-6

6.5K 373 23
                                    

Thank you for your permission, @cigstyles. :3

-

Isabella'nın sırtını okşadım, " Hey, Bella ? "

 Elini yüzüme doğru kaldırarak ve yanağımı sıkarak, inledi ve yatakta bana doğru yuvarlandı.

" Bella ! " Elini yüzümden çektim ve buna uyumlu bir kahkaha patlattı.

" Avery ? " Kelimeleri ağzında geveledi.

" Evet, ben Avery." Onu yataktan kaldırdım ve dışarı, koridora doğru yürüdüm.

" Yüzüne ne yaptın ? " diye kahkaha attı, " Üç gözün var ! "

Asansöre girdiğimizde ve duşalara doğru yürürken, şakasına gülmüş gibi yaptım.

" Bella, duş alman lazım. " dedim.

" İyi ! " Tişörtünü çıkararak ve başından çıkarmayı deneyerek sızlandı.

" Dur ! " diye bağırdım. Ona doğru giderek daha fazla soyunmasını durdurdum. "Duşa gir ve orada soyun. Kıyafetlerini perdenin üzerinden bana at. "

Duşa doğru sendeledi ve kıyafetlerini perdenin üzerinden attı. Birkaç saniye sonra su akmaya başladı.

Beklerken bankın üzerine oturdum.

Su kesildiğinde, Bella vücudunda bir havlu sarılı dışarı çıktı. Ona üzerini değiştireceği kıyafetleri verdim ve geri içeri girdi.

Üzerini değiştirdiğinde dışarı çıktı dişlerini fırçaladı ve yüzünde geri kalan makyajı yıkadı.

Dürüst olmak gerekirse, bu akşam bana söylediği şeylerden sonra neden şu anda Bella'ya yardım ettiğim hakkında hiçbir fikrim yok. Ama yine de Bella benim arkadaşımdı ve gece kampsün etrafında sarhoş gezmesine izin vermeyecektim.

İşini bitirdikten sonra, onu yurt odamıza geri götürdüm.Yatağa çöktü ve uykuya daldı. Saçları hala sırılsıklam ıslaktı ama en azından temizlenip, onu geri güvenlice buraya getirmeyi becermiştim.

Geri uyumayı düşündüm ama saate baktığımda çoktan 6:38 olmuştu.

Isabella'nın uyumasına izin vermeye ve kampüsteki Starbucks'a gitmeye karar verdim. Üzerimi bir çift tozluk ve süveterle değiştirdim. Bir çift Uggs geçirdim ve dışarı kampüse doğru yürüdüm.

Starbucks'a vardığımda bi kahve sipariş ettim ve köşedeki masaya oturdum.

Laptobumu çantamdan çıkardım ve yazmam gereken bir komposizyona Araştıma yaparken kalemimin sonun çiğnedim.

Kasadaki sıraya baktım. Kendime engel olamadan diğer masalarda oturan insanlara baktım.

Çay içen ve bir çöreği paylaşan bir çift ve kitap okuyan bir kız vardı. Kafası ingilizce kitabının içinde, laptopu ve kahvesi masanın üzerinde, Starbucks'ın ters köşesinde oturan bir Harry gördüğümde, geri laptopuma dönüp devam etmek üzerindeydim.

Gerçekten o olduğunu anlamam için iki kez bakmam gerekti. Siyah bir eşofman altı ve siyah bir tişört giyiyor ayrıca gözlük takıyordu. Gözlük kullandığını hiç farketmemiştim ve gerçekten ödevini yaptığınıda farketmemiştim.

Çok uzun bakmış olmalıyım çünkü şakaklarını ovuşturdu ve kitabından yukarı baktı.

Uzaktan bile gözleri çok yeşil görünüyordu. Beni burda gördüğüne şaşırmış gibiydi.

Hızla geri laptopuma baktım ve kahvemden gergin bir yudum aldım.

Masanın diğer tarafındaki boş yere birinin oturduğunu hissetmeden önce birkaç cümle daha yazdım.

Harry.

" Gözlük kullandığını farketmedim." Ekrandan yukarı bakmadan tersledim.

" Hİç kimse bilmiyor ve bunun bu şekilde kalmasını planlıyorum. " Gözlükleri gözünden çıkarırken söyledi.

İçten içe, gerçekten gözlükleri çıkarmamasını diledim. Onları sexy gösteriyordu.

" Yani eğer birine söylersem sıçtım mı diyorsun ? "

" Evet, temel olarak. " diye geri tersledi.

" Dinle, seninle artık hiçbirşey yapmak istemiyorum. Lütfen sadece beni rahat bırak. "

Elleri masanın üzerindeyken, kaşlarını çattı başını ve bana doğru eğdi.

"Bunu olacağını sanmıyorum. Senin arkadaşın, benim arkadaşım gibi görünüyor. " diyerek göz kırptı.

Masada geri yaslandım ve kollarımı göğsümde çaprazladım, " Benim arkadaşım geçen hafta iki kere sarhoş oldu sen ve senin partilerin yüzünden. " 

Harry kahkaha attı, " Ve bu benim şuçum. Nasıl ? "

Konuyu değiştirerek ona gözlerimi kıstım, " Zaten neden burdasın ki ? "

Masasını yeniden gözden geçirdi, " Ödev. "

Kendime engel olamadan güldüm, "Cidden mi ? "

" Evet." Düz bir ifadeyle söyledi.

" Vay canına."

" Ne vay canına ? "

" Gerçekten ödev yapıyorsun. "

" Evet, demek istediğim başarılı bir hayat planlıyorum. "

" Her zaman parti yaparsan nasıl başarılı olacaksın ? "

Başını geri yasladı ve iç çekti, " Lütfen Avery bu bütün sorularla lanet olası çeneni kapat. Tek yaptığın şey soru sormak ! "

Çenemin düştüğünü hissettim, çok iyi davranıyordu ama gerçekte kabaydı.

" İyi. Eğer cesaretimden nefret ettiysen kalk, bu benim masam. " diye tersledim.

Gözlüklerini gözüne geri takarak masadan aceleyle kalktı.

Onu ne kadar çekici bulduğum önemli değil, kişiliği berbattı.

Oradayken ki gei kalan zamanımı Harry'yi en iyi görmezden gelme şeklimi denedim ama kendime engel olamadan orada olduğu geri kalan sürede kendimi ona bakarken buldum.

Komposizyonumu bitirdiğimde, Harry laptopunu gözlükleriyle birlikte çantasına sokuşturdu. Ve birine mesaj atmaya başladı. Siyah iPhonu kahve dükkanının karşısındaki tüm yoldan duyulabilirdi. Ekranına sırıttı.

Birkaç dakika sonra, geçen gece Harry'yle olan uzun esmer bir etek ve dar göbeği açık bir üstle kahve dükkanına girdi. Harry masadan kalktı ve onu çok uzun bir öpücükle selamladı.

Ne kadar sahteydi ?

Onun gözlük kullandğını biliyor muydu ? Gerçekten ödev yaptığını biliyor muydu ? Onun hakkında bir şey biliyor muydu ?

Bütün bunları saklıyordu çünkü popüler olmak istiyordu.

Bu günlerde popüler olabilmenin tek yolu berbat notlar almanız, sessiz olmanız, ot çekmeniz, alkol içmeniz ve seks yapmanızdı. Eğitimini veya geleceğini hiçbir şekilde önemsemezdin.

Ama içten içe, Harry'de farklı olan birşey olduğunu biliyordum.

Zeki ve akıllıydı ama bunu popüler kalabalığın arasında kalmak için saklıyordu.

-

asdfghj :D olum bu Avery'nin ne derdi var Harry'nin ödev yapmasıyla xx Sürekli gerçekten ödev yapıyo falan diyo hayırdır sana ! Yalancıktan mı yapıyo çocuk ödevi slk .s.s D:DD: Neyse bölümü beğenirseniz vote atmayı unutmayın ;);)););)

Frat Boy [Türkçe Çeviri] // h.sHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin