Nasıl hissediyorsun diye soruyorlar. Senden sonra bilmiyorlar artık hiçbir şey hissedemediğimi. Çaresiz; 'iyi' diyorsun elbette. Ama bilmiyorlar içinde kopan fırtınaları. Hiç kimseye anlatamıyorsun derdini. Biliyorsun cevap aynı ''zamana bırak''. Zaman? Öyle bir kelime hatırlamıyorum ben. Senin gidişinle zaman durdu çünkü. Sorsalar bana günü,ayı,yılı bile hatırlamıyorum. Çünkü ben, beni bıraktığın günde saklı kaldım.Sahi ne kadar oldu gideli?
O kadar ilginç teselliler var ki sen gittin gideli. Bazıları üzülme gençliktir gelir diyorlar geri. Biliyor musun gözüm hala dışarlarda bir yerlerde arıyor seni? Pişman olup da belki dönersin diye geri. Ama her gün biraz daha eksiliyorum tam tersi. Çünkü böyle yaparak unutamıyorum ki seni. Zaten hiç sevmemiştin beni. Değil mi?
Şimdi kararımı verdim zaten. Gidiyorum şehrinden. ''Şehrin'' diyorum çünkü ben bu şehri seninle sevmiştim. Seninle keşfetmiş, seninle alışmıştım bu şehre. Artık nereye baksam seni hatırlarken bu şehirde yaşayamam biliyorum. Ama şunu bilmiyorum nereye gideceğim ben? Bir yer bilmem ki. Hem artık merak edenim de yok arayıp soranım da. Kimseye söylemeden gidiyorum. Sonra vazgeçirmeye çalışırlar biliyorum. Geçenlerde mesaj atmışsın ''nasılsın iyi oldun mu'' diye. Şunu merak ediyorum; sen ne ara beni merak eder oldun? Acımasızca çekip giderken mi? Yoksa bana yalanlar söylemeye başladığından beri mi? O gün mesaj atmamıştım sana, atamamıştım. Ellerim titrerken, gözyaşlarım önümü görmeye engelken yazamamıştım işte. Sakın üzülme mesaj atmadım diye, biliyorsun sana kıyamam, sen bana her gün kıysan bile...
Gidiyorum.Gidiyorum ama seni özleyerek gidiyorum. Seni severek gidiyorum. Seni merak ederek... Uyurken pencereleri açık bırakma tamam mı? Sen kapamazsın pencereleri, sonra hasta olursun biliyorum. Hasta olduğunda da kendine ıhlamur yapmayı ihmal etme.Gerçi sen sadece benim yaptığım ıhlamuru severdin. Kendine iyi bak. Bakmazsın sen, biliyorum...
İşte şimdi gidiyorum. Gidiyorum mutlu musun?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTSAK AYRILIK
RomanceHiçbir ayrılık bu kadar efsanevi olmamıştı... "Elinin yumuşak ağırlığını yitirdim avucumda sonra elini...Ve ayrılık; parmaklarımızın birbirine ilk değişinde başlamıştı...Ve şimdi ikimiz de 'özledim' diyemeyecek kadar uzak kaldık 'biz'e... Okurken h...