günler hep böyle kayıp

61 14 5
                                    

Koşturarak mezarlığın kapısına kadar geldi bir anlık heyecanla. Evet artık yaşamak istiyordu. Yaşamaktan kastı yalnızca nefes alıp vermek değildi bir şeyler için yaşamalıydı.
Elinde, parmak uçları beyazlayıncaya dek, tuttuğu kitapla ve heyecanla annesinin mezarının başucuna oturdu. Annesine her gelişinde; yüzü yerine çiçekleri görmek, saçları yerine toprağı okşamak zor gelse de bu sefer farklıydı. İçi içine sığmayan bir ses tonuyla konuşmaya başladı "Anne çok farklı şeyler oluyor. Kelimelere dökemediğim bir his var içimde. Evet biliyorum bu gelişimde daha yakın olacağımızı söylemiştim ama hayır anne yaşayacağım. Sana yaşatmadıkları hayatı sen ve kendim için yaşayacağım. Sanki hiç olmamış gibi davranacağım. Hayır tabii ki seni unutmayacağım saçmalama fakat senin de istediğin gibi sana okutmadıkları okulu okuyacak ve çok iyi bir veteriner olacağım anne, sana söz veriyorum."
Söyleyeceklerini bitirip kitabı göğsüne bastırdı ve yürümeye başladı. Buradan, bir önceki gün nasıl özgüvenle çıktıysa şimdi de öyle çıktı. Siyah kapşonlusunun içinden beyaz kulaklığını çıkarıp telefonuna taktı ve bir şarkı açıp kulaklığı taktıktan sonra yavaş adımlarla yürümeye başladı. Son ses çalan şarkıdan dolayı çevresindeki hiçbir sesi duyamayan Yoongi, arkasından hızla gelen arabayı ancak kendisine çarpınca fark etti.

♧

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
book chapter ♧ yoonseok Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin