Frat Boy [Türkçe Çeviri] // h.s

-13

Eheheheh :D Aslında bu bölüm önceden hazırdı ama vote sayısının biraz artmasını bekledim :p Bundan sonraki iki bölümde hazır. Yani vote ne kadar çok olursa o kadar hızlı atarım ;);););); ya çeviriyi beğeniyor musunuz bilmiyorum ama hikayeyi takip eden belli bir grup var.

Hikayenin konusu çeviri falan hoşunuza gidiyorsa ne biliyim yakın arkadaşlarınızada tavsiye edebilirsiniz. Reklam yapın demiyorum size yanlış anlamayın. Sadece hikayeyi büyütmeme yardımcı olursanız sevinirim. :333

Thank you for your permission, @cigstyles.

-

Harry'nin kilitli kapısına vurulmasıyla uyandım.Kalkmak ve kilidi kendi başıma açmak için çok korkuyordum.Alex, Zeke ve hatta Zoe olabilirdi.

Yatakta örtülerin altında doğrularak oturdum ve Harry'nin sırtına dokundum, "Harry !" Yüksek sesle fısıldadım. Yatakta yuvarlandı ve homurdandı.

" Ne ?"Karnının üzerinde yatarak ve yastığı kafasına koyarak mırıldandı.

"Harry kapıda biri var." Kişinin sesimi duymasından çok korkarak yeniden fısıldadım.

Yeniden inledi ve yuvarlandı, "Gitmelerini söyle."

İç çektim ve örtüleri üzerimden kaldırdım, yolun yarısında gizemli kişinin sesini duydum.

"Harry ! Yemin ederim ki, aç su kapıyı !"

O Zoe'ydi.

Sadece Zoe olmasından değil, ama kahretsin, benim burada uyuduğumu ve geçen gece Harry'nin beni hapisten çıkarmak için kefaletimi ödediğini ve küçük asilik planının suya düştüğünü öğrendiğinde çok kızgın olacaktı. Harry'nin kafasının yataktan fırladığını gördüm ve hızlıca dolaba girmem için eliyle işaret etti.

Hızlıca başımı aşağı yukarı salladım ve dolaba doğru koşarak, ahşap kapağı kaydırıp kapattım.

Kapının açıldığını duydum. Zoe direk konuşmaya başladı.

" Dışarıda kapıdanın önünde on dakikadır bekliyorum !"

Harry kahkaha attı ve sinir olduğunun söyleyebilirdim." Yani ? "

" Ne kadar zamandır uyuyorsun ?" diye tersledi Zoe.

Harry'nin yüzünü dolap kapağından doğruca göremesem bile, bütün bu 'kavgayı' ciddiye alıyordığını biliyordum.

" Ne kadar zamandır deniyor ve insanlara hile yapıyosun, ha ?" Harry hemen onu geri tersledi. Kelimeler Zoe'yi doğruca bıçak gibi kesiyordu. " Geçen gece Avery'ye ne yaptığını biliyorum ve senin yüzünden dün gece hapishanedeydi."

Zoe'nin yüzündeki ifadeyi görmeyi istiyordum bu yüzden sessizce ve yavaşca kapağa ulaştım ve biraz açtım. Zoe'yi mükemmel bir şekilde görebiliyordum. Çantasını tutarak ve kollarını çaprazlayarak, kapıda dikiliyordu. Yüzü çok komik görünüyordu, çok mahçup olmuştu.

" Ben-" Kelimeleri bulmaya çalıştı ama, dili tutulmuştu.

" Aynen, Zoe. Söyleyecek hiçbirşey yok. Birşeyleri asla baştan sona düşünmüyorsun. Sadece en tepeye çıkmak için insanları incitiyorsun." diye cevabı yapıştırdı Harry.

Zoe yüzünde bir kaş çatmayla geri adım attı, " Bittiğimizi mi söylüyorsun ?"

Harry sıkıntıyla güldü, " Hiçbir zaman başlamamıştık."

Zoe kafasını salladı ve Harry'ye doğru adım atarak elini Harry'nin yüzüne getirip tokat attı.

Harry yüzü kırmızı, çenesi sıkı bir şekilde hala ayakta dikiliyordu.