7(Utanç)

3K 198 28
                                    

ULAŞ

Kapının açılması ile geriye kaçan Talia ile sinirle gözlerimi kapattım. Gelen kimse benden çekeceği vardı. Kapıya baktığımda gelenin Seher olduğunu gördüm. 

"Siz ne yapıyorsunuz burada? Günaydın  bu arada Talia." Talia'ya baktığımda kızarmış yanakları ile konuşamadığını görünce ben devreye girdim yine. 

"Günaydın Seher. Kahvaltı yapıyorduk. Gelsene."

"Yok ağabey sağ ol. Biz Bilgehan ile yaptık kahvaltımızı."derken sırıtarak bana baktığında artık burada durmanın bir fayda sağlayacağını düşünmüyordum.

"Ben gideyim de artık antrenman başlar zaten. Kolay gelsin sana Talia."

"Teşekkür ederim Ulaş. Zaten bugün kondisyonlarınızı inceleyeceğim birebir."

"Tamam o zaman görüşürüz. Sana da kolay gelsin yenge." deyip odadan çıktığımda yüzümde salak bir gülümseme vardı. 

Biliyorum biraz aceleci davranıyor olabilirdi ama Talia'da beni ona çeken bir şey vardı. Zaten aklımdan çıkmıyordu bir de yanımda çalışırken nasıl uzak durabilirim biri bana yardım etsin biliyorsanız. 

*****

TALİA

Ulaş'ın odadan çıkması ile sırıtarak bana yaklaşan Seher'i görmezden gelmeye çalıştım. Çalıştım da pek bir faydası yoktu. O kendini göstermek için elinden geleni yapıyordu. 

"Siz ikiniz kahvaltı falan ne alaka kuzum?" Kuzum derken ki sesi eski Türk filmlerindeki gibi çıkmıştı.

"Seher ya sadece ikimizde erken gelmişiz ve kahvaltı ediyorduk."

"Tamam kuzum bir şey demedim ben sana."derken yine kuzum kelimesini aynı söylemişti. Gülerek ona baktığımda onun zaten gülümsediğini görmüştüm. 

"Sen niye gelmiştin?"

"Hiç revirde canım sıkıldı."

"Hım. Canın sıkılınca da kendini benim yanıma mı attın?"

"Aynen öyle oldu. Ama işlerin varsa gidebilirim."

"Hayır saçmalama lütfen. Hem benim de sana ihtiyacım vardı."

"Ne hakkında? Yoksa Ulaş ağabey hakkında mı?"diye sorduğunda yanaklarıma hızlıca pompalanan kanı hissetmiştim.

"Ne alakası var konumuzun Ulaş ile! Neyse bugün kondisyonlarına bakacağım her oyuncunun ve ondan önce senden şu son altı ay içerisinde kendilerine uygulanan herhangi bir tedavi varsa onları isteyecektim."

"Tabi bizim odada vardı. Hemen getireyim mi?"

"Olur benim için daha iyi olur. Ne kadar erken o kadar iyi olur. Hatta antrenman ne zaman başlayacak?"

"Yarım saate kadar başlar neden sordun ki?"

"Hem oyuncuları izleyelim hem de dosyalarını izleyelim."

"Hm hedef Ulaş ağabeyi izlemek değil di mi?"derken sırıtıyor bir yandan da kapıya doğru kaçmaya başlamıştı. Masamın üzerindeki kalemi ona doğru fırlattığımda kapı çoktan kapanmıştı bile. 

Telefonuma gelen mesaj ile dikkatim telefona kaydı. Kayıtlı olmayan numaradan geldiğini görünce Ender sandığım için kaşlarım çatılırken okuduğum mesaj ile yüzümde gülümsemem yerine koyulmuştu.

'Kahvaltı güzeldi ki Seher gelinceye kadar. Umarım en kısa zamanda Seher gelmeden önceki halimizden devam edebiliriz. Antrenmana başlayacağız. Sana da iyi çalışmalar.  -ULAŞ'

Telefona numarasını kaydettikten sonra hemen mesajı tekrar okumuştum. Ve yanaklarıma bugün rahat yoktu ki yine kızarmaya başlamıştı. 

Cevap yazmayarak içeri giren Seher'e odaklanmıştım. Elindeki on iki dosya ile yanıma oturmuştu.

"Evvet. En üstte Ulaş ağabeyinkini vereyim."

"Seher. Neyse işimize bakalım. Hadi."

"Tamam tamam."dese de yine de önüme Ulaş'ın dosyasını koymuştu.

"Ulaş Doğru. 26 yaşında. 6 ay önce omuzunda ufak çaplı bir kas yırtılması yaşamış."

"Ne ciddi misin?"

"Evet ama olağandan hızlı iyileşti ve sahalara geri döndü diyebiliriz."

"Anladım." diyerek diğer oyuncuları da incelediğimizde bir yarım saati de devirmiştik. Boynumun ağrıdığını hissettiğim elim kendiliğinden boynuma gitmişti. O sırada telefonuma gelen mesaj ile bir anda heyecanlanmıştım. Bedenim beynimden önce kim olduğunu anlamıştı bile.

ULAŞ 'Biz ilk molamızı verdik bile ama fizyoterapistimiz hala bizi incelemeye daha doğrusu izlemeye  gelmedi.'

Mesaja cevap vermeyip Seher'e döndüm.

"Hadi bakalım şu oyuncuları bir yakından izleyelim hadi."

"Tamamdır. Emirlerinize amadeyim müdürüm."

"Seher."

"Tamam tamam..."

Koridordan geçip sahaya geçtiğimizde hepsinin yere oturmuş bir şekilde görmüştük. Tek bir istisna dışında. Ulaş...

Sahaya boylu boyunca uzanmış bir şekilde tavanı izliyordu. Beni ve Seher'i gören herkes merakla bakarken biz direkt Hakkı hocanın yanına gitmiştik. 

"Ooo kızlar. Sabahtan beri odaya kapanmışsınız göremedik sizleri."

"Ders çalışıyorduk biraz."diye gülerek söylediğimde o da gülmüştü.

"Severim çalışkan öğrencileri."dediğinde babacan tavrına hayran kalmıştım. Bu arada seslerimizi duyan Ulaş da başını yerden kaldırmış bize bakıyordu. Ona da gülümseyerek selam verdiğimde önce şaşırmış olsa da o da gülümsemişti. 

"Hakkı Hocam bir antrenman daha yapacak mısınız?"

"Evet şimdi ara vermiştik bir maç yapacaklar. Ne oldu?"

"Ah şey oyuncuların son 6 ay içinde yaşadıklarını sağlık durumlarını inceledim ve bununla birlikte şu an ki durumlarını inceleyeceğim."

"Cidden çalışkansın Talia. Bu durumu sevdim. Neyse beyler hadi iki takıma ayrılın ve maça başlayın bakalım."

İkiye ayrılırken yanıma gelen yabancı oyuncu ile kaşlarım çatılmıştı ve gözüm hemen Ulaş'a kaymıştı. O da kaşlarını çatmış bir şekilde yanımdaki adama bakıyordu. 

İngilizce konuşarak Merhaba diyen tişörtünde XIO yazan kişiye döndüm. Tam ağzımı açacaktım ki Ulaş'ın sesini duydum.

"XIO benim takımdasın."Sesi normalden kızgın çıkınca XIO da ona şaşkınca bakmıştı.  Herkes takımlarını belirlediğinde bizde Seher ile kenardaki taburelere oturmuştuk. 

Hava atışı ile maç başladığında ikimiz de heyecanla maça odaklanmıştık ki ilk sayı Ulaş'tan gelmişi. Peşinden bana göz kırpması ile herkesin odak noktası biz olmuştuk. 

Teşekkür ederim Ulaş Bey. Omzuna dikkatimi verdiğimde oldukça rahat oynadığını gördüm. Yirmi dakika sonunda maçı bitirdiklerinde bende elimdeki notları inceliyordum. Bir anda kulağımın dibinden gelen ses ile çığlık atmış ve bir utanma seansına daha girmiştim. 

*****

Merhaba Canlarım. Geçen gün bir arkadaşımız hızlı başlamıştın ancak kitap niye durdu yazmış. Haklı da ancak şöyle bir durum var ki dün KPSS sınavı vardı ve ben kendi memleketim olan Manisa da girmek durumundaydım. Cuma akşamı Kastamonu'dan yola çıktım Cumartesi öğlen evimdeydim. Pazar sabah sınava girip akşamüstü yola çıktım.  Bu sabah yedide yurda girdim. Dokuz buçukta derse gittim, öğleden sonra da hep uyumuşum. Uyanınca da size hemen bölüm yazdım. 


Basketbol Aşkına...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin