Kalpte kötü düşüncelerle ilgili dört türlü hal vardır:Birinci hal, hatır dediğimiz düşünce safhasıdır.Buna, nefsin fısıltısı ve vesvesesi denir.
İkinci hal de, kalpte vesvesenin işaret ettiği işe bir meyil oluşur.Nefsin kalbe attığı düşünceden insan sorumlu olmaz, çünkü bu düşünce iradeye bağlı değildir.Tabii meyil ve nefsin aşırı arzusu da böyledir, zira onlar da insanın iradesiyle değildir.
Kalbin üçüncü hali, kalbin gelen kötü düşünceye destek olacak bir hüküm vermesidir.Burada destek olacak bir hükmün kulun iradesiyle aynı doğrultuda olup olmamasına bağlı bir farklılık oluşur.Kişi kalpte oluşan hükmü iradesiyle desteklerse kul ondan sorumlu olur.İradesiyle desteklemediği kalbin hükmünden ise sorumlu değildir.
Dördüncü durum, kalbin işe yönelme halidir.Kul bundan sorumludur.Fakat kul yöneldiği kötü bir işi yapmayabilir.Şayet yöneldiği işe Allah Teâlâ'dan korkarak ve ona yönelmesine pişman olarak terketmişse bir de sevap kazanır.Eğer iş, bir engel çıktığı için yapılmamış yahut kul onu Cenâb-ı Hak'tan korkmanın dışında bir sebeple terketmişse günah yazılır.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ahir zaman mümineleri
SpiritualSelamün aleyküm kardeşler. Bu kitapta okuduğum kitaplardan alıntılar, islami yazılar, ayet ve hadisler yer alacak. Merak ettiğiniz ve tartışmak istediğiniz konulara yer vereceğim inşaAllah. Desteklerinizi bekliyorum inşaAllah.