Genç kız telefonunun çalmasıyla uyandı. Arayan kişi abisi fethi idi . Telefonun yeşil olarak gösterilen semgesini nazikçe yana kaydırarak açtı.
B. Efendim abi.
F. Bahar hâla uyuyormusun.
B. Ne kim ben mi hiçte bile
F. O zaman annem yalnış görmüştür dimi . Deyince gençkız kapattığı gözlerini tekrar açtı. Odasının bir köşesinde ona gülerek bakan annesini görünce içinden işte şimdi yandın bahar dedi.
B. Şey abi ben yarım saate ordayım ya
Dün akşam yavuz eve girdikten sonra bahar koltuğun bir köşesine geçmiş domates rengi suratla tırnaklarına bakıyordu.
Bahar fransadan yeni döndüğü için şirketleriyle ilgili bilgi edinmesi gerekiyor ve bunun içinde toplantı yapılması gerekiyordu. Bu toplanmayı fırsat bilen fethi ise yarın sabah yavuzların şirketiyle toplantı yapılacağını bu toplantıya baharında katılması gerektiğini söyledi.
Ve bu sabah baharın 10.00 da şirketteki toplanma odasında olması gerekiyordu . Ama saat 9.45 olmuş bahar hâla uyuyordu.
Hemen kalkıp sinsi sinsi gülen annesine onu abisine hâla uyuduğunu ispitlediği için sinirli bakışlarını gönderdi. Sonrasında ise kısa bir duşa girdi .
4 dk sonra duştan çıkan bahar 2 dk içinde giyindi 3 dk içindede kısa olan saçlarını elleriyle dalgalandırarak şekil verdi .
Hemen arabasının anahtarlarını telefonunu ve çantasını alarak alt kata yöneldi.
Üzerine giydiği beyaz kumaş tulumunu kırmızı stilettoları ile taçlandırdı.
Arabaya bindikten bir müddet sonra kırmızı ışığa yakalanınca çantasından kırmızı rujunu ve rimelini çıkarttı. Ona göre makyaj bunlardan ibaretti.
15 dk sonra şirkete vardığında asansöre ilerlerken herkesin gözü üstündeydi. Aldırmadan asansörün gelmesini de beklemeden merdivenleri hıphızlıca çıktı ve 2. Kata ulaştı hemen toplantı odasına girdi .
B. Çok pardon beklettiğim için özür dilerim . Ben Bahar Kutlu fethi kutlunun kız kardeşi Yavuz Karasunun Nişanlısı
Avukat1. Hoşgeldiniz bahar hanım bizde sizi bekliyorduk.
F. Hoşgeldin baharcım bu beyfendiler ve hanfendiler ortaklık sözleşmesi için yavuzların şirketinden gelen avukatlar.
B. Tekrardan memnun oldum
Avukatlardan turuncu kıvırcık saçlı olan kadın baharı baştan aşağı süzüp konuştu
Avukat2 . Biz olmadık ama neyse
B. Pardon da hanfendi ne demeye çalışıyorsunuz acaba açarmısınız
Avukat2 . Dediğim şu çok sorumsuzsun
B. Afadersiniz ama bu sizin ne haddinize fransadan geldiğim için hâla Türkiye'nin saatlerine alışamadım. Ve sadece 5 dk kadar geciktim .
Avukat2 . Doğru söylüyorsunuz hanfendi . Abisinin şirketine torpilli olarak giren bir bayandan bahsediyoruz.
Y. Merve hanım sınırlarınızı zorluyorsunuz . Bir kere bayan değil kadın . İkincisi karşınızda konuştuğunuz kişi benim nişanlım yani yakında bir karasu olacakve son olarak ta torpilli olarak konuştuğunuz kişi fransadaki en iyi üniversiteyi bitiripte gelen bir kişi laflarınıza dikkat edin.
F. Yavuz bey bu konu da jaklı merve hanım . Her neyse konumuza dönelim atalım şu imzalarıda bitsin şu iş .
Mervenin gözleri ateş misali yanarken surat ifadesinden mors olduğunu açıklıyordu. Kendini ağlamamak için çok zor tutuyordu.şu an
İmzalar atıldıktan sonra bahar önce abisine sonrada yavuza baktı. Boğazını temizleyip dikkatleri kendine topladı.
B. Ben çok küçük bir müsadenizi alabilir miyim. Yavuz bey benimle gelir misiniz
Yavuz bir şey demeden masadan kalktı ve kapıyı eliyle gösterdi. Baharda tebessüm edip kapıya ilerledi. Dışarı çıktıklarında kapı kapqnmasından oluşan tiz sesle dikkatler onlara çevrildi.
Y. Noldu . Niye gerginsin.
B. Ben şimdi senin nişanlınım ya
Dedi bahar yavuzun yakalarını düzeltirken
Y. Hımm
Dedi yavuz sırıtırken
B. E bide şimdi senin şirketinle ortaklık yaptığımıza göre senin şirketinde söz hakkım vardır değil mi dedi iyice yavuza yaklaşarak
Y. E-evet var-varda . Noldu ki
Bahar ellerini yavuzun yakalırından indirip bir elini tuttu ve toplantı odasına çekiştirdi
B. Gel görürsün şimdi
İçeri girdiklerinde ellerini ayırarak masaya oturdular.
B. Öhöhömm. Merve soyadın neydi acaba.
M. Altan
B. Merve Altan çok üzgünüm ama çıkışını sen mi verirsin ben mi veriyim .
M. Ne demek oluyor bu acaba
B. Şu demek oluyor
Y. Muhasebeden çıkışını al
Merve sinirlenerek toplantı odasını terk eder. Bahar yavuza şaşkınlıkla bakarken onun nasıl bunu diyiceğini anladığını anlamaya çalışıyordu.
Yavuz birden göz kırpınca kocaman gülümsemesini yavuza gönderdi. Yavuzda gülümseyince bahar onunla zorla evlendirildiğini ve şirkette olduğunu unutmuş gibi eline öptü ve yavuza doğru üfledi .
Fethi bahara şaşkınlıkla bakınca bahar kendini kaybettiğini anladı ve ooppss diyerek yerine sindi .
Yavuz ise baharında ondan hoşlandığını anlamış ve bu çocuksu hallerine gülüyordu.
Toplantı bittikten sonra bahar abisindwn izin alarak ofisteki odası için bir takım eşyalar almaya çıktı.
Bahar arabasına ilerlerken barışın onu arabasında sessizce beklediğinden habersiz telefonuna bakıyordu.
Bahar arabasına bindikten 10 dk kadar falan sonra yavuz baharı aradı.
B. Efendim yavuz
Y. Bahar seni şirketten çıkarken gördüm nereye gidiyodun.
B. Ha ben mi . Ofis malzemelerinin satıldığı bir yere gidiyorum bir kaç parça birşey alıcam . Sende bir şeyler ister misin dışardan falan
Y. Sen gel yeter
B. .....
Y. Aaa şey yani gel burda işler faln var
B. Hıı tamam anladım ben neyse görüşürüz öptüm
Y. Bende öptüm . Ne öptün mü.
B. Şeyy yani lafın gelişi
Y. Haa anladım
O sırada bahar yalnışlıkla telefonu düşürür ama telefon açık kalır . O esnada ise barış bahara seslenir
Bar. Sessiz ol ve hemen benim dediğim yere sür arabayı.
B. Barış sen . ne işin var nasıl girdin arabama
Bar. Sus ve değimi yap . Seni çok seviyorum kaçalım demiştim . Güzellikle anlamayanın dilinden zorla anlatırız.
Yavuz sessizce olanları dinliyor ve dinledikçe çıldırıyordu.
Kısa ama olsundu. Yapacak bişi yoktu.
Yorum ve vote please
Bolbol yorum yapın yorum görmedikçe içim daralıyor ya
Özellikle hayalet okuyucularım lütfen vote yazısına tıklamak zor olmamalı😧😧😧
Çok konuştum 😲😲😲😲
Yavbahlı kalın
