John yanındaki çocuğun mavilerine öylesine dalmıştı ki ne kadar zamandır bakıştıklarını tahmin bile edemiyordu. Çok güzel bakıyordu. O kadar güzel bakıyordu ki bi an John onu gözlerinden öpmek istemişti. Şu zamana kadar kimseye karşı böylesine güzel şeyler hisleyemeyen John içinde bir şeylerin hareketlendiğini hissetmişti. Ne deniyor ona? Kelebekler? Her neyse..
Artık Leonardonun yanından kalkması gerektiğini hissetmişti. Ama içinde bir yerlerde de sarışını burada yalnız bırakmak istemiyordu. Bir süre sonra Leo elindeki izmariti yere atıp ayağıyla ezdi. Sarhoşluğunun etkisiyle olsa gerek, başını John'un omzuna yasladı ve gözlerini kapattı.
John da üşüyen ellerini kabanının cebinden çıkardı ve bir kağıda not yazıp diğerinin cebine koyduktan sonra birkaç dakika, ona göre hayatındaki en güzel saatler, boyunca uyuyan güzeli izledi. Ardından kabanını çıkarıp Leo'nun başının altına koydu ve şu zamana kadar asla inanmadığı Tanrı'dan bir daha görüşebilmelerini dileyerek ayağa kalkıp evinin yolunu adımlamaya başladı.
"1 Ocak
Sirius* Parkı
20.00
-en az gözlerin kadar parlak olan yıldızın altında seni tekrar görmek isteyen biri''
*sirius: en parlak yıldız.
o yıldızın altında olan bir parka adını verebileceğimi düşündüm çqflğjwqçdjeğckvjd. umarım çok saçma gelmemiştir size :') kurgu sonuçta fazla takmayın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
a love story from 90s
Cerita Pendek'Baktığın her yeri yaldızlıyorsun, sarışın.' ~ Leonardo Wilhelm DiCaprio × John Christopher Depp 16.10.2018 başlangıç