19.Bölüm

1K 33 12
                                    

Yavaşça okula doğru yürümeye başladım.Sanırım benim için zor bir gün olacaktı,yeni ortamlara hemen alışamıyordum kendimi fazlasıyla kasıyordum.Binanın merdivenlerini çıktıktan sonra karşıma çıkan ilk kişiye sınıfımı sorup sınıfıma girdim.Ders mikrobiyolojiydi umarım uyumazdım.Orta yerlerde bir sıraya oturduktan sonra dersin başlamasını bekledim.Sınıf yavaşça kalabalıklaştıktan 5 dakika sonra öğretmen geldi.Bana kendini tanıtıp derste ne işleyeceğimizden bahsetti.Adı Sara Baldwindi.Kitaplarını bırakıp ders anlatmaya başladı.İngilizcem çok kötü olmadığı için anlatırken zorlanmıyordum,umarım halledebilirdim.Yavaşça tahtadakileri defterime geçirirken telefonuma bir mesaj geldi.
"İlk gün nasıl geçiyor...ben seni özlüyorum.."

Mesajına gülerek cevap yazmaya başladım.

"Sanırım iyi ingilizcede sıkıntı çekiyorum biraz."

O arada hem mesaj yazıp hem notları aklımda tutmaya çalışıyordum.

"Onu akşam halledelim,sana asılan birileri yok değil mi?"

Ofladım.20 dakika bile olmamıştı,kim bana asılacaktı?

"Tanrım!Hayır yok herkes öptüğünü gördü zaten."

"Güzel."

Deli diye içimden geçirip notları yazmaya başladım tekrar.Ders aşırı sıkıcıydı.

"Tamam arkadaşlar bi ara verelim."

Bu lafı duyunca sevinçten nerdeyse uçacaktım,zaten sınıftaki birçok kişi yatış modundaydı.Herkes yavaştan uyanıp dışarıya çıkıyordu.Hepsi zengin ailelerin çocuklarıydı.Çok pahalı bi okuldu.Neymardan bu okulu istememiştim ama o ısrarla buna yazdırmıştı.Önümdeki su şişesinden bi yudum su içtikten sonra elimdeki yüzükle oynamaya başladım.

"Nişanlısın sanırım?"

Arkamdan gelen sesin sahibine baktım.Sarıya çalan saçları bembeyaz tenini adeta kıskanmıştım.Boyu yaklaşık 1.85-90 civarlarındaydı.

"Sayılır sanırım."

Dedim ona karşı bakarak gülerek.

"Ben Dylan."

diyip elini uzattı.

"Dylan?Ben de Arella.Hiç Fransız adına benzemiyor sanırım buralı değilsin."

"Evet Amerikalıyım sanırım sen de İspanya?"

dedi sorar gibi gülerek cevap verdim.

"Evet."
"Tanıştığıma memnun oldum Arella."
"Ben de Dylan."
"Yanına oturmamda bir sakınca var mı?"
"Hayır tabi ki ilk arkadaşım olarak oturtabilirsin."
"Hemen geliyorum."
"Tamam."

diyip gülümsedim.Eşyalarını sırama koyup oturdu.Tanrım aşırı mutluydum.Kendime bi arkadaş bulmuştum.Okulda sıkılmayacaktım.Sürekli komik şeyler anlatıp beni güldürüyordu.Bu derste tüm sınıfın uyuduğunu ve hocanın bir kere uyuyan bir kızın burnuna kalem soktuğunu anlatmıştı.Tanrım çok komikti.Ders başlayınca o da benim gibi not tutmaya başlamıştı sanırım koca sınıfta ikimiz not tutuyorduk.O esnada telefonum çaldı.Neymar arıyordu.Derste olduğumu söylemiştim neden arıyordu ki?Telefon ısrarla çalıyordu açmayacaktım.Notları tutmaya devam ettim.Hala arıyordu.Hatta Dylan sorun var mı diye sormuştu sanırım 100 defa aramıştı.Notları yazmaya devam ederken kapı aniden açıldı.İçeriye kır saçlı bir adam ve Neymar girdi.Tanrım burada ne işi vardı onun?Bana doğru resmen alev almış gözlerle baktı sonra gözleri yavaş yavaş Dylani buldu.Şimdi bitmiştim ben.Hızlıca yanıma geldi kolumdan tutup kaldırdı.

"Gidiyoruz."
"Nereye?daha dersim var."
"Sorgulama."
"Neymar..kolum acıyor bırakır mısın?"

Aniden kolumu bıraktı.Sınıftakiler ve Bayan Haldwin şok olmuş bir şekilde bizi izliyordu.

"Benim dersimden öğrenciyi zorla götüremezsiniz."

Bu ses Bayan Haldwine aitti.Tanrım ne iyi öğretmendi.

"Benim sevgilim ise götürürüm."

"O genç kızı hemen bırakıyorsunuz beyefendi."

Neymar bu sefer belimden tutup sınıftan çıkarmaya çalışıyordu.Dışardan gören biri zorla gidiyorum sanırdı.

"Bırakmazsam naparsın?"
"Polisi ararım."
"Ara."

Sonunda kır saçlı adam söze girdi.

"Bayan Baldwin lütfen bu işe karışmayın."

Bayan Baldwin sanırım müdür olan adama sinirli gözlerle bakıp oflayıp masasındaki kitapları toplayıp çıktı.

En sonunda konuşmayı akıl edebilmiştim.

"Neymar nereye gidiyoruz?"
"Cehennemin dibine."
"Sakin ol."
"Olamam Arella..Telefonunu o kadar süre aradım ve açmadın."
sonra nefes alıp devam etti.
"Ve sınıfa geliyorum ki bi piç kurusuyla oynaşıyorsun."
"Saçmalama,öyle bir şey yok."
"Gözlerimle gördüm."

Sol kolumu hafifçe tutarak arabaya bindirdi sonra kendi tarafına geçip çalıştırdı.Ellerini saçlarının arasından geçirip derin bir nefes aldı.

"Arella çok sinirliyim sana."

Sadece susuyordum o konuşuyor bense dinliyordum.

"O piç kurusunu geberteceğim,senin yanına oturduğu ve flört ettiği için..."

sonra tekrar oflayıp devam etti.

"Seninde hesabını evde göreceğim."
"Sakin ol canım."

Sanırım yumuşatmak için en iyi şekil buydu.

"Olamam."
"Beni dinle yemin ederim öyle bir şey yok."
"Nasıl yok sana ne kadar yakındı gördüm...O herifi geberteceğim."
"Aşkım sakin ol önce."
"Olamam şu cümleyi söyleme daha çok deliriyorum."

Yavaşça ona doğru yaklaştım.Yanaklarına parmaklarımı değdirdim.

"Aşkım?"
"Yumuşamayacağım."
"Sinirle hareket ediyorsun."
"Arella..seni çok seviyorum."

diyip aniden arabayı durdurdu.Kafam öne gidip gelmişti.Neydi bu şimdi?

"Ben de seni çok seviyorum."
"Hep sev."
"Seveceğim."

Merhaba kızlar yeni bir şehirde üniversite okuyorum kendimi çok kötü hissediyorum ve sadece yaparken eğlendiğim koca şehirde kendimi yalnız hissetmeden tek yaptığım şey buraya yazı yazmak size iyi okumalar

Bir imzanı alabilir miyim? Neymar JrHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin