir bölüm oldu... Aklımda çok güzel bir senaryo var. Sanırım hikaye duygusal bir hikaye olacak. Güzel bölümler bizi bekliyor. Güzel ve duygusal bölümler. Oy vermeyi ve yorumlarınızı belirtmeyi unutmayın. 💜
Not: Oppa kelimesini fazla itici buluyorum bu yüzden Bts üyelerine hyung diye hitap edecek karakter.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blackpink'in Yeni Üyesi || KTH
Fanfiction"Kimsin sen Taehyung, nereden girdin hayatıma, ne ara beni kendine aşık ettin?"