Rosé bölümden dışarı çıktığında güneşin altında biraz bekledi. Laf sokma sanatıyla kazandığı küçük zaferin etkisi çok çabuk geçmişti. Anlık bir dürtü ile söylediği sözler şimdi onun da canını sıkıyordu. Hiçbir şey söylememeliydim, diye düşündü. Çünkü kendisinin benim için bir anlam ifade ettiğini düşünecek.
Öfkesi ve hayal kırıklığı onu iki ayrı insana çeviriyordu. Jennie'yi her gördüğünde öfkesi, Taeyong'u her gördüğünde ise hayal kırıklığı devreye giriyor ve Rosé'yi yönetmeye başlıyorlardı. Bir an önce duygularım arasındaki dengeyi bulmalıyım, diye düşünürken Jaehyun'un arkadaşlarından birini gördü. O gün beyaz tişörtü, siyah eşofman altı ve kıvırcık saçları ile Jaehyun'un arkasında dans ediyordu. Dansa başlamadan hemen önce Jaehyun'un ona Mark diye seslendiğini duymuştu Rosé. Ona doğru yürürken tüm düşüncelerini bir kenara bırakıp "Merhaba." dedi. Mark onu gördüğünde gülümsedi, gülümsemesi sıcak ve samimiydi.
"Merhaba." Sesinde tatlı bir tını vardı.
"Acaba." dedi Rosé. "Jaehyun'un nerede olduğunu biliyor musun?"
Mark'ın gülümsemesi yüzüne yayılırken Rosé de gülümsedi. "Modern dans dersi var onun."
Mark kolunu kaldırıp saatine baktı.
"On dört dakika sonra bitecek." Mark'ın cevabı ile Rosé'nin tüm vücudu gerilmişti. Modern dans dersini Taeyong veriyordu.Mark Rosé'nin ifadesindeki değişikliğin sebebini tahmin edebiliyordu. O da herkes gibi okulda çıkan dedikodulardan haberdardı. Bölüm hocaları olan Lee Taeyong ile karşısında duran Rosé altı senelik beraberlikten sonra ayrılmışlardı. Neden ayrıldıklarını dair olası durumlar hala öğrencilerin süzgecindeydi. Mark Rosé'nin yüzünden geçen duygulara tanık oldu. Önce öfke sonra üzüntü ve en sonunda da hayal kırıklığı.
Rosé yüzüne düşen bir tutam saçı kulağının arkasına sıkıştırdı. "Dersin nerede olduğunu biliyorum." Bilmemem tuhaf olurdu zaten, diye geçirdi içinden.
"Teşekkür ederim Mark." dedi.Mark Rosé'nin ona ismi ile hitap etmesine şaşırmıştı. "İsmimi.."
Rosé Mark'ın sözünü bölerek "Hafızam kuvvetlidir." dedi.
Beni bitirecek olan şey de bu sanırım. Hafızamın kuvvetli olması; gördüğüm ya da duyduğum her şeyi en ince ayrıntısına kadar hatırlamam ve bunların omzuma bindirdiği yük...
Rosé dersin verildiği yere doğru yürürken salonun kapısı birden açıldı ve içeriden öğrenciler çıkmaya başladı. İçerideki sahne bordo renk ile dekore edilmişti. Rosé küçük adımlarla içeriye girerken anılar beynine hücum etmişti. Taeyong ilk dans dersini burada vermişti ona. Henüz ikisi de öğrenci iken Taeyong ilk dans dersinin sonunda öğrendiklerini Rosé ile tekrar etmişti. Taeyong elini senin beline koyduğunda nasıl da heyecanlanmıştın, dedi kendine. O elin başka bir kadının beline aynı hisle konulacağını hiç düşünmemiştin.
Rosé görüş alanına Jaehyun'un yüzü girdiğinde kendine geldi. Jaehyun çok terlemişti. Üzerindekiler ona bol gelse de terle vücuduna yapışmıştı. Elindeki havlu ile ensesini kurularken Rosé'yi fark etmişti.
"Sen... Burada?" Jaehyun arkasında dönüp sahneden inen Taeyong'a bakarken Rosé "Senin için geldim." dedi. "Teklifin hâlâ geçerli mi?"
Jaehyun şaşkın bakışlarını ona yönelttiğinde gülmeden edemedi. Gerçeküstü bir durum yaşıyorlarmış gibi Jaehyun gözlerini iri iri açmış ona bakıyordu. Jaehyun'dan ses çıkmayınca "Diyorum ki bana dans dersi verir misin?" dedi.
"Peki, ne zaman başlıyoruz?"
Jaehyun sahne sanatları öğrencileri için ayrılan bölümde duş alıp üzerini değiştirmişti. Bölümün içindeki kantinde kahvelerini yudumluyorlardı.
![](https://img.wattpad.com/cover/162829417-288-k605220.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İrrasyonel | Jaerosé
Fanfiction❝Rosé üniversitede bir matematik hocası Jaehyun ise ilk senesinden kalan genel matematik dersini geçebilirse mezun olacak bir dans bölümü öğrencisi.❞ İrrasyonel |@Balaccie| Tüm hakları saklıdır.©