O bir prenses,
sahte prenses,
lanetli,
canavar,
yaratık,
o bir şeytanın kızı!
Hiç kimse tarafından sevilmeyen ve kabul görülmeyen bir prenses.
•yayın tarihimiz; 29/09/18•
SELAM!🌈 Yeni bir hikaye, yeni bir kurgu ile karşınızdayım.🙉 Umarım, umarım beğeneceğiniz bir kitap olur.❤️💧
Okumaya başladığınız tarihi yazabilir misiniz acaba?💧
KEYİFLİ OKUMALAR!🥀
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yaşadığı hayatın zorlukları genç kızı öyle çok zorluyordu ki, bazı zamanlar -çoğunlukla- ne yapması, nasıl hareket etmesi, nasıl davranması gerektiğinden emin dahi olamıyordu.
Yapması gereken o kadar imkansız şeyler vardı ki, nasıl başlayacağından emin olamıyordu. İmkansızlığını biliyordu çünkü...denediği her vakit boşa bir vakit olacağını biliyordu.
Sevilmeyeceğini, kendisine saygı duyulmayacağını biliyordu genç kız.
Halkının, ailesinin halkının onu, onun bedenini bir lanetli, şeytan olarak görmekten vazgeçmeyeceklerdi.
Halkının gözünde bir yaratıktı.
Bu dünyanın üzerinde olmaması gereken bir yaratıktı.
Yaşadığı hayatın zorlukları, bedenindeki yükler daha doğduğu aydan bir ay sonra başlamıştı. İnsanların ona bir iğrenç varlıkmış gibi bakması daha doğduğu ikinci ayda başlamıştı.
Doğduğu aydan bir ay sonrası aniden değişen saç rengiyle insanların ona tuhaf bakmasıyla başlamıştı her şey, kraliyet ailesi daha doğrusu kendi ailesi onu bir çok kez doktorlara göstermiş fakat nedenini öğrenememişlerdi. Halkın ise ona taktığı bir lakap vardı; şeytanın çocuğu.
Kendisinin her ay geçtikçe değişen saç rengi halkın ona taktığı lakapa inanmaları sağlamıştı.
Yıllar geçtikçe daha da çoğalmış ve herkesler onu bir kraliyet ailesinin kızı, prensesi olarak değilde şeytanın kızı olarak, sahte prenses olarak çağırmaya, seslenmeye başlamışlardı.
Bir kız çocuğuyken umut olmayacağı yerde umut etmeye devam etmişti, saçlarından nefret etmiş ve yalnız başına kalmasına sebep olan saçlarından kurtulmayı dilemişti.
Büyüdükçe farketmişti genç kız umut etmenin hiç bir işe yaramayacağını.
Ve umut etmeyi bırakmıştı genç kız...
Her şeyi akışına olduğu gibi bırakmıştı, sessizliğini korumuş kendi kenarına çekilmişti sadece bir ay öncesine kadar...
Kral daha doğrusu babası onu yanına çağırıp 'halkıma, halkımıza kendini sevdireceksin' sözleri ise onun kendi sessizliğinden ayrılmasını zorlayan sözler olmuştu.
Halkına, onu şeytanın kızı olarak adlandıran halkına kendini sevdirmek zorunda kılmıştı babası.
Kral ise utanıyordu kızından, halkının ona taktığı 'sahte prenses' ve 'şeytanın kızı' lakaplarından, onu sevmeyip nefret etmelerinden utanıyordu.
