- Mert -
Bana bakıp hemen kafasını çevirdi. Bir anda kızardı bunu nasıl söylediğimi ben bile bilmiyorum. Film boyunca sadece bunu neden söylediğimi düşündüm. Evet pişmandım dışardan o diğer kötü çocuklara benzesemde şimdiye kadar kimseyle öpüşmemiştim bile. Beni yanlış tanımasını istemiyordum. Ne yaptım ben böyle. Kim bilir neler olucak. İyi arkadaş olabilirdik hatta ilerde belki bir ilişkimiz bile olabilirdi ama ben bunları başlamadan sonlandırmıştım. Ah salak kafam!
Film bitti ve saat 00.15 ti Öykü, Gülcan teyzeyi ( öykünün annesi ) ve annemi öptü ve odasına çıktı. Gülcan teyze :
- Öykünün yanına git oğlum sana giyineceğin odayı göstersin dedi.
Sadece kafamı salladım ve merdivenlerden Öykünün odasına doğru ilerledim. Birden kapıyı açıcakken aramızı daha fazla berbat etmemek için kapıyı çaldım.
-Anne gelme işim var.
-Öykü benim
-Ne istiyosun?
-Kapıyı açabilirmiyim dedim ve bir kitap kapatma sesi geldi biraz sonra
-Şimdi gel diye seslendi.
Çoktan üzerini değiştirmişti ve çalışma masasında güzel mavi bir defter ve kalem duruyordu günlük diye tahmin ettim. Sorar gözlerle bana baktı.
-Şey ben üzgünüm beni yanlış anlamanı istemiyorum annen gönderdi üzerimi değiştirmem için bir oda göstericekmişsin dedim elimdekş kıyafetleri göstererek.
Gülümsedi ve :
-Hey canını bu kadar sıkma yanlış anlanacak bişey yok yan oda çalışma odam orada giyinebilirsin istersen onun yanındaki kapı da lavabo dedi
-Teşekkür ederim. Tabi ki onun çalışma odasında giyinecektim bu fırsat kaçar mı?
Odanın kapısını açtım ve içeri girdim üzerimi değiştirdikten sonra gözüme takılan Haddimden Bildiriyorum kitabıydı bu en sevdiğim kitaptı nasıl da birbirimizi tamamlıyorduk ama aynı kutuplar birbirini iter umarım sonumuz böyle olmaz.
-Öykü-
Neden bilmiyorum ama üzülmesini istemiyordum. Odama girdiğinde onu o halde görmek bana da acı vermişti ama bu hoşlanmak değildi hani birini böyle kardeşinmişçesine seversin ya o üzülünce sende üzülürsün öyle o yüzden o kelimesini duyduğumda ona öyle bakmıştım. Umarım benden hoşlanmıyordur aksine hayal kırıklığına uğrayacak çünkü ne kadar canımı yaksa da 2 senedir Emreyle çıkıyorum. Bu ilişkinin başlarında onu çok seviyordum onunda beni sevdiğini düşünerek teklifini kabul ettim ama şu an sadece birbirimize alıştığımız için bu ilişkiyi devam ettiriyorduk. Ama son bir yıldır canımı çok yakıyordu lafları kalbimi kırıyordu ve yara bandı işe yaramıyordu. Ben ise ona ihanet etmeyerek çabalıyordum. Ama sadece çabalıyordum kim bilir şimdi kaç kızla konuşuyordur. Ve tam 1 haftadıraramıyor.
Ben bunları düşünürken Mert içeri girdi ve bana boş gözlerle bakıyordu
-Ne düşünüyorsun böyle?
Mertin bu sorusuna karşılık Öykü herşeyi ona anlatmalı mı?
Mertin duyguları hakkında ne düşünüyorsunuz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıllardır tanımadığım arkadaşım
أدب المراهقينAnnemlerin 2 senedir tanıştığı ve sürekli adını duyduğum Zehra teyze. Ve annemin dilinden düşüremediği Zehra teyzenin oğlu Mert. Bu çocuğu hiç görmedim gördüysem de bilmiyorum. Ve şimdi tanışma zamanııı :))