İki güzel adam.
İki sabırsızca atan kalp.
Bir güneş. Onların aşkını gün yüzüne çıkarmaya yardım ediyor.
Bu iki saf adam içlerinde ki kuruntulardan kurtulup birbirlerine koştular. Tüm sıkıntılarını, eleştirileri, gölge düşürmeye çalışan insanları yok sayıp sığındılar birbirlerinin sıcak bedenlerine..
Jongin, Soo'nun parmaklarına kendi parmaklarını geçirdi ve tekrar baktı herşeyine. Bu adam için aklına dahi gelemeyecek şeyler yapmaya hazırdı. Ona sonsuz bir aşkla bağlanmıştı sanki.. İkisinin de göremediği bir kırmızı iple bağlanmış gibiydiler. Göremezler fakat hissedebilirlerdi.
Jongin, ilk hisseden olmuştu. İlk kalbini emanet eden. İlk kez aşık olan..
Soo tek elini onun ellerinden nazikce çekti ve Jongin'in esmer yanaklarını okşadı. Hayal ettiğinden daha yumuşak ve.. güven vericiydi. Birine dokunurak güven duymak kulağa ilginç geliyor olabilir fakat aşık olduğunuz adama ilk kez dokunuyorsanız bu oldukca doğaldı.
Zilin lanet sesi ikilinin birbirlerine aşkla bakan anlarını mahvetmişti. En olmakdık zamanda çalması sinir bozucuydu.
Jongin, avucundaki minik ve zarif eli okşayarak bebeğine tekrar baktı.
"Bana dokunman hoşuma gidiyor Soo."
"Sıcaklığını hissetmek bana mutluluk veriyor Jongin."
"Ruhuna işlemek istiyorum kendimi ki beni asla unutma."
"Ruhuma dokun Jongin. Ruhuma, bedenime, düşüncelerime, hayallerime.. Böylelikle seni asla kaybetmem."
###
"Özür dilerim."
Soo yanına çöken gölgeden dolayı kafasını kitapdan kaldırmak zorunda kaldı. Gelen Baek idi.
Neden özur diliyordu ki? Sabahdan beri yanına ilk gelişiydi. Göz göze gelince hemen kafasını çeviriyordu. Belki bu yüzdendi.
"Önemli değil Baek."
"Bir şey sormak istiyorum."
Soo onaylayarak kafasını salladı. Baek derin bir nefes aldı ve Soo'nun yanına oturdu. Güçlük çekiyor gibiydi.
"Şey..Soo..Ben..bunu nasıl söylesem bilemiyorum."
"Lafı uzatma. Bundan nefret ettiğimi biliyorsun."
Kütüphanede ki romantik Soo'yu, kin ve nefret dolu Soo çoktan öldürmüştü.
Baek kafasını kaldırıp ona baktı. Bakışları garipdi. Her zaman ki Baek değildi. Bir şeyler vardı.. Öğrenmemesi gereken bir şey..
"Senden-"
"BAEKKIEE~"
Kalın ve tuhaf bir şekilde sevimli bir sese sahipti Chanyeol. Baek'in dar omuzlarının iki yanından tutunarak konuşmaya dahil oldu.
"Ee, devam edin siz."
Baek iki arada bir derede kalmıştı. İtirafını erteleyip sevgilisinin koluna girdi ve yapmacık bir gülümsemeyle Soo'ya baktı.
"Yarın görüşürüz Soo."
"Hoşçakal KyungSoo."
Soo yine tombul yanaklarıyla başbaşa kalmıştı. Baek'in söyleyeceği şeyi zerre merak etmemişti. Nasıl olsa yine bir dedikodudan bahseder ve öbür gün unuturdu. Soo'nun hayatında bu tür boş şeylere ayıracak vakti yoktu.
###
Gönderen; Çikolatam
İyi uyu kibirli şey. ❤
Gönderen; Vanilyam
Daha romantik olamaz mısın Jonginnie~
Gönderen; Çikolatam
Bir rüyadaymış gibi hissediyorum Kyunggie. Sen benim olamayacak kadar mükemmelsin.
Gönderen; Vanilyam
Bunu sevdim. *-*
Gönderen; Çikolatam
Ciddiyim. Seni kahveden daha çok seviyorum minik erkeğim! Var mı bundan büyük iltifat! ^^❤
Gönderen;Vanilyam
Elbette var. Ben seni lolipopu sevdiğimden daha çook seviyorum. Düşünemezsin..
Gönderen; Çikolatam
Voah! Lolipop tiryakisi olduğunu çok iyi biliyorum ve bu bahsettiğin şey..Mutlulukdan ölebilirim Kyunggie(*0*)
Gönderen; Vanilyam
Bana lazımsın Jonginnie. Yarın evime gelmeye ne dersin? Hem ailem ile de tanışmış olursun. ^°^
Gönderen; Çikolatam
Endişeliyim Kyunggie. Doğru olur mu bilmiyorum..
Gönderen; Vanilyam
Diğer insanların ne dediğini umursarmıyım sanıyorsun? Sen en değerlimsin.
Gönderen; Çikolatam
Seni seviyorum..
Gönderen; Vanilyam
Seni seviyorum!
