Yıllardır tanımadığım arkadaşım

Bu dansın hesabını vereceksin!!!

- Mert

Elim hala belinde sarılıydı. Oldukça şaşırmış gibi görünüyordu ama onu bırakıcak değildim. Yanımdan ayrılmaması lazımdı. Sahildeki bara geldiğimizde barın kapısında arkadaşları olduğunu düşündüğüm iki kişi bizi karşıladı. Kız olan hemen Öyküye sarıldı.

- Öykü hanım yüzünüzü gören cennetlik.  Ben burdayım ama buluşmak için Ayazı bekliyoruz.  dedi ve Öyküden ayrılıp bana baktı. Arkadaşınla bizi tanıştırmayacak mısın? diye sordu beni göstererek. Öykü bir bana bir de kıza baktı.

- Beste ve Ayaz bu Mert annemin arkadaşının oğlu ve bizde kalıyorlar.  dedi " annemin arkadaşının oğlu " açıkçası biraz koymuştu beni böyle tanıtması.

Ne bekliyorsun ki Mert sevgilim diye mi tanıtsın kız tanışalı 1 hafta bile olmuyor.  Sen bir sus iç ses evet öle dese nolur!? 

İç ses niye her zaman haklıdır?  Ayaz elini uzattı ve memnun olduğunu belirtti.  Bende elimi uzatıp sıktım. Beste ise kafasını sallamakla yetindi.  İçeri girdimizde oldukça kalabalık olduğunu farkettim. Dans edenlerin arasından zorla geçip barmenin olduğu tarafa geçtik. Öykü bir sandalye çekip oturdu. Beste de yanına.  Ayaz ile bende ayaktaydık.

- Eee ne içiyoruz? diye sordu Ayaz.

- Ben bira istiyorum. dedi Öykü. Ters bakışlarımla  Öyküye baktığımda dudağını büzdü.  Ahhh!!  Hadi ama böyle yapma tatlım. Kararımdan vazgeçmeyeceğim.

- Öykü içki içmiyor. Ben bira ve portakal suyu alıyorum. Öykü yüzünü buruşturup kafasını iki yana salladı.  Beste ve Ayaz bize şaşkın gözlerle bakıyorlardı.

- Ahh!!  Hadi ama Mert o sadece bikereydi. Söz veriyorum bir bardaktan fazlası yok.  dedi Öykü yalvaran gözlerle. Bu kız fazlamı şirin ne?

- Pekala  pekala bir bardaktan fazlası yok fazlasını  içersen kalkarız ona göre.  dedim Ayaz içkileri almaya gitmişti. Bestenin gözleri sürekli benim üzerimdeydi.

- Eeee Mert sevgilin var mı? diye sordu Beste.  Ee Yuh ama Öykü bile bu soruyu sormadı. Kızı 15 dakikadan beri tanıyorum.  Ne yüzsüzlük ama. 

- Var!! dedim uyarıcı bir ses tonuyla. Yavşama kızım.  Nee!?? Benim sevgilim mi var?  Var mı dedim az önce ben.  Hemen Öyküye baktım.  Şaşırmış gözlerle bana bakıyordu. 

Öykü valla sevgilisi yok. Bu Mert Beste yavşamasın diye öle dedi inan. Ahaha iç sese bak lan. Dur lan iç ses haklısın bende sevgili uzayda yaşam. İmkansız.

- Sevgilin mi var Mert , nerede tanışmak isterim. dedi Öykü.  Inş cnm yha .ss

- Olur Öykü İstanbulda ama. dedim

Lan olmayan sevgilinin neyi İstanbulda.  Neyini tanıştırcam Öyküyle. Harbi malım.  O sırada Ayaz içkilerle birlikte geri döndü.  Öykü birayı eline aldı ve kafasına dikti. Ben ise bir yudum aldım.  Şimdi Öykü sarhoş felan olur onu eve götürmem zor olmasın.  O sırada dans pistinin ordan bir çocuk bizim oturduğumuz yere doğru geliyordu. Dikkatimi çekmişti. Gözü bi Besteye bi Öyküye kaıyıyordu.  En sonunda Öyküyü baştan aşağı bir süzdü ve sırıtarak Öykünün önünde durdu. 

- Benimle dans eder misiniz güzel bayan?  diye sordu.

Piç!!!  Benim yapamadığımı o yapıyo.  Öykü bi bizd bi çocuğa baktı. Sonrada gülümseyerek çocuğun elini tutup ayağa kalktı. Arkalarından baka kaldım. Bizim oturduğumuz yerden gözüküyordu.  Gözümü onlardan ayırmıyordum.

- Seninki gitti Mert sen daha uyu.  dedi Ayaz sırıtarak.  Ağzına vurmak istedim.  Bende bilmiyorum gittiğini. 

- Benimki mi ne alakası var?  İstediği ile dans edebilir.  Onun kararı dedim gözlerimi onlarfan ayırmadan. 

- Hadi Mert nasıl baktığını görebiliyorum. Hem bende erkeğim anlarım yani. dedi kafamı ona çevirdim ve susması için bir bakış attım ve önüne döndü ama Ayaz haklıydı. Gerçekten haklı. 

O sırada kafamı onlara çevirdiğimde çocuk Öyküyü zorla öpmeye çalışıyodu. Öykü ellerini çocuğun göğsüne koymuş ittirmeye çalışıyordu. Hemen oturduğum yerden kalkıp onların yanına gittim ve çocuğu Öyküden ayırıp yumruğumu suratına geçirdim.  İşte şimdi canımı sıkmıştı.  Çocuk yere düştü , üzerine çıkıp ard arda yumrukladım.  Öykü kolumu çekiştiriyordu ama nafile. Onunla sonra görüşecektik. Şimdi sıra bu piçteydi.

Son bir yumruk atıp ayağa kalktım.  Müzik durmuş herkes bizim etrafımızda toplanmıştı. 

- Ne bakıyosunuz lan!!! Dağılın.  diye bağırdım toplananlara.  Öykünün elini tuttuğum gibi onu dışarı sürükledim.  Bu dansın hesabını verecekti bana.