10.Bölüm

1.8K 204 18
                                    

"Bencede. Jonginnie bu gece burada kalmalı."

Jongin, Soo'nun annesinin yanında 'Jonginnie' demesiyle kendine gelmiş ve 'burada kalmalı' ile birlikte tekrar bilincini yitirmişti. Bu imkansızdı. Eğer bu gece burada kalirsa..sonuçları hiç iç açıcı olmazdı.

"Efendim özür dilerim ama ben kalamam. Annem de dahil evdekilerin haberi yok."

Soo hemen sevgilisinin itirazını ortadan kaldırdı.

"Anne sen Jonginnie'nin annesiyle konuşursun değil mi?"

Sevimli kadın gülümseyerek onayladı.

"Elbette tatlım! Fakat kendimi ne olarak tanıtmalıyım?"

Evet! Minik oğlu ile yaptığı planı tam gaz ilerliyordu. Diğer genç ise yine terinde boğulma eşiğine gelmişti.

"E-efendim ben-"

"Ben oğlunuzun sevgilisinin annesiyim diyebilirsin bence, değil mi sevgilim?"

Soo ve annesi sevinçle gülümserken Jongin'in suratı kızarmaya başlamıştı bile. Terlemektende geri kalmıyordu. Delirecekti! Soo böyle bir şeyi nasıl pat diye söyleyebilirdi?

Minik sevgilisinin elini tekrar bacağında hissedince gergince yutkundu. Şuan hem gelecek tepkiden korkuyor hem de minik adamla ilgili tuhaf fantaziler kuruyordu. Titrek sesiyle mırıldandı.

"Oh, efendim ben-"

Bu evde herkes onun sözünü kesmek için vardı sanki! Kadın ciyakladı!

"AĞAĞA! NE KADAR TATLISINIZ! Ben gençken fujoshiydim bu yüzden bu tür iliskilerin en büyük destekcisiyim! Aah! Oğlumun senin gibi mükemmel bir erkeği bulması olağanüstü! "

Kadın yerinden fırlayarak Jongin'in üzerine atladı. Resmen atladı. Genç adam daha olayın etkisini üzerinden atamazken bu sevgi dolu kucak ona iyi gelmemişti. Adeta bir put gibi durarak kadının onu mıncırmasına izin veriyordu.

Soo ise gülmekten yerlere yatmıştı. Bu hayatta en sevdiği iki insanı bir arada görmek onu müthiş sevindirmişti.

###

Soo elinde ki kola bardaklarıyla sevgilisinin yanına ilerledi. Annesi bir saat önce yatmiştı. Elbette Jongin'in annesine haber vermişti ve diğer anneden de olumlu bir yanıt almıştı. Artık yaramazlık yapılabilirdi!

Bardakları masaya koyup biriciğinin bacaklarına kafasını koyup uzandı. Çikolata adam ise miniğinin bu sempatik tavırlarını çok hoş buluyordu. Bebeğinin saçlarını okşarken kucağında ki ise diğer elini okşuyordu. Sevgi dolu bakışmaları yalnız bir insanı kusturabilirdi..

Soo esmer büyük ama naif elleri kendi incecik parmaklarının arasına alıp nazikce okşarken mırıldandı.

"Bu kadar kusursuz olmak nasıl bir duygu Jonginnie?"

Diğeri saçlarla olan işine devam ederken fısıldadı.

"Haklısın kusursuzum Kyungsoo."

"Oh, seni mütevazi pislik!"

"Neden kusursuzsun diye bir sor bebeğim."

"Ouch. Neden kusursuzmuşsun?"

"Seninle tanışmadan kusurlu ve eksiktim. Fakat sen hayatıma bir meteor gibi düştün. Geleceğinden haberim yoktu ve birden oldu. Sen beni tamamladın. Eksikliklerimi, kusurlarımı, aşka ihtiyaç duyan bu kalbimi.. Senin sayende kusursuzum artık. Eğer olurda seni kaybedersem tekrar eski halime dönemem. Çünkü bir insan yarım bir kalple yaşayamaz."

Derken ufak bir gözyaşı süzüldü diğerinin suratına. Minik erkeğinin suratında kendi gözyaşı anlamlı yollar çizerken onu izledi genç adam. Bu adam için herseyini vermeye hazırdı.

Soo ağlayacağını anlayınca kafasını ters yöne çevirdi.

"Bana yüzünü dönme, gece oldu sanıyorum."

Soo duygularını göstermekte her zaman zorlanan biri olmuştu. Jongin'i cidden seviyordu. Biliyordu.Ama belli edemiyordu. Onun gibi süslü cümleler kurmak zordu. O sadece gözlerine bakarak anlatmaktan yanaydı. Çünkü dil yalan söylese bile gözler söyleyemezdi.

Akmaya hazır gözyaşlarını geri gönderip tekrar eski haline döndü. Erkeği ise yüzündeki ince ıslak bir yol ile birlite ona aşkla gülümsüyordu. Jongin. Soo'nun sözlüğünde aşk demekti.

Sevgilisinin suratında ki huzur bozucu ıslak yolu silip ona baktı.

"Sözünde durmadın çikolatam."

"Ah, ne sözu bebeğim?Özür dilerim.."

Soo masum bir tebessümle esmer adama baktı. Onun gözünde parladıkca parlıyordu.

"Hani senin çektiğin acıları bende çekecektim? Sana yaptığım haksızlığın cezasını çekmeliyim. Bu güzel insanın kalbini kırmanın cezasını kesinlikle en ağır biçimde çekmeliyim!"

Jongin gözlerini bir süre kapattı ve açtığında kucağında ki bebeğine dikti yine gözlerini. Saçları çok yumuşacıktı..

"Hatırlarsan 'Bu sefer ben sana yüz vermeyeceğim.' gibi aptalca bir şey söylemiştim. Bunlar tamamen saçmalık bebeğim. Ben asla sana arkamı dönüp gidemem! Ben bir kuşsam sende kanatlarımsın. Sen olmadan ne işe yararım? Asıl soru, sen olmadan nasıl hayatımı yaşayabilirim?"

Soo hızla yerinden doğruldu ve Jongin'in kucağına oturdu ve kafasını esmer bedenin boynuna gömdü.Jongin ise artık afallamıyordu. Soo'dan herşeyi bekler hale gelmişti. Oda bebeğinin beline sımsıkı sarıldı.

Onlar bir bedendiler..

heaven// kaisooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin