Jisung'la birlikte karşılık oturmuştuk ve bakışıyorduk. Buraya geleli yarım saat olmuştu. Sadece birbirimize selam vermiş garsona da isteklerimizi söylemiştik. Yarım saat boyunca bakışmanın ardından bir anda konuşmaya çalışmak daha da zor olacaktı.
"Ji-jisung artık konuşsak mı?" Sesimin titremesi sonucu dudağımı ısırmıştım.
"Sevgilim olur musun?", dedi Jisung. Ama cevabım netti. "Hayır."
"Benimle çıkar mısın?" sorduğu şeylerin arasında pek bir fark yoktu ve o ne diyeceğimi zaten biliyordu. "Jisung evet diyemiyorum, özür dilerim. Bu durumlara alışık değilim, daha önce sevgilim olmadı, çünkü; hayatımının yarısı boyunca seni sevdim. Nasıl davranmam gerektiğini, nasıl sevgili olunur bilmiyorum. Sanırım birazcık korkuyorum, ya bir gün dipten koparsak,ya hiç görüşemezsek. Bunu kaldırabileceğimi düşünmüyorum." Göz yaşlarımı akıtmak istemiyordum, sırası değildi. Eğer ağlarsam düzgün bir iletişim sağlayamazdık, bu yüzden geriye ittim onları.
Masanın üstünde duran elime uzandı ve dudaklarını götürdü. Hafifçe öptükten sonra elimi baş parmağıyla okşamaya başladı. Öpüşünden dolayı içimde bir ürperti oluşmuştu, kalbimi dizginlemiyordum ve tüylerim diken diken olmuştu.
"Endişelerini anlıyorum ama sana yemin ederim ki seni asla bırakmayacağım. Eğee bırakırsam Chan hyung başta olmak üzere herkes beni keser. Şaka bir yana seni bırakmak istemiyorum ki seni bırakamamda. Sonunda hep seni buluyorum, canını her ne kadar yaksam da... Bu yüzden benimle çıkar mısın Soomin-a?" Elimi hâlâ parmağıyla okşuyordu ve bana bu güven duygusu da veriyordu. "Seni seviyorum." Soruya cevap vermesem de bunun bir "evet" olduğunu bilmediği kesindi ki, "Biliyorum ama cevap ver bana." dedi. "Kabul ediyorum Jisung."
🌺 en büyük zayıflığım galiba Han Jisung
neyse hallettim işi Allah muradına erdirsin
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i am in love with Jisung but he doesn't like me
FanfictieKendime bile itiraf edemediğim şeyleri karşımdaki kişiye nasıl söyleyebilirim ki? HAN JISUNG BXG FF