Bölüm 1

141 7 4
                                    

PART 2(YURTTA NELER DÖNÜYOR) Bizim yurdumuz o haberlerde yada televizyondaki kamu spotlarında gösterilen oyuncakların döşeli olduğu aile ortamının olduğu bir mahallede değil.Şehrin dışında.Okula servislerle gidiyoruz.Yurt yanyana dizili 4 ana binadan oluşuyor.Girişte erkeklerin kaldığı bina, onun solunda kızların kaldığı bina , onun yanında yemekhane ve en solda revir var.Bir odada 8-10 kişi kalabiliyor.Bizim odamız 10 kişilikti.Eğer eşyalarını kilitleyebileceğiniz birdolaba sahipseniz sizden şanslısı yoktur.Benim burada iki arkadaşım var.Biri Mert öteki ise Eymen(kız).Eymenle Mert birlikte takılıyorlar ve bende arada onlarla takılıyorum.Tabi genelde yalnızım;çünkü şu sevgili saçmalıklarını izlemek hoşuma gitmiyor.Eymen benim aksime çok konuşur.O burda benim tek konuştuğum kişi,başım sıkışsa ondan yardım isterim.Ama onun tek arkadaşı ben değilim o arada yeni gelenlerde takılmayı sevdiğini söylüyordu ki Mertlede böyle tanıştı.Onu aramıza sokanda Eymendi.Ama kaybettiğim güvenimi Eymende bulamıyordum.O yüzden ona kaçış planlarımdan bahsetmiyordum.Zaten izlediğim filmlerdede hep kötüler iyileri öldürmeden önce planlarını anlatırlar ve iyiler planı anlayıp bir şekilde bozar.Bu plan benim son seçeneğimdi ve onu riskede atamazdım.Ben kaçınca ilk sorgulanacak olan o olurdu.Yurtta sürekli kavgalar olur.Revirde en az beş yaralının olmadığı bir gün anormaldi bize göre .ve o 5 kişinin içinde neredeyse her hafta bende oluyordum ..Yurdun etrafı çitlerle çevriliydi.Kapıda 2 nöbetçi ve etrafta sayı bilmediğim kadar çok güvenlik görevlisi  vardı.Sadece arka bahçedeki ceza alanı hariç her yerde kameralar vardı.Çömezler için ceza demek:Tuvalet ve yemekhane temizliğiydi.Ama konu kıdemliler oldu mu arka bahçe ve şiddet devreye giriyordu.Odamız arka bahçeye bakıyordu ve bende genelde yasak olmasına rağmen cezaları izliyordum.Hafta içi okulla yurt arasında mekik dokurduk.Hafta sonu ise öğlene kadar izinliydik,öğleden sonra hepimiz part time işleri vardı. Ben bir kafede garsondum.Bizi hayatın zorlu şartlarına alıştırıyorlardı.Sonuçta on sekiz yaşımıza geldiğimizde kendi ayaklarımızın üzerinde duracaktık.Hafta içi kaçamazdım okuldan haber direk giderdi.Hafta sonları kaçış için uygundu.Saat beşte herkes ayağa kalkar ve sayım yapılırdı.Yurttan kaçsam gidicek akraba ve tanıdığım yoktu ama hafta sonları araştırmalarıma başlamıştım.Bize ilk geldiğimizden beri öğütlenen şey YURTTAN KAÇMAYA ÇALIŞMAYIN. Cezası çok ağırdı ve herkes korkuyordu kimse cesaret edemiyordu.Kaçsakta nihayetinde gidecek bir akrabamız yerimiz yoktu.Bizim tüm hayatımız yurttan ibaretti.Müdüre hanım ve diğer görevlilerde bu ayakta zor duran harabe yapının haberlere çıkıp halka arz edilmesini istemiyordu.

    Kolumda çok rahatsız edici bir sallanma ve dürtme vardı.Yorganın altına girmeye çalışsamda sarsıntıdan kurtulamıyordum ve sinirlerim tepeme atmıştı.Sonra suratıma çarpan suyla kendime geldim. "Ne yapıyorsun?" dedim gergin bir ses tonuyla karşımda elinde bardakla dikilen Eymen’e ."Ne mi yapıyorum 2 dakika içinde kalkmazsan olacakların provasını yapıyorum" dedi Eymen.Evet bizim yurtta işler böyle yürüyordu.Kafanı sen nefessiz kalana kadar suyun içinde tutuyorlar ve sonra tekrar çıkartıyorlar.Bu işlemi sen bayılana kadar tekrarlıyorlardı.Genelde kıdemliler odalarındaki yeni gelmiş olan çaylakları uyandırmazlar ve çaylağı bu cezaya çarptırırlardı.Ben 2 kere bu durumu yaşamıştım.Yatağımı topladım.Okul kıyafetlerimi giyindim.İnsiyatif olarak diğer çoğu kızın aksine sürekli pantolonumu giyerim.Eymen ve diğer kızlar lavoboda aynada kendilerini görmek için yarışıyor ve saçları tekrar tekrar bozup baştan yapıyorlardı.Bense kısa saçlarıma tarak bile sürmemiştim.Gerek de yoktu.Odada tek başıma kalmıştım gözüm perdedeki deliğe takıldı gün doğmak üzereydi.Sayım yapıldıktan sonra yemekhaneye oradan okula geçecektik.Eskimiş perdenin deliğinden dışarıdaki hareketliliği net bir şekilde görüyordum.Beş erkek yanyana dizilmişti ve sırtları bana dönüktü.3 güvenlik yanlarındaydı.Çocukların kafaları sola dönüktü kafamı sola çevirdim ve perdeye iyice yaklaştım.Müdüre hanımın yanında 3 tane daha güvenlik vardı.Konuşmaları bittiğinde müdüre hanım uzaklaşıyordu.Güvenlik coplarını çıkardı.Güvenliğin üçünü tanıyordum onlar aynı zaman da revirdede nöbetçilik yapıyordu.Ne yani bir cezalandırmamı olamaz.Sayım vaktinde mi?Bu güne kadar böyle bir şeye şahitlik etmemiştim.Çocukları bir güzel benzettiler.O da ne? Mert değil mi? Yanılıyormuyum diye perdenin dibine girdim.Yerde öylece uzanıyordu.Perdeyi biraz araladım.Evet işte oydu.Sonra Eymenin sesini duydum.Hemen perdeyi çekip deliğin önüne dikildim.Hiçbirşey çaktırmayacaktım çünkü şuan Merte yardım edemez ceza alırdı.Bu durumu kötüleştirmekten başka bir işe yaramazdım.Ben kaçma planları yaparken geri bırakacağım arkadaşlarımın iyi olmasını istiyordum.Nöbetçi sayımı yaptı yemekhaneye doğru yola çıktık.Mert'i gerçekten merak ediyordum.Neler olduğunuda.Eymen bana döndü.Mert'e mesaj atıyorum ama cevap vermiyor.Başına bir şey mi geldi?Uyuyorda olamaz dedi.Bilmiyorum Eymen neden yemekhaneye gidip onu bulup kendin sormuyorsun.Tamam hadi hızlanalım onu merak ettim dedi.Iıı şeyy benim revirde ilaçlarım var onları alıcam yemekhanede görüşürüz dedim.Hemen revire doğru yola koyuldum.Revir burdaki en yeni ve ve en küçük binaydı.Dönen kapıdan geçip danışmadaki kadının yanına gittim."Benim ağrı kesicim olacaktı bu gün alabileceğimi söylemişti dokto"r dedim.Adın ne? dedi ."AFRA KIZILARSLAN" dedim.O bilgisayarıyla ilginirken etraftaki koşuşturmacayı izliyordum".Doktor seninle görüşüp bizzat kendi ilacını verecek buraya not düşmüş,odasını biliyorsun dimi?"dedi.Bu haber ekmeğime yağ çalmıştı.Doktorun odası 3. Katta hastaların yatak haneleri 2. Kattaydı Merti burda bulmayı umuyordum.Asansör vardı ama sadece personel için bize yasaktı. Merdivenleri birer ikişer çıkıyordum 1 güvenlik görevlisi 2. Katta asansör bekliyordu.Çaktırmadım yoluma devam ettim 3. Kata doğru merdivenleri çıkıyordum ki görevlilerin asansöre bindiğini görür görmez tekrar 2. Kata indim.Revirin yatan hastalar için olan bu bölümüne girmek için iki yönede açılan ortasında yuvarlak cam olan kapıyı itirdim ve içeri girdim.Suratı -vücudu kana bulanmış acı içinde yatan beşliyi gördüm ve hafta sonu Mertin doğum günü için Eymenle aldığımız bilelikten Merti tanıdım.Daha önce kimseyi bu kadar kan içinde görmemiştim.Kavgalarda,alkolde hatta yasaklı madde bulumunda bile bu kadar kötü ve ağır bir ceza verilmemişti.Hemşireler gelene kadar Mert'in kulağına eğildim ve fısıltıyla".Ne oldu neden bunu yaptılar size "dedim.Mert biz kendi aramızda kavga ettik diye inkar etti.Bende boş boğazlık edip olanları gördüm dedim."Bu yaptığın şeyin cezasını biliyor musun?İnsanlar gelmeden git burdan" dedi.Canı acıyordu ve artık fısıltıylada konuşamıyordu.Bende onu bırakıp doktorun yanına gitmeye karar verdim.Doktor benle özel ne görüşecektiki.Doktor benim burda anlaştığım tek kişiydi.O buraya ait değildi.Sürekli somurtan ve sıkılmış hemşirelerin aksine hep gülerdi.Ve harika bir gülümsemesi vardı.3.kata çıktım ve DR.ASLI SOLMAZ yazan odanın kapısını tıklattım.Gel sesini duyup kapıyı açtım.Merhaba Afra .Geç otur lütfen dedi.Asağıda durum nasıl?dedi.Eliyle beni izlediği kamerayı gösteriyordu.Ben arkadaşım ordaydı ve onu merak ettim dedim.Peki kulağına eğildiğinde sana ne söyledi yada sen ona ne söyledin dedi.Ona gerçeği anlattım.O da demek sana söylemedi dedi.Neden bu durumda Afra biliyor musun?Hayır anlamında başımı salladım.Yurttan kaçmaya çalıştıkları için ve bu sadece işin küçük bir kısım başlarına gelecekleri şeylerin yanında bu hiç dedi korkulu bir ses tonuyla.Bunları bana gösteriyordu çünkü bir keresinde ona kaçmak ne güzel olur demiştim.Onu kendime yakın hisettiğim birandı.Ben Mertin kaçmasına Eymen ve bana bir şey söylemeyişine şaşıyordum.Odadaki sesizliği bozan doktor oldu.Artık güvenlik önlemleri artıcak buraya gelemeyeceksin ilaçlarını bizzat yolllayacağım dedi.Al bunlarda ilaçların dedi.Kafam karışmış planlarım bozulmuştu.Tamda bu kadar kararlıyken kaçmam lazımdı.Yemekhaneye gitmek için çok geçti.Servise gittim.Eymen hemen üstüme yüklendi.Mert yok sende biranda ortadan kayboldun neler oluyor.Sadece doktorun yanındaydım dedim.Mertten ve daha fazlasından bahsetmeyecektim.Servise bindik.Cam kenarına oturdum ve herşeyi yeniden düşünüp algılamaya ve sakinleşmeye çalıştım…..Burası tam bir hapisaneydi. Bu yurtta neden bu kadar güvenlik ,nöbetçi olduğunu merak etmiyormusunuz ?

Selam millet kısa oldu biliyorum ama bu seferli affedin . Lütfen . oyuncuları oluşturayım mı ? Hazırladım . Yeterli Vote ve Yorum geldikten sonra hemen yeni bölüme geçeceğim ve olaylar yavaş ilerliyor çünkü  baya yazmayı düşünüyorum. Özlem Efe Ve Zehra Bilgenur Avaçar ikimiz birlikte yazıyoruz Ve bu bölüm Özlem 'in elinden çıktı . Teşekkürler lütfen Votelemeyi unutmayın .Sizleri seviyorum .Gölgesizler Kulübüyle tanışmaya hazır olun .

GÖLGESİZLER KULÜBÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin