Yıllardır tanımadığım arkadaşım

Anne süpriz anlayışını......

O an - hani benim spor arabam - diye cırladığım için 2 dakika sonra kıpkırmızı olmuştum. Hey nerden bilebilirdim ki annemin süpriz anlayışının böyle olduğunu. Karşımda duran zehra teyze ve yanındaki hop hop hop bu kimdi böyle resmen OMG!!!  kapımın önünde meteor vaaağğr.  Hey öyle bakmayın bu öyle böyle değil dostlaaaağr yangııın vaağğr !!

Annem bana bir baqış attı qalbimi yaqtı arksadaşlar.  Hiç kimse birşey demezken durumu kurtarmak için atladım.

- Kapıda kaldınız zehra teyze seni çok özledim!!

-Ah Öykü canım benim derken sıkı sıkı sarıldı.

Yanındaki Mert olmalıydı ona da hafif bir gülünseme gönderip elimi uzattım

- Imm şey ben Öykü.

-Ben de Mert dedi ve elimi sıktı. Bu yakışıklılığa göre benim şu an bayılmış olmam ve normal bir kızın yerinde olsam sıktığı elimi de hiç yıkamam gerekiyor. Her gün daş gördüğümden değil daş olanların sürekli piçliklerine şahit olduğumdan çok çok fazla heycanlanmadım. Belki biraz yani fazla değil...

Salona geçtiğimizde zehra teyzeyle annem dedikoduya başlamışlardı hayır yani taramalı tüfek bile saniyede bu kadar mermi atmıyodur. Bu ne hız bi durun yahu. 

Mert telefonuyla ilgilenirken annem

- Kızım siz senin odana çıkın da kaynaşın dedi. Zehra teyzede her zaman biz sizi bi başbgöz edek tribinde olduğundan kıkırdadı.

Benim neden normal bir annem yok. Babam gelsin görcen sen anne. 

Anneme süpriz anlayışın buysa bir daha yapma bakışı attıktan sonra.

Anneye öyle denirmi bakışını yedim.

Odamın kapısını açtığımda sırıtan Merte baktım. Hey ne gülüyordu bu? 

Ne gülüyon gülüm bakışıma karşılık şu odayı biraz topla pasaklı bakışını attı ve ben bu bakışla YIQILDIM. 

Ona sen iki dakka burda bekle dedikten sonra hızla içeri girdim ve odayı topladım para verseler bu kadar hızlı toplayamazdım ama sobuçta kapının önünde daş vaaar. 

- Şimdi içeri girebilirsin dediğimde başını telefonundan kaldırmadan içeri girdi ve buna sinir olmuştum.

- Bişey sorabilirmiyim

- Hı?

- Telefonlamı doğdun? 

Bunu beklemiyor olacak ki hızla kafasını kaldırdı ve - wat didin gülüm - bakışını attı.  Aynı anda gülmeye başladık.     

-O ne la hoşlanmaya mı başladın? 

-Sen kimsin be?

-İç sesin conem

-La yürü git daha yeni gördüm yüzünü ne diyon spk msn cnm ya

-Tamam la sus sana bakıyo öhöm öhöm...

Kafamı yerden kaldırıp ona baktığımda beni seyrediyodu bu gülüşe ne deniyo hebpiç smayl yaptı

OMG!!  ölüyoooğğğm

Hey tamam sakinim

-Annelerimiz bu kadar zamandır tanışıyoken bizim tanışmamamız çok şaşırtıcı dedi bu sefer konu açan oydu

-Ha evet aslında size gelmeye çekiniyordum

-Neden dedi şaşkınca bense kızardığımın farkındaydım

-Bilemem sen bir erkeksin ve aynı yaştayız istemeyeceğini düşünüyordum

-Hey şirin şey utanmana gerek yok ben öyle birş değilim dedi ve kahkaha attı öylece ona bakıyordum dalgamı geçiyordu bu?

-Imm şey biraz komik geldi de dedi. Göz devirdim ( evet yapabiliyoruum )

- Tamam kızma seninle iyi arkadaş olacağız sanırım

-Umarım dedim ve sesli bi şekilde nefesimi dışarı verdim.

Annemin sesiyle telefondam başımı kaldırdım

-Öyköö, Meeert hadi yemek hazır. Aşşağı indik ve tam adım atacakken ayağım takıldı şu anda merdivenlerden yuvarlanıyor olmam gerekirdi ama bir el bileğimi yakaladı ve kendinr çekti. Evet bu Mert.

-Şş sakin ol sakar telefondan gözlerini ayırıp etrafına baknalısın. Nefesi yüzüme çarpıyordu ve kalbim fırlayacak gibiydi.  Bileğimi bırakıp merdivenlerden indi.  Bende arkasından giderken nefesimi düzene sokmuştum. Masaya oturduk ve annemin bizşim için hazırladığı yemekleri yedik. 

Mutfakta işimiz bitince Mertin kararıyla dışarı çıktık ona buraları gezdirmemi istiyormuş. Bodrum burası nereye gidicez ki?

-Ne yapmak istiyosunuz Mert bey?

-Sahile gidelim SAKAR ŞİRİNE

-O ne ya diye cırladım. 

- Sakin ol Öykü kulağımı siktin.

O bana sakar şirine ben ona öküz dedim ve böylece lakaplar bulunmuştu. Biraz sahilde oturduk ve muhabbet ettik bu yaz Mertlerin bizde kalacağını düşğnürsek bu yaz tatil  harika olacaktı...  :)